Aforizmalardan Güncel Çıkarımlara

Bizden öncekiler (atalarımız) her şeyi yaşamışlar ve söylemişler. “Hayat sanki tekerrürden ibaret gibi” diye yazmıştım evvelce. Kolektif zekaya, memlere, entelektüel mirasa olan inancımı beni takip edenler bilir. Şimdi hatırladım “miras vecizeler” diye bir yazımın olduğunu. Şimdi diyeceklerim ise revize yazılar, öz eleştiriler mahiyetinde olacak.
Örnekse eğer: “Ak akçe kara gün içindir.” Eğer kara gün için bir miktar para biriktirirseniz, sonunda kara gün için harcarsınız mutlaka. Şartları kara günün gelmesi için zorlarsınız. Mistik gelse de, bu artık bilim. Kuantum dünyası böyle söylüyor. Şimdilik buralara hiç girmeyelim.
“Ayağını yorganına göre uzat.” Bu, bir tür yetinmeyi salık veren atasözlerimizden. İdare etmek, duruma intibak sağlamak gerekli olabilir. Ama yetinmekle bu farklı şeyler. Yorganı ayağına göre ayarlamak daha yerinde olacaktır. Her şartta mutlu olmayı, olumlu bakmayı bilmenin tadının ve vakur bilgeliğinin yerini hiçbir şey tutmaz. Bu başka bir şey, yetinmek başka.
Bunları yazdığımdan ve acımasızca hesaplaştığımdan ötürü insafsız olduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yeni kuşak yani “Z kuşağı” bu konuda daha keskin, sorgulayıcı ve objektif. Ve ben onlara tam destek veriyorum.
“Bize neler neler öğrettiler sevdalar üstüne, aldatıldık aldatıldık sevda böyle değil” diyen Sezen Aksu şarkısına kulak verecek olursak, bir şeyleri gözden geçirmenin önemi ortada. Gelişmek ve büyümek isteyen genç bir fidansınız ve bağlı olduğunuz kökler aynıysa Einstein’e kulak verelim. “Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemek ahmaklıktır.” Diyor kendisi.
“Bu teknoloji devrimi, daha önce hiçbir kuşağa verilmemiş olanaklar bahşediyor size ve siz onu kedi videoları çekmek için kullanıyorsunuz.” Seth Godin’in bu sözleri günümüz teknolojisinin sıradan kullanımına, hatta israfına yapılan harika bir eleştiri.
“Yaşam bir serüvendir, hazır bir reçete değil.” Demiş Bernard Shaw. Bizden öncekiler insanı devreden çıkaran kadercilik ve mistisizme bel bağlamanın hezeyanını bizden daha iyi bilirler.
Bence bir yerlere ulaşmak için sorgulamanın kendisini bile sorgulamalı. Hoşçakalın.