Bir Başarı Hikâyesi Tesadüf müdür?

Merhaba Sevgili Okur,
Yaz tatili bitmek üzereyken üniversite hazırlık sınıfları yavaş yavaş okullarına gitmeye, ilkokul ve ortaokul öğrencileri de evlerinde ders tekrarlarını yapmaya başladılar sanırım. Hal böyle olunca bende yakın zamanda üniversite sınavlarında derece yapmış öğrencilerin başarı hikâyelerini dinlerken aklımda iz bırakan bazı konulara değinmek istedim.
Kendi öğrencilik yıllarımdan hatırladığım ve çevremde gözlemlediğim kadarı ile öğrencilerin birçoğu anlık kurtarımlar şeklinde çalışma şekline sahipler. Sınav var ise bir gün önceden yapılan çalışmalar, büyük sınava gireceklerse sadece o yıl yapılan çalışmalar gibi…
Oysa bir başarı hikâyesi oluşturmak bu kadar kolay değildir. Çabalamak ister ve emek edilirse iz bırakan bir hikâye yazılmış olur.
Çocuklarımızın çalışmaları için ebeveynler olarak rutinler oluşturmalı, belli bir program dâhilinde ilerlemelerini sağlamalıyız. Bu anlamda çocuklarımızın yanlarında olup, düzenli ve günlük yapılan çalışmaların stres, kaygı gibi duygu durumlarını ortadan kaldıracağını, mutlu ve huzurlu çalışma ortamlarını getireceğini gösteren liderler olmalıyız.
Yakın zamanda bir arkadaşım ile yaptığımız bir sohbette paylaştığı bir anısını sizlerle de paylaşmak isterim. Katıldıkları bir antremanda neredeyse gruptan sadece 2-3 arkadaşın katıldığını, diğer kişilerin nerede olduklarını sorduklarında antrenörün sınav öncesi günlerde öğrencilerin birçoğunun gelmediğini belirttiğini anlattı. Yaşanan bu anı gösteriyor ki düzenli ve günlük çalışılmayan durumlarda bir gece öncesi çocukların kendilerini sıkıştırdığı, akabinde stres ve kaygı dolu dakikalar yaşadığı ve sporun bedenine hatta ruhuna iyi gelecek etkisinden yoksun kaldığı, mutsuz ve huzursuz bir gençlik yetiştiği.
Çocuklarımıza çok küçük yaşlarda çalışma rutini oluşturup belli bir düzen dâhilinde ders çalışma alışkanlıkları kazandırmak çocuklarımız ve bizler için rahatlatıcı olacaktır. Çünkü ailelerde bu süreçlerde çocuklarla beraber yıpranmakta ve tüm aile ilişkileri bozulmaktadır.
Okulların açılmasına kısa bir süre kala çocuklarımızla geçtiğimiz yıl derslerini tekrar edebilecekleri listeler hazırlayıp, tatil kitaplarından ya da ellerindeki ders kitaplarından çalışmalarını sağlamalıyız. Bu ders ortamlarını, çocuklarımız ilkokul seviyesinde ise eğlenmeli öğrenme ortamları ile, lise ve ortaokul yaş grupları için açık havada belki bir parkta, belki bir kütüphane ortamında çalışma imkânları sağlayarak mekân değişiklikleri ile yaz mevsimi sıcaklarında ders çalışma rutinlerini ilgi çekici kılabiliriz. Aynı yaş grubunda olan arkadaşları ile bir araya gelmelerini ve birlikte çalışma ortamları yaratmayı tercih edebiliriz. Birlikte çocuğun yaş seviyesine göre belirleyeceğiniz saatler süresince çalışmalarını düzenli yapmalarını sağlayabiliriz. Yayınevlerinin küçük yaş grupları için çıkardığı etkinlikli tatil kitaplarını tercih ederek eğlenceli öğrenme ortamları ile günlük rutinler belirleyebiliriz.
Çocuklarımızın duygu durumlarının ön planda tutularak hazırlanan çalışma rutinleri ile gelecek başarı hikâyeleri bir tasadüf değil beklenen sonuç olacaktır.
Sevgiyle ve sağlıcakla kalın.
Işık SARAÇ
Çocuk Kitabı Yazarı