Köşedeki bakkaldan alışveriş yaptım. Ödemeyi kart ile tamamladım. Fişe şöyle bir göz atınca işletme sahibi olarak ‘’Tandoğan ……’’ yazdığını görünce şaka ile karışık Doğan ağabeye ‘’Tandoğan da kim Doğan abi?’’ diye sordum. ‘’Vallahi sorma hoca, askere gidene kadar ben de bilmiyordum tam adımı,’’ dedi, gülüştük. 20’li yaşlarınıza kadar adınızı tam olarak bilmediğiniz bir yaşam hayal edebiliyor musunuz? ‘’Olmaz,’’ demeyin pek tabi ki olabiliyor. ‘’Olmaz,’’ dediğiniz pek çok şey olabiliyor, hayat belki de en çok zıttı ile anlam buluyor.
Doğan abi, kimlikte ki ismiyle Tandoğan abi bakkalı devretmiş, ben her şeyden habersiz dükkâna girdiğimde kasada bir yabancı görünce istemsiz olarak ‘’ Doğan Abi nerede?’’ diye sormuştum. Yeni bakkal kendinden emin, özgüvenli bir şekilde ‘’Doğan abi artık yok, biz devraldık’’ dedi. Bozuldum, ama belli etmedim. Alışverişimizi yaptım çıktım. Ama daha sonrasında sorunlar gözüme çarpmaya başladı. Mesela,
Doğan abi her müşteriye güler yüzle yardımcı olurdu, yeni bakkalın yüzü pek gülmüyordu.
Doğan abi dükkâna giren çocuğu boş çevirmiyordu, yeni bakkal çocuğun avucundaki paraya bakıyordu,
Doğan abi zayıftı, yeni bakkal maşallah okkalı,
Doğan abi fakir fukarayı gözetiyordu, yeni bakkal kimseyi tanımıyordu,
Doğan abi kuruş hesabı yapmazdı, yeni bakkal barkod sistemiyle çalışıyordu,
Doğan abi herkese hoşgörülü davranıyordu, yeni bakkal başta Doğan abiyi beğenmiyor, ‘’Böyle bir yerde bitirmiş bunlar dükkânı, ne potansiyel var burada siz izleyin beni nasıl işleyecek burası,’’ diyordu,
Doğan abinin rafları hep doluydu, yeni bakkalın rafları seyrelmeye başladı,
Doğan abi ilk altı ayın sonunda yandaki boş dükkânı da bakkala katmıştı, yeni bakkal şimdilik durgundu,
Doğan abi erken açar geç kapatırdı, yeni bakkal geç açıp erken kapatıyordu,
Günler yeni bakkal ile böyle geçip gitti. Artık daha da erken kapatmaya başlayınca bir gün dayanamayıp ‘’Akşamları iş olmuyor mu? Çok erken kapatıyorsunuz ya’’ diye sordum. ‘’Elektrik faturasıyla alakalı bir sorun oldu halledince akşamları da açacağız’’ dedi.
Yaklaşan son sanki belliydi. Çok da üzerinden zaman geçmedi. Önce devren kiralık dediler. Sonra ikinci el market malzemeleri. Son olarak ne yazık ki kapı kilitlendi.
Bu serüven de tıpkı hayat gibiydi, zıtlıklarla anlam buldu. Sonra, bitti.
Bu haftayı da Mahir Ünsal Eriş ile noktalayalım kıymetli okur,
“İnsan kabahatin kendinde olduğunu bilince, hakikatin zehri kendine sıçramasın diye suçu, başının üstünden geçen kuşa bile atabilir.”
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla.
YAZARLAR
14 Temmuz 2022 - 10:01
Bir köşede iki bakkal
Köşedeki bakkaldan alışveriş yaptım
YAZARLAR
14 Temmuz 2022 - 10:01
İlginizi Çekebilir