İkna Kabiliyetime Güveniyorum

Bildiğiniz üzere gayrimenkul sektöründe oldukça fazla sayıda kişi kendince bir şeyler yapmak için uğraşıyor. Ne yazık ki sektörde faaliyet gösterenlerin çok az bir kısmı gerçek anlamda bu işin profesyoneliyken büyük bir kısmı ise klasik anlamda emlakçı veya ayakçı diye tabir ettiğimiz gruba giriyor. Gayrimenkul Danışmanlığı eğitimleri verirken ve iş görüşmelerinde sık sık karşılaştığım bir yaklaşım vardır; kendisini darı ambarında sanan tavuk misali sektördeki birçok insan ikna kabiliyetinden gram dahi şüphe duymaz. Herkesi her konuda ikna edebileceği konusunda öyle bir özgüven vardır ki insanlarda sanırsınız 3 aya değme gayrimenkul profesyonellerini paket yapıp kenara atabilecek potansiyeldedirler.

 

Bu öyle bir özgüvendir ki satamayacakları veya kiralayamayacakları hiçbir şey yoktur. Çok bilirler, çok konuşurlar, egoları çok yüksektir ve çok hızlı giriş yaparlar sektöre. Tabi akabinde de çok hızlı bir çıkış yaparlar sektörden. Oysa eğitimlerimde üzerinde durduğum konulardan biridir; Gayrimenkul Profesyoneli mütevazı olmak durumundadır. Bu mütevazilik birilerinin dümen suyuna girmek için değil ticaret yapacağı kişiyi anlamak ve ona fayda sağlayabilmek için gereklidir. “Benim ikna kabiliyetim süperdir” düşüncesiyle girilen bu sektör ne yazık fazla egoyu çok kısa sürede çöpe çevirir. Dik durmak ile karşı tarafı baskı altında boğmak farklı şeylerdir, en nihayetinde karşımızda bir insan olduğunu unutmadan bir yaklaşımda bulunmamız gerekir. Çünkü birini ikna etmek karşımızdaki insanı baskı ile bunaltmanın ötesinde ortak bir paydada buluşabilmeyi gerektirir. Eğitimlerimde konuya bu açıdan yaklaştığımızda birçok meslektaşımın beni anladığını ve hak verdiğini görüyor olmak ise aslında mutluluk verici bir durumdur.

 

İş görüşmelerimiz ise çok daha eğlencelidir. Sektörümüzde işe alım süreçleriyle ilgili çalışma yapan meslektaşlarım bilir iş görüşmesine ikna kabiliyetine çok güvenerek ve bunun üstüne basa basa vuran adayların hemen hemen hiç biri bu sektöre girmeyi göze alamaz. Çünkü maaş olmayan bu sektörde fazla laf para getirmek bir yana üstüne birde para kaybettirir. Hayalindeki ikna kabiliyetine çok güvenen birçok aday gerçekleri gördüğünde bir korku ile yüz yüze kalır. Bir yandan ikna kabiliyetinden dem vurup üstüne başarısız olma fikri rahatsız edicidir çünkü. İkna kabiliyeti ve iletişim becerileri gibi sübjektif yaklaşımlar henüz sektörü tam olarak tanımamış danışman adayları için üstü kapalı tuzaklardır ve eğer mütevazi olmayı beceremezlerse o tuzaklara düşmekten kurtulamazlar. En nihayetinde de sektörümüze veda etmek durumunda kalırlar.

 

Son olarak birde sektörümüzdeki ikna kabiliyeti muhteşem olan meslektaşlarımız vardır. Evlerinde ve el çantalarında dev aynaları ile gezen, canı sıkıldıkça o aynalara bakıp “Ayna ayna söyle bana benden daha iyi ikna edebilen var mı bu sektörde?” diye sorup mutlu olmayı başarabilen meslektaşlarımız. Kendi adıma 17 yıldır öyle bir ikna kabiliyetine sahip olamadığımdan olsa gerek kendilerinden genelde uzak durmayı tercih ederim. Sohbetleri “BEN” üzerine kurulu, varlıkları “EGO” ile sıvanmış, karşısındakini dinlemekten ziyade ne muhteşem, ne itibarlı, ne mütevazi ve de ne saygın bir varlık olduklarından bahsetmek için hiçbir fırsatı kaçırmayan baba tarafı Olimposlu, anne tarafı dünyalı yarı tanrı olan bu dostlarımız ise zaten kendi şahsına münhasır; görüntüde sevgi pıtırcığı, gerçekte ise yalnızlıkla sarmalanmış bir hayat sürerler. Zor bir hayat diye düşünüyorum ama vardır bir bildikleri diyerek görmezden gelmeyi tercih ediyorum aklıma geldiklerinde.

 

Tabi işini üst düzey profesyonellik sınırları içerisinde yapan, kendisini geliştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayan, müşterilerine sağladığı faydayı maksimumda tutabilmek adına bu sektörün gerçekleri ile çalışan, sektördeki meslektaşlarına saygı duyan, meslektaşları ile paylaşmayı kayıp değil kazanç olarak gören, küslükleri değil dostlukları yaşatan ve sektörümüze gönül vermiş meslektaşlarımı bu grubun dışında tutuyorum. Bu standartlarla çalışan meslektaşlarımın mütevazı olduğu fikrinden yola çıkarak üzerlerine alınmadıklarını ümit ediyorum : )

 

Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…