Kayda Değer Şeyler Yaz Tatili

Karneler, diplomalar, sınavlar… Sıcak kumlar, serin sular, buzlu içecekler… Güneş kremi, sinek spreyi, parmak arası terlik…
Yaz artık geldi. Eğitim ve öğretime verilen ara, velilere ve öğrencilere büyük bir rahatlatma yaşattı şüphesiz. Açıklanan liselere yerleşme sınavı (Adı o kadar çok değişti ki inanın bilmiyorum şu anki telaffuzunu) ardından kimileri sevinç gözyaşları dökerken kimileri teselli ve avuntu ile geçiştirdi gündemi.
Dün açıklanan sonuçları kendimce yorumlamaya çalışıyorum. Bir yanda beş yüzden fazla sorularının tamamını doğru yanıtlayan gençlerimiz var iken diğer yanda matematikte doğru cevap verme oranı…
Sayısal zekâ konusunda büyük sıkıntılarımız olduğu aşikâr. Bu istatistikler üniversitelere giriş sınavı için de geçerli. Çekirdekten aldıkları ile gelen birey, yetişkinlikte de bir değişim göstermiyor. Henüz alan seçiminden bihaber olan çocuklarımız, rakamları verimli şekilde değerlendiremiyor.
Bu hafta değinmek istediğim konu yukarıda bahsettiklerim esasında. Yani direkt olarak bu bahis değil. Ancak dolaylı yoldan mevzuya karşı olumlu gelişim yaratacağını düşündüğüm prensiplere değinmek istiyorum.
Tanıdığım, tanıştığım her gence, her bireye; her fırsatta kendi tecrübelerimi aktarmaya çalışırım. Tavsiyelerde bulunurum.
Mutlaka bir hobi edinin derim mesela. Ancak bu aktivitenin, boş zamanları değerlendirme amacı taşımaması gerektiğini de belirtirim. Zaten günümüzde bir ferdin boş zaman olarak tanımladığı vakti var ise vah ki ne vah!
Hobi alışkanlığı, kişinin birçok konuda gelişimi destekler. Vaktini değerli kılmasının yanında sosyalleşmesini, muhakeme yeteneğinin artmasını, “sayısal zekâsının” gelişmesini destekler.
Bilinçli yapılan spor, fiziksel ve zihinsel rahatlığı sağlar. Saatlerce koşmak, kilolarca ağırlıkla antrenmanlar yapmaktan bahsetmiyorum. Bedenen ve zihnen spora hazırlanıp fiziksel faaliyet yapmanın size katacağı çok gelişim var. Sağlıklı yaşamın ilkesidir yahu!
Hayvan sevin! İlla evinizde, koynunuzda besleyin demiyorum. Ama sevin! Sokağa çıktığınızda mutlaka görürsünüz bir tanesini. Başını okşayın, oyun oynayın, karnını kaşıyın. Onun mutluluğu sizin de olacaktır.
“E tamam da kardeşim, bu anlattıkların hangi sınavda karşımıza çıkacak ki?” diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Sınavın ertesinde görüşmek üzere…