Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim konu son günlerde sıklıkla denk geldiğim tüketim çılgınlığı konusu. Yetişkinlerin kapılıp gittiği bu çılgınlığa maalesef artık çocuklarımızda eşlik etmekteler. Eee… “Üzüm üzüme baka baka kararır” diye boşuna dememiş atalarımız ne de olsa.
Gerek sosyal medyada gerekse telefonumuza gelen mesajlarda, televizyon reklamlarında sürekli gözümüze sokulan indirim reklamları, cazibeli ürün tanıtım videoları, “onunda var benimde olsun” bakış açıları maalesef ihtiyacımızın olmadığı ürünleri dahi almamıza neden oluyor. Ve üretmek yerine tüketen bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz. Yetişkinler olarak o yolda ilerlerken rol model olmamız gereken çocuklarımıza da maalesef bu şekilde örnek olup, tüketmeye yatkın çocuklardan oluşan bir nesil yetiştiriyoruz.
Yine atalarımız “ağaç yaş iken eğilir” diye boşuna dememişler. Eğer ki toplumlarda bir sorun sürekliliği artan bir şekilde devam ediyorsa, kendimizden başlayan değişimleri büyüyecek nesillere de aktarıp öyle yola devam etmeliyiz. Böylelikle tüketim çılgınlığı denen o kaostan da kurtulmuş, bilinçli tüketime geçmiş oluruz. “İhtiyacın var ise al, tekrar kullan ya da yeniden değerlendir “farkındalığını böylece yaratırız.
“Peki bu farkındalığı ebeveynler olarak çocuklarımız üzerinde nasıl yapabiliriz?” derseniz “alternatiflerden bir tanesi çocuk kitapları olabilir” diyebilirim.
Yaklaşık 4-5 yıl önce kızım kreşe giderken bir market alışverişine beraber gitmiştik. Orada alışverişimizi yaparken kızımın duyduğu bir çocuk ağlamasında “Anne! Bak Pikolo gibi ağlıyor. Annesi istediğini almıyor galiba” demesi çocuk kitaplarının çocuklar üzerinde bıraktığı etkiyi en güzel ortaya koyan anılarımdan bir tanesidir. Pikolo “ODTÜ Yayıncılıktan çıkan “ Pikolo ile Felsefe Öğreniyorum” serisinin baş kahramanı. Ve serideki “Bana Kırmızı Motor Al” kitabı çocuğun bir alışveriş esnasında alınmasını istediği ama o an için ihtiyaç olmayan kırmızı bir motorun alınmaması üzerine. O yaşlarda kızımın aklında sadece alışverişte istediği alınmayınca ağlayan çocuk olarak kalan bu kitap ileriyaşlarda yerini ihtiyacı olmayan şeylerin alınmaması algısına bırakmıştı. Çocuk kitaplarının farkındalık yaratmak istediğimiz konularda bizlere yol gösterici kaynak olabileceğini bunun için unutmamalıyız.
Bir diğer alternatif ise “oynanan oyunlarla olabilir” diyebilirim. Babamın “hep al diyorsunuz biraz da kırmızı deyin” mizahına dayanarak kızımla aramızda kendi uydurduğumuz bir oyunu fikir vermesi için sizlerle paylaşmak isterim: İhtiyacın olanAL, İhtiyacın olmayan KIRMIZI oyunu. Bu oyun ile ihtiyaçlarımızı belirleyip gerekli olup olmadıklarını AL ve KIRMIZI kodları ile sınıflandırıyoruz. Alışveriş esnasında birbirimize“hayır o Kırmızı” ya da “evet o Al” diyerek eğlenceli bir şekilde sınıflandırmış gereksiz alımları bir nebze olsun azaltmış oluyoruz.
Yazıma son verirken bilinçli tüketim farkındalığı yaratabilecek bazı çocuk kitaplarından örnek vermek isterim: “Senede Bir Gün Dükkanı”, “Pikolo İle Felsefe Öğreniyorum serisinden Bana Kırmızı Motor Al”, “Harika Bir Uçurtma”, “Evimizdeki Canavar” kitapları.
Tüketmeye değil üretmeye odaklı bir toplum olmamız dileğiyle…
Sevgilerimle.
Çocuk Kitabı Yazarı Işık SARAÇ
YAZARLAR
09 Aralık 2021 - 09:40
"AL" DEĞİL "KIRMIZI"
Merhaba Sevgili Okurlar, Bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim konu son günlerde sıklıkla denk geldiğim tüketim çılgınlığı konusu
YAZARLAR
09 Aralık 2021 - 09:40
İlginizi Çekebilir