Çanakkale, tarihi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir kent olmasına rağmen, kentlinin dilinden düşmeyen, adeta kangren olmuş üç temel sorunla mücadele ediyor. Vatandaş, bu sorunların çözümünü ya kendi dikkatsizliğinde ya da yerel yönetimin basiretsizliğinde arıyor. Gerek günlük yaşamı felç eden toplu taşıma çilesi, gerek giderek büyüyen çevre ve çöp sorunu, gerekse kentin potansiyelini eriten turizmdeki başarısızlık; acil ve radikal çözümler bekliyor. Bu üç temel sorunun kökleri derin, çözümü ise sadece karşılıklı yükümlülük ve ortak hareket etme kültüründe yatıyor.
Kangrenleşen Toplu Taşıma Çilesi: 'İşkenceye Dönüşen Yolculuk'
Çanakkale’de toplu taşıma, ne yazık ki modern bir kentte olması gereken 'hizmet' niteliğinden uzak, kronik bir 'sorun' haline gelmiş durumda. Vatandaşlar, toplu taşımanın kangren olduğunu dile getirirken, bu durumun temelinde araç yetersizliği, sefer sıklığının düşüklüğü ve hizmet kalitesinin düşüklüğü yatıyor.
Özellikle okul dönemlerinde ve işe gidiş-geliş saatlerinde yaşanan aşırı yoğunluk, yolculukları bir işkenceye çeviriyor. Kent içi ulaşım, şehrin bir ucundan diğerine gitmeyi zorlaştırırken, özellikle Belediye Denetimli Özel Halk Otobüsleri ile ilgili şikayetler artıyor. Vatandaşın arızalı, bakımsız ve yaz aylarında kliması çalışmayan araçlarla yolculuk yapmak zorunda kalması, hizmet kalitesine dair ciddi soru işaretleri doğuruyor. Denetim mekanizmasının yetersizliği iddiaları, bu sorunun büyümesindeki belediye sorumluluğunu gündeme taşıyor. Öte yandan, şoförlerin yolculara karşı kaba davranışları (özellikle yaşlı ve engelli vatandaşlara yönelik) gibi bireysel hatalar da toplu taşıma deneyimini olumsuz etkileyen ve "şehir insanının dikkatsizliği" tezini destekleyen unsurlar olarak öne çıkıyor.
Çözüm için, araç parkının acilen gençleştirilmesi, sefer saatlerinin ve güzergâhların güncel ihtiyaçlara göre optimize edilmesi, özellikle yaz aylarında artan nüfusa paralel olarak tatil beldelerine (Dardanos, Güzelyalı) seferlerin sıklaştırılması ve en önemlisi sürücü eğitimlerinin artırılması gerekiyor.
Çöp Sorunu: Basiretsizlik mi, Bireysel Sorumsuzluk mu?
Çanakkale’nin ikinci büyük sorunu ise giderek artan ve özellikle çevre sağlığını tehdit eden çöp yönetimi. Vatandaş, bu sorunun sadece belediyenin temizlik hizmetleriyle çözülemeyeceğini, karşılıklı yükümlülüklerle aşılması gerektiğini vurguluyor.
Bir yanda, belediyenin temizlik ve toplama hizmetlerinin yetersiz kaldığı, çöp yığınlarının sokak aralarında ve hatta kent merkezinde görüntü kirliliğine yol açtığı eleştirileri mevcut. Diğer yanda ise "şehir insanının dikkatsizliği" olarak adlandırılabilecek bireysel sorumsuzluk öne çıkıyor. Ormanlık alanların, piknikçilerin bıraktığı çöpler ve kimliği belirsiz kişilerin attığı moloz yığınlarıyla dolması, meselenin sadece evsel atık toplamanın ötesine geçtiğini gösteriyor. Cam kırıkları ve alkol şişeleri, hem çevre kirliliğini artırıyor hem de yaz aylarında yangın riskini tırmandırıyor.
Bu sorunun kalıcı çözümü için karşılıklı yükümlülük esastır:
Yerel Yönetim Yükümlülüğü: Atık toplama altyapısının iyileştirilmesi, özellikle geri dönüşüm konusunda farkındalığın ve erişilebilirliğin artırılması. Kentin çeşitli noktalarında biriken atık yığınlarına karşı kesintisiz ve daha kapsamlı temizlik operasyonları.
Vatandaş Yükümlülüğü: Çöp saatlerine uyulması, atıkların ayrıştırılması ve en önemlisi çevreye çöp atma bilincinin yerleştirilmesi. Moloz ve büyük atıklar için yasal bertaraf yollarının kullanılması konusunda denetim ve yaptırımların artırılması.
Turizmdeki Başarısızlık: Bütüncül Vizyon Eksikliği
Çanakkale, Gelibolu Tarihi Alanı, Troya Antik Kenti, Assos, Parion ve Ege kıyılarıyla devasa bir turizm potansiyeline sahip olmasına rağmen, bu potansiyeli yeterince değerlendiremiyor. Yetişmiş ve kentin dinamiklerini bilenler, turizmdeki başarısızlığın derhal düzeltilmesi gerektiğini vurguluyor.
Turizm sektöründeki en büyük eksiklik, bütüncül bir vizyonun ve ortak hareket etme kültürünün olmaması. Çanakkale, genellikle sadece şehir merkezi ve ilçeler olarak ayrı ayrı gösteriliyor. Oysa bu eşsiz coğrafya, bir bütün olarak ele alınmalı, Çanakkale Savaşları’nın ruhu ile Assos’un tarihini, Bozcaada’nın doğasını ve kent merkezinin cazibesini tek bir destinasyon markası altında birleştirmelidir.
Sorunun çözümü için, yerel yönetimlere net bir çağrı yapılıyor: Belediye başkanları bir araya gelmeli. Çanakkale, Gelibolu, Biga, Ayvacık ve diğer turizm potansiyeli olan ilçelerin belediye başkanları, sorunun ortak olduğu gerçeğinden hareketle ortak bir Turizm Master Planı oluşturmalıdır. Turistik bölgelerde ruhsatsız işletmelerin mühürlenmesi gibi denetimler önemli olsa da, asıl çözüm, turizm altyapısını iyileştirmekte yatıyor. Şehir merkezindeki trafik ve tur otobüslerinin park sorunu, turist deneyimini olumsuz etkileyen ve çözülmesi gereken mikro sorunlardır.
Bu Habere Yazarın Yorumu:
Çanakkale’nin üç temel sorunu, tek bir ana damarda birleşiyor: Ortak Akıl ve Yönetimsel Eylem Eksikliği. Toplu taşıma, çöp ve turizm sorunlarının çözümü; hem yerel yönetimlerin vizyoner ve kararlı adımlar atmasını, hem de şehir insanının kentlilik bilinciyle hareket etmesini gerektiriyor. Bu sorunların çözümü, sadece belediyenin basireti ya da vatandaşın dikkatiyle sınırlı kalmamalı; topyekûn bir seferberlik ruhuyla, karşılıklı yükümlülüklerin bilinciyle hareket edilmelidir. Aksi takdirde, Çanakkale’nin potansiyeli, kronikleşen sorunların gölgesinde kalmaya devam edecek gibi görünüyor. Çanakkale gerçeği tek başına değil, ilçeleriyle bütün olmalıdı.
Yorumlar
Kalan Karakter: