“Senin iyilik dediğin şey, bu dünyaya gelmiş en büyük kötülüktür.” Mecnun Ç.
Merhaba sevgili okurlar, nasılsınız? Bugün size yeniden çekilen benim de son bölümünü çok yeni izlediğim canım dizimden biraz bahsetmek istiyorum: Leyla ile Mecnun. Biliyorsunuz dizinin yeni bölümleri Exxen’de yayınlanıyor tabii dijital bir platform olduğu için dizide bazı değişikler de olmuş ve ben bunları pek sevmedim sanki Leyla ile Mecnun değil de bir Yalan Dünya izliyor hissine kapıldım o kadar çok reklam var ki… Tabii Burak Aksak dizinin içinde bu kadar reklam gösterilmesiyle kendi kalemiyle biraz dalga geçmiş oralar çok güzeldi. Dizinin içinde yine hem siyasi göndermeler hem de çokça dizilere yapılan göndermeler ziyadesiyle mevcut ve bu beni çok sevindiriyor çünkü Leyla ile mecnun izleyicisi şu anda sevgilisinden yeni ayrılmış ve yeni bir ilişkiye başlamış biri gibi yeni olanda eskiden izler arıyor. Ben de onlardan biriyim ve böyle ayrıntılar yakalayınca çok mutlu oluyorum. Bu durum bizim jenerasyona has bir şey mi yoksa herkeste mi böyle bilmiyorum; sevdiğimiz bir şey değişiverecek diye ödümüz kopuyor.
Peki aradığımızı bulduk mu?
Leyla ile Mecnun ekibinin özellikle de kemik kadronun bir arada olması orada bir fire verilmemesi beni çok mutlu etti ancak izleyenlerin gözünden kaçmayan bir ayrıntı maalesef onlar gibi beni de çok üzüyor Ahmet Mümtaz Taylan ve Cengiz Bozkurt’un birlikte hiç sahneleri yok hani o çok sevdiğimiz “Erdaal Erdal! Sevdiğin dizinin günü değişsin emi yahu bir çay vermedin” tadında serzenişlerini yüz yüze söylediği bir bölüm yok maalesef… Bozkurt ve Taylan’ın küslüğü diziye de yansımış Burak Aksak bunu da senaryoya yedirmeyi başarmış o yüzden son birkaç bölümü izlerken şöyle oldum; ‘Aa demek o yüzdenmiş.’ Diziyle ilgili başka bir eleştirim de bölümlerin çok kısa olması, zamanında dillere pelesenk olmuş “ Yerli dizi, yersiz uzun.” Sloganının resmen intikamı olmuş bu sezon. Süre o kadar yetersiz ki ya da verimli kullanılamıyor emin değilim Burak Aksak diziye yeni karakter mi eklesin yoksa eskileri mi göstersin bilememiş gibi.
Dizinin adı Leyla ile Mecnun olsa da Ansambl bir dizi olduğu için her karakterin özelliği başka dolayısıyla seveni de başka özellikle biraz daha yan karakter olan oyuncuları resmen göremiyoruz dizide oynuyorlar mı oynamıyorlar mı belli değil. Bazı bölümler de eski Leyla ile Mecnun tadını vermiyor izlerken, bölüm bitince de noluyor ya ben ne izledim şimdi diyorsun ama sonraki bölümde toparlıyor derin bir nefes alıyorsun oh be işte bu diyorsun. Yani zaten hepi topu 10 bölüm her biri yaklaşık 1 saatlik tabii insan mükemmel olsun istiyor, istiyor da koskoca sekiz sene girmiş araya hiçbir şey değişmemiş gibi olması beklenemez kendimize bakalım aynı mıyız? Ama oyunculuklar valla aynı bu da çok önemli ve yüzümüzü güldüren bir olay tabii ki…
Yani dizi olabileceğinin en mükemmelinde biliyorum yukarıda çok eleştirdim ama tabii ben de biliyorum dizide ürün gösterilmesi mekan gösterilmesi gerektiğini. Acun Ilıcalı’nın işleri hep böyle dönüyor maalesef olsun Leyla ile Mecnun ayakta kalsın da biz dizide platformun mecrasına yaraşır dijital bankacılık reklamı da izleriz İskender’in A101’den alışverişini de…
Oops! Dayanamadım spoiler da verdim ama demem o ki siz diziyi izleyin izlettirin. Valla çok güzel iş çıkarıyorlar. Bu arada ilk sezon bitti ama 2. sezonun çekimleri de başlamış. Bu da sevindirici bir haber. Bunu da yapmam lazım; “O gemi artık geldi be!” Mukaddes Gezer
Oops! Dayanamadım spoiler da verdim ama demem o ki siz diziyi izleyin izlettirin. Valla çok güzel iş çıkarıyorlar. Bu arada ilk sezon bitti ama 2. sezonun çekimleri de başlamış. Bu da sevindirici bir haber. Bunu da yapmam lazım; “O gemi artık geldi be!” Mukaddes Gezer