Dan Millman'ın "Hayatınızın Amacı" adlı kitabında yasa şu şekilde ifade ediliyor;
“Aşkın bir perspektiften, herkes ve her şey kayıtsız şartsız kusursuzdur. Geleneksel bir görüş noktasından ise kusursuzluk mevcut değildir. Ulaşabileceğimiz en iyi şey erdem ve genişliktir. Ve ona ulaşmak zaman ve uygulama ister.
….
Kusursuzluk yasası, Esneklik ve Yargısızlık Yasası ile ilişkilidir. Hepimiz; kusurun mükemmelliğini takdir etmenin yararını görebiliriz. Hayatın onları doğru zamanda ve doğru yerde karşımıza çıkardığını idrak ederek, günlük hayatlarımızın derslerini kusursuz olarak görme kapasitemizi genişletebiliriz.
Dünyamızda; hem güzel hem korkunç şeyler meydana gelebilir. Bazılarından hoşlanır ve onaylar, bazılarından hoşlanmaz ve direniriz. Kusursuz inanç; zihnimizin, bizim en yüksek hayrımız acısından neyin iyi olduğunun bilemeyeceğinin farkındadır. Bu inanç, kusurun mükemmelliğini takdir edebilmemiz için bize ilham verir. Böyle bir farkındalık, daha genişlemiş bir hayat duygusunun kapılarını açar.”
Yasa her şeyi olduğu gibi kabul etmemizi ve kusurların içinde kendimizi gerçekleştirme alanlarımızın bulunduğunu ve tam da bundan dolayı her şeyin kusursuz olduğunu vurguluyor. Anlaması biraz zor gibi geliyor değil mi? Ancak ilahi noktadan bakıldığında her şey “kusursuzluk” yolunda bir tekamül süreci olduğundan başımıza gelen her durum/koşul sonuç olarak gelişimimize ve tekamülümüze hizmet ediyor.
İNSAN denen yüce varlık her şeyi dualite içinde öğreniyor. Somutlaştırırsak şöyle örnekler verebiliriz. Savaşı yaşadıktan sonra barışı deneyimleyebiliyoruz, acıdan sonra mutluluğun anlamını idrak ediyoruz. Soğuğu deneyimliyoruz ve sıcağı anlıyoruz, korkuyu deneyimliyoruz ve sonrasında sevgiyle buluşuyoruz. Önce kötüyü deneyimleyerek iyiliğe, güzelliğe ve erdeme ulaşabiliyoruz. Durum böyle olunca dünya üzerinde var olan her şey bunları keşfetmemiz için varlar. O halde var olan savaşı, kıtlığı, zorlukları, kötülükleri, korkuyu…vs sevgiye ve iyiye ulaşma yolundaki sınavlarımız olarak görüp hepsinin kusursuz bir plan dahilinde var olduğunu kabul etmeliyiz.
Şimdi gelelim güncel konumuza… Corona virüsü ve yaşananlar! Üzerine çok şey konuşuluyor, bazıları gerçek bazıları abartı ya da gerçekdışı bir sürü söylem, haber, teori… Peki yüksek realitede bunu yaşamamızın anlamı ne olabilir??? Dünya da vahşi bir varlık olan “insan” denen türden kendini korumaya çalışıyor olabilir mi? Bunca kirliliğe, korkuya, savaşa, hastalığa, doğaya ve hayvanlara verilen zarara karşı dünya kendini arındırmak ve insanoğluna şunu demek istiyor olabilir mi? “Dur bakalım insanoğlu, artık kendine gel ve özüne dön! Ben senin olduğun kadar hayvanların ve var olan bütün canlıların eviyim ve bana bu kadar zarar vermene artık izin vermiyorum! Neden var olduğunu hatırla ve bu tüketim çılgınlığına, savaşa, kine, korkuya ve hırsına bir son ver. Bana değer vermezsen yok olacaksın ama ben bir şekilde tekrar başlayacağım!”
Arka planda dünyanın bana gelen sesi bunları söylüyor… Ve ben bu sesi çok ciddiye alıyorum. Şu an coronadan daha tehlikeli olan virüs insan gibi görünüyor… Eğer dünya bu süreçte iyileşirse ve arınırsa bizde iyileşeceğiz ve daha özgür bir düzene, dönüşen bir dünyaya doğru yol alacağız. Yeni dünya düzenini kurabilmek ve “gerçek insan” olabilmek dileğiyle…
Emel Uğur Kırıcı
YAZARLAR
26 Mart 2020 - 11:41
Kusursuzluk yasası (Evrensel yasalar -8)
Dan Millman'ın "Hayatınızın Amacı" adlı kitabında yasa şu şekilde ifade ediliyor; “Aşkın bir perspektiften, herkes ve her şey kayıtsız şartsız kusursuzdur
YAZARLAR
26 Mart 2020 - 11:41