Tatil bitti mi?

Merhaba Sevgili Okur,
Kocaman bir yaz tatili bitti mi? İyi mi? Kötü mü? Geçti. O kısım herkesin kendi içinde. Bolca dinlenme, keyifli anları yakalama, deniz, kumsal, güneş üçlemesini yaşama, belki yaz boyunca çalışma ama güneşin verdiği enerjiyle yazı yine de sevme, kışa hazırlıkları yapma derken kocaman bir yaz bitti.
Bazıları için güzel, bazıları için beklenen şekilde, bazıları için ise kötü geçmiş olabilir ama bu haftadan sonra okulların da açılacak olması ile yeni bir döneme girmenin heyecanı sarmış durumda sanırım birçoğumuzu.
Eylül ayı demek yeni yılın dışında yeni hedeflerin, yeni planların, akademik hayatı ya da iş hayatını düzenlemenin ayıdır benim için. Yapılan planlamalara uymaya çalışma, kendini geliştirme bir bakıma kendine bakma anlamında attığın adımlar ve yıl sonunda başarmışlıkların verdiği haz ya da yapamadıklarına hissettiğin hüzün olsa da yaz bitimleri yeni bir başlangıç olmanın huzurunu verir insana.
Birinci sınıfların ve bazı oryantasyon dönemi sınıfların bu haftadan başladığı okulların açılmasıyla şehirde de sessizlik anları yerini hareketliliğe bıraktı. Çocukların, öğretmenlerin heycanları önce velilere, esnafa, trafiğe ve diğer tüm sektörlere bir şekilde yayıldı ve yayılıyor.
Uzun tatiller sonrası çocuklarda özellikle okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinden aileden uzaklaşma, okula gitmek istememe, en sevdiği oyuncağı bırakmama, evdeki konforunu isteme gibi durumlar yaşatabilir. Bu durumlar için tavsiyem çocuklarımızla birlikteyken kurduğumuz güvenli bağlanmayı ayrılırken de kurabilmek yönündedir. Tatil sonraları ya da ilk başlangıçlarda bizim sıkça kullandığımız metot “avucumdaki öpücüktür.” Aslında bir çocuk kitabı olmasına rağmen ayrılma durumlarında çocuklarımızın her zaman yanlarında olduğumuzu hissetmelerini sağlayacak harika bir uygulama. Çocuğumuz ile ayrılırken avucuna bir öpücük kondurmak ve okulda kaldığı zamanlarda kendini yalnız hissettiğinde, sizi özlediğinde avucundaki öpücüğe bakmasını isteyerek, bizim yanında olduğumuzu bilmesini belirtmektir. Elini yıkasa da, avucunu açsa da o öpücüğün kalacağını ve kavuştuğumuzda öpücüğümüzü geri alabileceğimizi söyleyerek kendini güvende hissetmesini sağlamak. Çocukların ayrılma süreçlerinde işe yarayan güvenli bağ kurma yöntemi diyebiliriz.
Fakat bazı aileler için bu süreçler avucumdaki öpücük uygulamasını yaparak kolay atlatılamayabiliyor. O durumlarda mutlaka okulların rehberlik servislerinden destek almak gerekir. Güvenli ayrılma durumları çocuklarımızın gelecekleri açısından büyük önem taşımaktadır. Onları yalnız bırakıp gittiğimizi düşünmemeleri, her zaman yanlarında olacağımızı ama bazı ayrılıkların gelişim süreçleri için gerekli olduğu algısını hissettirmek önemlidir.
Bu konuda yazılmış birçok çocuk kitabını kendimize rehber edinebiliriz. Abm yayınlarından Alp Gökalp’in yazdığı “Alpaka”, Sırtlan Kitap yayınlarından Neil Gaiman’ın yazdığı Çu’nun Okulda İlk Günü, İş Bankası yayınlarından Liane Schneider ‘in yazdığı “Elif Okula Başlıyor”, Turkuvaz çocuk yayınlarından Alberto Pellai tarafından yazılan “ Okula Gitmek İstemiyorum” çocuk kitapları çocuklarımızla ayrılırken kuracağımız iletişimde bize yön gösterecektir.
Mutlu ayrılıp mutlu kavuşmaların yaşanacağı güzel bir eğitim öğretim yılı dilerim.
Tatil bitti mi? Hayır, hayır bitmedi, devamı mutlaka gelecek...
Sevgilerimle,
Çocuk Kitabı yazarı Işık SARAÇ