Günümüzden tam kırk beş yıl önce insanoğlu ilk kez bir gezegene kendi yapımı o dönem için olabilecek en donanımlı üç adet kapsül indirdi. Tabi ki Ay’dan bahsetmiyorum. Ay bir gezegen değil çünkü. Hem Ay’a iniş 1969 yılında yani bu günden tam elli yıl önce gerçekleşmişti. Ya da öyle olduğunu söylediler.
İlk kez iniş yapılan gezegen 1974 yılında Venüs olmuştu. Sovyet yapımı beş kapsül Venüs’ün atmosferine girmiş ve üçü inmeyi başararak dünyaya veriler yollamışlardı. Ne yıllardı... Şimdi uzay bu kadar ilgi çekmiyor. Hollywood NASA yerine insanların her duyusuna hitap etmeyi başarıyor. Bilim kurgu filmleri, diziler, paralel evrenler, kozmos... Hepsi iç içe girmiş durumda. Bir sürü televizyon platformu da aylık çok düşük ödemelerle herkesin cep telefonuna kadar girmiş durumda. Varlıkları resmen kanıtlanmasa da tüm dünya uzaylılarla yaşamaya başladı aslında. Evrenin derinliklerinde ki hiç keşfedilmemiş galaksilerin isimleri birçok film ve dizide konmuş durumda. Sovyetler ve ABD eskilerde büyük bir rekabet içerisinde uzay araştırmalarına para harcarlarken, şimdi sanal gerçeklik hipnozuyla hiç para harcamadan her şeyi başarmış izlenimi vermekteler insanlığa. Şimdi parayı biz harcıyoruz onlar kazanıyor ve başarılı oluyorlar bizlerin gözünde.
Biz de ülke olarak keşfetmenin hazzını yaşıyoruz bu günlerde. Suriye’de bulunan ve sınırımıza yakın ilçeleri, köyleri keşfediyoruz. Bırakın Venüs’e gitmeyi, bir çoğumuz Türk Cumhuriyetlerin çoğunun farkında bile değiliz. 1974 yılını yaşayanlar Fenerbahçe’nin kadrosunu sayarlar bugün bile ama eminim hiçbiri o yıl Venüs’e gidildiğini hatırlamaz. Şimdi ortada olmayan Sovyetler Birliği bunu başarmıştı o zamana ve eminim bir araştırma yapılsa o gün bu konuda çalışan kadroda mutlaka Türkler çoğunluktadır. SSCB’yi oluşturan halkların en büyük bölümü Türklerdi çünkü.
ABD’nin ne geçmişi var peki? Bir gurup sömürgeci Avrupalının kurduğu masonik devlet sadece. Yerli halkı ve o halkın tüm geçmişini katliamlarla yok eden, hazinelerine el koyan, onları asimile eden Avrupa'dan kovulmuşlar topluluğu. Hepsi bu. İşte bu ABD o günlerde SSCB ile uzay yarışına girmişti ve bu gün Hollywood ile tüm dünyayı elinde oynatmakta. Başlarına oy vererek getirdikleri ahmak bir başkan ile bizimle siyasi olarak oyun oynuyorlar. Bu haddini bilmezlere kendilerine gelmelerini sağlayacak devlet üslubu bir an önce gösterilmeli. Dünyayı kandırabilirsiniz ama bizi asla kandıramazsınız mesajı kararlılıkla verilmeli. Rahip Brunson restleşmesinde bize karşı ekonomik olarak büyük bir tuzak kurduklarını itiraf eden TRUMP sahtekarı için tüm uluslararası girişimler yapılmalı ve ABD hükümetinin ülkemize tazminat ödemesi yapması sağlanmalı. Hak ettiklerini yaşamalılar ve bunu yaşatmak için gerekeni yapmakta çok daha fazla gecikmemeliyiz.
Unutulmamalı ki; Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu ve ilkeleri ile sağlam temellere oturttuğu dünyanın en meşru devletidir. Bu devleti uluslararası siyasi arenada layığı ile temsil etmek seçilmiş olan her hükümetin görevidir.
İlk kez iniş yapılan gezegen 1974 yılında Venüs olmuştu. Sovyet yapımı beş kapsül Venüs’ün atmosferine girmiş ve üçü inmeyi başararak dünyaya veriler yollamışlardı. Ne yıllardı... Şimdi uzay bu kadar ilgi çekmiyor. Hollywood NASA yerine insanların her duyusuna hitap etmeyi başarıyor. Bilim kurgu filmleri, diziler, paralel evrenler, kozmos... Hepsi iç içe girmiş durumda. Bir sürü televizyon platformu da aylık çok düşük ödemelerle herkesin cep telefonuna kadar girmiş durumda. Varlıkları resmen kanıtlanmasa da tüm dünya uzaylılarla yaşamaya başladı aslında. Evrenin derinliklerinde ki hiç keşfedilmemiş galaksilerin isimleri birçok film ve dizide konmuş durumda. Sovyetler ve ABD eskilerde büyük bir rekabet içerisinde uzay araştırmalarına para harcarlarken, şimdi sanal gerçeklik hipnozuyla hiç para harcamadan her şeyi başarmış izlenimi vermekteler insanlığa. Şimdi parayı biz harcıyoruz onlar kazanıyor ve başarılı oluyorlar bizlerin gözünde.
Biz de ülke olarak keşfetmenin hazzını yaşıyoruz bu günlerde. Suriye’de bulunan ve sınırımıza yakın ilçeleri, köyleri keşfediyoruz. Bırakın Venüs’e gitmeyi, bir çoğumuz Türk Cumhuriyetlerin çoğunun farkında bile değiliz. 1974 yılını yaşayanlar Fenerbahçe’nin kadrosunu sayarlar bugün bile ama eminim hiçbiri o yıl Venüs’e gidildiğini hatırlamaz. Şimdi ortada olmayan Sovyetler Birliği bunu başarmıştı o zamana ve eminim bir araştırma yapılsa o gün bu konuda çalışan kadroda mutlaka Türkler çoğunluktadır. SSCB’yi oluşturan halkların en büyük bölümü Türklerdi çünkü.
ABD’nin ne geçmişi var peki? Bir gurup sömürgeci Avrupalının kurduğu masonik devlet sadece. Yerli halkı ve o halkın tüm geçmişini katliamlarla yok eden, hazinelerine el koyan, onları asimile eden Avrupa'dan kovulmuşlar topluluğu. Hepsi bu. İşte bu ABD o günlerde SSCB ile uzay yarışına girmişti ve bu gün Hollywood ile tüm dünyayı elinde oynatmakta. Başlarına oy vererek getirdikleri ahmak bir başkan ile bizimle siyasi olarak oyun oynuyorlar. Bu haddini bilmezlere kendilerine gelmelerini sağlayacak devlet üslubu bir an önce gösterilmeli. Dünyayı kandırabilirsiniz ama bizi asla kandıramazsınız mesajı kararlılıkla verilmeli. Rahip Brunson restleşmesinde bize karşı ekonomik olarak büyük bir tuzak kurduklarını itiraf eden TRUMP sahtekarı için tüm uluslararası girişimler yapılmalı ve ABD hükümetinin ülkemize tazminat ödemesi yapması sağlanmalı. Hak ettiklerini yaşamalılar ve bunu yaşatmak için gerekeni yapmakta çok daha fazla gecikmemeliyiz.
Unutulmamalı ki; Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal ATATÜRK’ün kurduğu ve ilkeleri ile sağlam temellere oturttuğu dünyanın en meşru devletidir. Bu devleti uluslararası siyasi arenada layığı ile temsil etmek seçilmiş olan her hükümetin görevidir.