Gerçek rüyalar

Rüya yolu ile Allah dünde birçok Peygamberine, veli kullarına yol gösterdiği gibi, günümüzde de yol göstermeye devam ediyor hamdolsun. Rüyalar Rabbimizden bizlere gelen mesajlardır. Kişi mesajı anlayamazsa rüyalar tekrar tekrar gösterilir. Allah’ın kuluyla olan iletişim şekillerinden bir tanesi de rüyalardır diyebiliriz. Yaşantımızdan, hatta çok daha ileri ki tarihler hakkında rüya yoluyla Allah mesajlar, müjdeler verebilir, mektup gönderebilir kullarına.
Rüyaların gerçek mi, nefsani mi olduğunu rüyayı gören kişi anlayamaz. Gerçek rüyalar görmek istiyorsak “La ilahe illallah” zikrini çok söyleyip tevhidin koruması altına girmemiz gerekir. Allah “Kim tevhidi çok söylerse benim kaleme sığınır.” buyurmaktadır. Allah’ın kalesine girdikten sonra rüyalarda iblisin hiçbir katkısı yoktur. Zikirle tamamen salih (gerçek) rüyalar başlar ve meleklerin etkisi ile bizlere gösterilir. Zikir nedir, nasıl yapılır sorularına yanıtlarınızı www.veyselkarane.com sitesinde bulabilirsiniz.
Rüyalar bilinçaltıdır, rüyalarla amel edilmez diyen bir kesim var. Rüya yoluyla anlatılmak istenen mesaj, gündelik hayatımızdaki olaylardan, kişilerden, nesnelerden yola çıkılarak, sembollerle bizlere anlatılır. Evet, rüyayla amel edilmez, doğrudur. Zikre başlamadan önce gördüğümüz rüyalarda iblisin etkisi vardır. Kişi gördüğü rüyayı kendisi yoramaz. Ne anlama geldiğini anlayamaz. Görülen her rüya, rüya ilmi verilen kişiler tarafından yorumlanması gerekir. Gördüğümüz rüyadan etkilenip de internette bulunan rüya tabirlerine bakarak, kitaplar karıştırarak rüyalarınızı yoramazsınız. Kuran-ı kerimde Yusuf suresi 6. ayette Rabbimiz belirtmiş, “...Rabbin seni seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek...”. Ayet gayet açık. Allah kulunu seçiyor ve ancak seçtiği, kendi dilediği kuluna, kendi katından olan ilmini, rüya tabirini öğretiyor. Bunun, ancak Allah’ın öğreteceği bir ilim olduğunu bildiriyor. İşte bu sebepledir ki, rüyalarınızı her gördüğünüz kişiye yorumlatmayın. Rüya ilmi verilmiş kişilere yorumlatın. Bazı rüyalar kader ve kaza ile ilgilidir. Rüya nasıl yorumlandıysa, öylece gerçekleşir. İlim ehline rüyaları yorumlatmak önemlidir.
Bir de rüyalarınızı anlatmayın diyenler var. Rüyalarımızı anlatırsak başka rüya gösterilmez diyenler var. Biz üveysler rüyalarımızı öğretmenlerimize anlatırız. Rüya yorumunu öğrendikten sonra da zikir ehli olsun, olmasın etrafımızdaki herkese gördüğümüz rüyalarımızı anlatırız. Övünmek için değil, yaşamaktan mutluluk duyduğumuz bu halleri, başka kardeşlerimiz de yaşasın diye anlatırız. Kardeşlerimize örnek olsun, ders olsun diye anlatırız. Biz anlattıkça da bir o kadar daha güzel, hiç unutmayacağınız, hd kalitesinde, hatta tekrar tekrar görmek isteyeceğimiz rüyalar gösterilir. Bu nasıl oluyor bir düşünsek ya!
Salih rüyalara inanmayanlar için, Şems-i Tebrizi’nin Makalat adlı eserinden aynen alıyorum. Sultanımız bir gün Rabbimize niyaz ediyor;
«Allah’a yalvardım. Yarabbi beni kendi velilerinle tanıştır, onlarla yoldaş et dedim. Rüyamda, 'Seni bir veliyle yoldaş edelim,' dediler. 'O veli nerededir?' diye sordum. Ertesi gece bu velinin Rum diyarında (Anadolu'da) olduğunu söylediler. Bir müddet sonra tekrar gördüğüm rüyada, 'Henüz vakti gelmemiştir, her işin bir zamanı var,' dediler.»
Aşkın Sultanları Rabbimize sormuş ve rüyada cevabını en güzel haliyle almışlar. Peki biz neden hala Rabbimize sormuyoruz? Bizlerin Rabbimize soracak sorusu yok mu ki?