Mevsimler halimi sormuyor Ayşen..

Küçük şehirlerde işin ne olursa olsun vallahi işin var demektir..
Çöpçü müsün ?
Gazeteci misin ?
Siyasetçi misin ?
İş insanı mısın ?
Aylak mısın ?
Hepsini bir kenara koydum emekli olmak bile zordur; hatta şehrin sokaklarında yürümek..
Ne yaparsan yap göze batarsın, kimseyi memnun edemezsin üzülen, yıpranan hep sen olursun..
Çünkü yaptığın bir iş, söylediğin söz mutlaka birinin menfaatine dokunur. O dokunduğun senin olmasa bile bir tanıdığının tanıdığıdır..
Eleştiri basit ve acıtıcıdır..
Bize de mi ?
Bu yüzden eğer adaletli değilsen, kafanın arkasında karanlık noktalar varsa, birilerinin değirmenine su taşıyorsan ipin ucunu öyle bir kaçırırsın ki; asla bir daha evin yolunu doğrultamazsın..
Bu yüzden bir işe başlarken adaletli olacağım, içten olacağım, öfkeme yenilmeyeceğim, temiz kalacağım, tepeden bakmayacağım, çalmayacağım, çaldırmayacağım, koşacağım ve en önemlisi de her ihtimalde gülümseyeceğim diye kendine söz vermelisin..
Bunu yapmazsan adalet terazin şaşabilir..
Hak, hukuk gözetmeden, gelecek kaygısı taşımadan kendimizi ve yaşadığımız yeri korumamız çok zor; hatta imkansız..
Koruyarak üretme disiplini içinde olmak bizi yarınların sabahına temiz ve taze taşıyacaktır..
Çok mu ağır oldu..
Belki sen haklısın..
Yalnız..40 tilkinin kuyruğunu birbirine deydirmeden kafanın içinde dolaştırmaktansa sade olmak, net olmak daha az yorucu olabilir..
Diyeceksin ki..
Teori ile pratik bazen örtüşmüyor, evdeki hesap çarşıya uymuyor..
Hay allah..son cümle Cemal Safi’nin şiiri gibi oldu..
Şair diyor ya hani;
İklimler çileme çare bulmuyor..
Mevsimler halimi sormuyor Ayşen..
Bir iş nasıl başlarsa öyle gider.
Demem o ki; küçük şehirlerde zor olanı kolay yapmanın başka yolu yok. Aksi taktirde iş yapmak, üretmek çok çok yorucu olabilir..
Kendi muhasebeni yapıyorsan; biraz vicdanın varsa emin ol temiz kalamazsın..
Kendini özgür hissedebildiğin kadar üretirsin..
Benimkisi bir tavsiyeydi..