Çalışır gibi yapmak

Gayrimenkul sektörümüzün yine kronik rahatsızlıklarından biridir “çalışır gibi yapmak”. Belki de bundan ötürü zaten sirkülasyonu yüksek bir sektördür gayrimenkul; büyük hayallerle girilip hedeflerin çoğu zaman tutmadığı ve tutmayan bu hedeflerin mazeretlerinin üretildiği enteresan bir yapıya sahiptir. Aslında ülkemizin bir problemi de diyebiliriz bu duruma çünkü genel anlamda hemen hemen her sektörde kısa yoldan nasıl köşe dönülür telaşesine düştüğümüzden bir türlü başarıya ulaşamayız. Hemen ardından da pes edip yeni bir heyecan ile farklı bir hayalin peşine düşeriz ta ki o hayalin de gerçekleşmeyeceğine ikna olup başka bir dala atlayana kadar.

Oysa kural çok basittir; çalışmak, çalışmak ve yine çalışmak, bununla birlikte çalışır gibi yapmamak. Performans takibi bizim sektörümüzde öyle ahım şahım bir konu değildir, belli başlı durumlar vardır ki kimin çalıştığını kimin çalışmadığını görmek oldukça kolaydır. Ancak maaşsız bir meslek olmasından ötürü maaşlı bir işte olduğu gibi bir yönlendirme yapmak zordur çünkü çalışmayan bir danışmanın çalışmadığını kabul etmesi kolay değildir. Zaten kabul ettiği andan itibaren önünde iki seçenek kalacaktır danışmanın; ya her şeyi bir kenara bırakıp çalışmaya başlayacaktır ve hayallerine ulaşmak için dişini tırnağına takacaktır ya da sektörden kopacaktır. Çoğunlukla ikinci seçenek devreye girer ve pes eder çünkü kendisine inanmayan bir kişi değil gayrimenkul sektöründe hiçbir sektörde başarılı olamaz. Kolay olanı ise bu sektör bana göre değil diyerek ayrılmaktır, zor olanı ise tüm güçlüklere rağmen ayağa kalkmaya çalışmaktır. Ve bir danışmanın en büyük mücadelesi kendisine karşı yaptığı mücadeledir. Çünkü konfor alanından çıkmak konusunda yeterli çabayı göstermeyen, çevresine güvenip altın tepsilerde kendisine verilecek portföyleri bekleyen, günün birinde şansın kendisine vuracağına ve nasibinin kendisini beklediğine inanan bir danışmanın çalışmaya niyeti yoktur da çalışır gibi yapmaya ihtiyacı vardır.

Çalışır gibi yapmak yerine üzerindeki ataleti atabilse, sektörün dinamiklerini anlamamakta inat etmek yerine her şeye sıfırdan başlamayı göze alabilse, mazeretler bulup başkalarını suçlamak yerine kendisini bir tartabilse aslında çözüm o kadar basittir ki bugüne kadar neden görmediğine kendisi bile şaşıracaktır. Kolay mı? Kesinlikle değil ancak kolay olan hiçbir şey bizi hayallerimize ulaştırmayacağı gibi bir gerçek varken hala kolayın peşinden koşma merakımızı anlamak gerçekten zordur, hem gayrimenkul sektöründe hem de kendi kişisel mantık yapımızda. Bu gerçeklerle yüzleşip başarıyı sonuna kadar hak eden ve onca cefanın ardından belli bir noktaya gelmiş o kadar çok örnek gayrimenkul danışmanı var ki sektörde her birinin hikayesi bile aslında başlı başına birer ilham kaynağıdır. Gerek bir ferdi olduğum ELFİ Gayrimenkul bünyesinde beraber çalıştığım meslektaşlarım olsun, gerekse farklı farklı ofislerde başarıya ulaşmış meslektaşlarım olsun her birinin hikayelerini dinlemek, bir şeyler öğrenmek benim açımdan o kadar değerlidir ki her hikaye gayrimenkul sektörüne olan inancımı arttırma noktasında inanılmaz bir motivasyon kaynağıdır aslında. Çünkü zorluklarla geçen hayatlar, türlü türlü engeller, farkı tecrübeler ve başarıya atılan adımların bir noktadan sonra nasıl hızlandığını, danışmanın nasıl koşmaya başladığını dinlemek ve gözlemlemek, tüm bu süreçlerden ben ne kapabilirim diye sorgulamak paha biçilmez bir zenginliktir aslında. Başarılı olmak isteyen veya başarısını devam ettirmek isteyen bir gayrimenkul danışmanı için en büyük zenginlik ilham alabileceği başarılı danışmanları gözlemleyebilme, onlarla beraber vakit geçirebilme lüksüdür. Lükstür diyorum çünkü sektörde bulunan danışmanların büyük bir çoğunluğu böyle bir lükse sahip olduğunun farkında bile değildir. Tecrübelerim şunu gösteriyor ki bu sektörde başarılı olmak isteyen herkes o farkındalığa öyle ya da böyle ulaşıyor, burada tek kriter ise zaman olarak ön plana çıkıyor. Bugün ya da yarın ya da bir gün ama elbet bir gün gayrimenkul danışmanı o farkındalığa ulaştığında bir anda kulvarı değişecek ve her şey çok daha basitleşecektir.

Henüz o noktaya gelmemiş meslektaşlarımın en kısa sürede o farkındalığa ulaşması dileğiyle…

Bu Şehri ve Bu İşi Çok Seviyoruz…