KALEM Farkıyla...

Geleceğimiz

Geleceğimiz

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup da Türk olmaktan rahatsız olanlarla bir arada yaşamanın verdiği ağırlığı bir kez daha hissettik Danıştay’ın kararı sonrasında. Karara itiraz edenler, okullarda çocuklarımızın ant içmesini istemeyenler yaraladılar bu kez yüreğimizi. Amacı olmayan çocuklar yetiştirmek isteyen bir gurup var bu ülkede ne yazık ki. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza kim olduklarını, ne için yaşamaları gerektiğini, neyi hedeflemeleri lazım geldiğini öğretmeyeceğiz de ne öğreteceğiz? Bizler, her sabah okullarımızda ant içtik de vatana faydalı bireyler mi olamadık? Neyi yanlış yaptık ant içtiğimiz için? Mustafa Kemal’i anlatmadan bir nesil büyüttük, beş yıldır ant içirmeden yaptığımız bir eğitim ile bir nesil daha büyütmekteyiz. Bumudur eğitim anlayışınız? Bunu mu öğrendiniz siz çocukluğunuzda, gençliğinizde? Sonuna kadar kınıyorum ant içilmesine karşı olanları. Mustafa Kemal’in ilkeleri arasında yer alan Milliyetçilik ATATÜRK’ün anlatımıyla; “Türkiye Cumhuriyeti’ni oluşturan halka TÜRK HALKI denir” şeklindedir. Burada ulus devlet olma amacı olduğunu görmeyen ve ısrarla ırkçı söylemlerin ardına sığınanlarda art niyet aramak şart oldu artık.
Ben bu ülkede kardeşliğin bölünmesine Turgut ÖZAL ile şahit oldum. Öncesinde yani yetmişli yıllarda özellikle kardeş kardeşe kırdırıldı elbette sağ sol çatışmaları ile ama seksenlerde Turgut ÖZAL’ın Kürt yaklaşımı ile toplum bir anda bölündü. 1984 Eruh eylemi sonrasında gerçekleşti bu durum ve ÖZAL kendisinin de Kürt olduğunu söyleyerek ayrımcı politikaların oluşmasını sağladı. Sonrasında da işte adı Türkiye olan bir ülkenin insanlarının göğsünü gere gere TÜRK olmanın mutluluğu içinde varlığını sürdürdüğünü söyleyememesi oldu.
O ant içinde “küçüklerimi korumak” diye bir söylem var. Ne yazık ki artık küçüklerimizi koruyamıyoruz. Çocuklarımız sokaklarda, parklarda, bahçelerde özgürce oyun oynayamıyor. Bırakın buralarda özgür olmalarını, o kadar çok yaşadıkları apartmanlarında katledilen çocuk haberi ile sarsıldık ki son yıllarda, artık kendimizden bile utanır olduk. Ne var yani o ant içinde geçen bu ilkeyi yarının büyükleri olan çocuklarımıza öğretsek? Ne kaybeder bu ülke? Onlarca Kürt arkadaşım ile ömrüm boyu hep mutlu anları paylaştım. Türk arkadaşlarımla kavga ettim ama hatırladığım hiçbir Kürt arkadaşımla kavgam olmadı. Ne mutlu TÜRKÜM ama ne Kürt’ten, ne Laz’dan ne de başka bir etnik kökenden rahatsız değilim. İnsanlarla tanıştığımda memleketlerini sormam onlar bana sorana dek. Merak etmem çünkü. Hepimiz bu ülkenin bireyleriyiz.
Ömrüm boyu bu ülke vatandaşı olmaktan, Türk olmaktan, Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir lidere sahip olmaktan, O’nun bıraktığı Nutuk ve Söylevlerine vakıf olmaktan gurur duydum. Çocuğuma bu erdemleri anlattım ama hiçbir zaman çocuğumun arkadaşlarının nereli olduğunu, etnik kökenlerini sorgulamadım. O’nu arkadaş seçiminde etkilemek aklımın ucundan geçmedi ama beş yıl önce okullarımızdan ant içme kaldırıldığında kızım bana; “baba alt kimlik ne, Kürt ne, biliyor musun ……arkadaşım Kürt’müş benim, o söyledi” dedi. Yapılan yanlışlığın evimizin içine yansımasını görünce doğrusu ürktüm. Sadece bizim evde değil, demek ki hemen her evde dile gelmese de akıllara gelmiş bu soru. Kızıma arkadaşının nereli olduğunun önemi olmadığını anlatmam bir hayli zor oldu. Oysa ki kardeşlik aşılayan ulus bilinci ile büyümüş ve ilk öğretiminde her sabah O da ant içmişti.
Son olarak; “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE”

Düşünceleriniz...

Ufuk Cankaya

Ufuk Cankaya

Tüm Yazıları

Son Yazıları

Arşiv

Takipte Kalın

Çanakkale'nin En Popüler Yerel Gazetesi Kalem, IOS & Android'de...

Kalem gazetesi artık IOS & Android cihazlarınızda. İndirin, seçkin yazarlardan etkin yorumlar, gündem yaratan haberler artık parmaklarınızın ucuna gelsin.

Uygulamayı ücretsiz indirebilir, bir hafta boyunca ücretsiz kullanabilirsiniz. Deneme süresinin sonunda satın alma seçeneklerimizi kullanarak gazeteye sahip olmaya devam edebilirsiniz.

ÜST