Yeni yılın ilk saatleri. Hepimiz biraz yorgun biraz mahmur ama umutluyuz sanırım. Zira umut insanın ölümlü olma haline direnip, onunla baş etmeye çalışıp yaşama tutunma yolundaki en büyük silahı. O almadan yaşanan hayatın gücü ve devamlılığı yok. Hatta belki anlamı da yok. Hayalini kurduğun şey gerçekleştiği anda bütün o gerçekleşene dair yüklediğimiz anlam eksilmeye, değişip dönüşmeye başlıyor. Eksilen ve yok olan o hayalini kurduğumuz ve gerçekleşen şeye dair beslediğimiz umut aslında. Biz o tarifsiz mutluluk ve coşku anı ile hem hal olduğumuzda Umut uzun zamandır bizimle birlikte sürdürdüğü yolculuğunu sonlandırıyor. Ruhumuzda yuva yaptığı o yerden bütün varlığını toplayıp biz fark etmeden sessizce çıkıp kapıyı da biz duymadan usulca üzerimize kapatıp çıkıp gidiyor. Ve biz o coşku ve gerçekleşen şey ile baş başa kalıyoruz. Ta ki tatlı bir mahmurlukla eksikliğini hissettiğimiz ana dair. İşte o an da onca zaman hayalini kurduğumuz çalışıp çabaladığımız sabır gösterdiğimiz ve hırs ve tutkuyla bağlı kaldığımız gerçekleşen şey ya da anın bütün o yokluk anındaki gücü ve tesiri solup gidiyor. Yeni bir hayal ve yeni bir yolculukla, yeni bir umut yeşertene dek.
PauloCoelho’nun Simyacı adlı romanında Endülüslü çobanla yaşlı adam arasında yaşanan o hikâye bunu anlatmaya çalıştığım şeyi en güzel şekilde anlatır. Endülüslü çoban yolculuk esnasında cüzdanını çaldırır ve yolculuğu orda son bulur. Yoluna devam etmesi için çalışıp para kazanmak zorundadır. O sıra da yaşlı amcayla tanışır. Yaşlı amcanın tek derdi vardır, hacca gitmek. Sürekli o hayalle yaşar ve hep para biriktirir. Endülüslü çoban günler sonra bakar yaşlı amcanın hacca gidecek kadar parası var ama gitmeyip hala “Ahh!! Bir Hacca gitsem” demeye devam ediyor. Endülüslü çoban sorar; ”Hacca gitmeye yetecek kadar paran var ama neden hala hacca gitsem diye hayal kuruyorsun “ der.
Yaşlı amcanın verdiği cevap çok ilginçtir.” Evet, evlat yeteri kadar param var ve hep hayalini kurduğum şeyi gerçekleştirebilirim. Ama bir gün hacca gidersem başka hayalim kalmayacak, işte o yüzden çok korkuyorum” der.
Hayaller umudu besler, umut ise bizleri.
Akılcı ayakları yere basan “hedeflerinizin” gerçekleşeceği ama çoban yıldızı gibi hep uzakta durup size yol göstereceği. Gerçekleşmese bile yolunuzu aydınlatan ve size umut veren “hayallerinizin” de olacağı nice yıllar diliyorum.
Alper Yancar yazdı... Umut
Yeni yılın ilk saatleri
Yayınlanma :
01.01.2019 14:07
Güncelleme
: 01.01.2019 14:07
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: