Festival

Bu yıl Troya festivali iptal edildi. Uluslararası Troya festivalimizin iptal gerekçesi yeterli bütçenin Belediye’ce bulunamaması. Yani ülke olarak içinde bulunduğumuz ekonomik buhran Çanakkale Belediyesini de vurmuş. Haklı mı belediye? Bence haklı. Esnaf zor durumda ve kiralarını düzenli ödeyemiyor. Belediyenin bütçesini oluşturan önemli bir gelir kaynağı belediyeye ait işletmelerden toplanan kiralar. Bir de belediyenin önceden yaptığı yatırımlar var. Gelirleri düşen belediyenin artan maliyetler bir festival düzenlemesi nasıl düşünülebilir ki?
Çanakkale Belediyesi bu kararı ile sert eleştirilere maruz kaldı ama çözüm önerisi getiren hiç olmadı. Oysa ki ülkeyi bu ekonomik bunalıma sürükleyen mevcut iktidar ve Çanakkale Belediyesi bu iktidarın kontrolünde değil. Durum böyle olunca da eleştirenler hep Ak Partili ya da MHP’liler. Eleştiriyorlar ama çözüm üretmede “sıfır” noktasındalar. Borç harç yapılacak sözde bir etkinliktense, ülke genelinde vatandaşların refah ortamında yaşadığı zamanlarda yapılan festivaller yapılması daha doğru olacaktır güzelim yurdumda. Bundan önce ki festivaller bu durumda mı yapıldı? Elbette ki hayır ama bu ekonomik şartları Cumhuriyet tarihinde ilk kez yaşamaktayız. Şöyle bir çarşı da tur atın, kaç esnaf kepenk kapatmış. Tanıdıklarınızla bir konuşun bakalım, rahatça işini döndürebilen bir esnaf var mı? Sorunsuz bir sektör var mı?
Türkiye Cumhuriyeti’nin en kalabalık polis teşkilatına bu dönemde sahip olmamıza rağmen işlenen suçların ne derece arttığını hepimiz görmekteyiz. Her vatandaş birbirine borçlu, her vatandaş bankalara borçlu, her işletme birbirine borçlu, her işletme bankalara borçlu, her işletme vergi dairesine de borçlu, SGK’ya da borçlu. Ülke genelinde dolaşımda olan basılı kağıt para miktarına EMİSYON denir. Şu anda bu sıraladığım borçlar o emisyon miktarının kat be kat üzerinde. Yani herkes birbirin yakasına yapışsa ve herkes birbirine; “ver ulan paramı” dese… Ülke de bu durumu ortadan kaldıracak yeterli miktarda basılı kağıt para yok. Herkes borcunu ödemek istese de, malını satışa çıkarsa da bu durum için yeterli paramız yok. İşte hep denilen “iç piyasada cari açık” sözünün özeti. Yok ki, ne verecek millet birbirine?
Bir başka yandan bakıyorsunuz ki; Ramazan Bayramında ilan edilen uzun tatilden neredeyse yurdun tüm vatandaşları tatil amaçlı yararlandı ama gerçek şimdi ortaya çıktı. O tatilciler evlerinden burunlarını çıkartamıyorlar. kredi kartına taksite böldükleri on günlük sefalarını bütün yıl köleler gibi çalışarak ödemeye çabalayacaklar. Şimdi de Kurban Bayramı geliyor. Kredi kartına kuvvet, ne kaldıysa artık tabanda, ha babam asıl slipe…
Çanakkale Belediyesini festivalin iptali konusunda haklı buluyorum. Gerçekçi yaklaşımla halkın olmayan parasını çarçur etmeme kararı almaları mutluluk verici. Buradan elde edilecek tasarruf ile belediyemizin halkın faydasına çalışmalar yapacağından eminim. Hem sonra, Çanakkale’miz sürekli düzenlenen etkinliklerle yılın 12 ayını festival tadında yaşadığımız kentimiz değil mi? Her tarafından tarih fışkıran, bu tarihi kent halkıyla, ziyaretçileriyle beraber yaşayabilen bir kente sahip değil miyiz?