Bu gün dahil yerel seçimler için sandığa gitmemize dört gün kaldı. Ayın otuz birinde belediye başkanı, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri, muhtar ve muhtar azalarının yapılacağı seçimi tüm yurtta yaşayacağız. Sonra dört yıl rahatız. 2023 tarihine kadar seçim yok. Yani olağan üstü bir durum gerçekleşmezse yok. Normal seçim takvimi böyle diyor. Uzun bir zamandır sandığa gitmediğimiz böyle bir ara olmamıştı. Sebebi basit tabi, referandumlar ile ülkenin işleyiş sistemine ayar verildi on yedi yılda, o yüzden sürekli sandık başına gittik. Artık yeni sistem kuruldu. Referanduma giderek halka sormaya gerek yok çünkü KHK gerçeği yönetim sistemimizin merkezine kurulmuş durumda. Halk ne isterse istesin, güç kimin elindeyse KHK ile istediğini yapabilir artık. O yüzden dört yıl sandık yok. Rahatız yani.
Bu seçim döneminde de siyasi üslup kahvehane lügatını aratır seviyede seyretti. Yine acımadılar seçmene rakip adaylar, dediler de dediler birbirlerine en ağır sözlerle en ağır ithamları. Sahte senetler gördük, yırtılan afişler, ipleri kesilen pankartlar gördük yine seçim çalışması diye. Kara propagandalarla yüzleştik. Gizli seçim ittifaklarına açık unutulan mikrofonlarla şahit olduk. Medya ikiye bölündü, her aday her kanalda eşit şans bulamadı, parti liderleri aday olmadıkları halde il il gezerek mitinglere katıldılar. Bir BEKA sorunu icat edildi. Halk BEKA kelimesinin anlamını bilmeden korktu o kelimenin içeriğinden. Oysa ki bir çoğunun konudan haberi bile yoktu. Yetersiz muhalefet yine iktidara boyun eğen bir seçim dönemi yaşadı ve seçmenine yaşattı. Muhalefetin aday belirlemede ki tuhaf tutumu mevcut belediyeleri de zora soktu, iktidarın bunca başarısızlığına rağmen ekmeğine yağ sürmüş oldu.
Seçim konusu belediyeler olunca tabi ki seçim sonrası iş alım vaadleri gündeme geldi. Herkesin umudu ekmek, bunu bilen siyasetçiler başladılar umut dağıtmaya, seçim sonrası kadrolaşma sinyalleri vermeye. Seçmeni kandırmak için bir kısım siyasetçi resmiyette olmayan bir gizli ittifaktan bahsederek vurdu karşı tarafı, diğer kesim siyasetçide açılım süreci ile cevap verdi iddialara.
Çanakkale merkezinde çok da yaşamadık bu siyasi ayıpları. Seviyeli bir siyaset ile seçmen karşısına çıktı adaylar. Sonuç kanaatimce değişmeyecektir ilimizde. ÜlgürGÖKHAN’ın seçimi kazanacağı yönünde ki inancım tam. Seçmen yürüyebileceği kadar yürüyecek Ülgür Başkanla, bu ortada. En ciddi rakibi Ayhan GİDER’in zaten konuyla pek ilgisi yok. Seçimi kazanırsa sadece bir dönem başkanlık yapacağını, bir daha aday olmayacağını her yerde söylüyor. Zaten aday olmak gibi bir niyeti de yoktu, bunu tüm Çanakkale biliyor. Durumun gerçeği bu olunca ve bu gerçeğe tüm seçmen vakıf olunca da Ayhan GİDER’in zaten şansı kalmıyor.
Çanakkale’de sonucu en çok merak edilen belediye Kepez Belediyesi. İşler orada gün geçtikçe karıştı ve sandığa gidilirken adaylar adeta sessiz kaldı. Birol ARSLAN kendinden emin, fazla çalışma da yapmadı, CHP’nin her zaman ki mantığında; “ceketimi koysam kazanırım” düşüncesi ile hareket etti. Belki de gerçekten CHP için çantada keklik olan Kepez seçimlerini bu tutumu ile risk etti. Kepez’in önemli bir MHP oyu olduğunu hepimiz biliyoruz ve MHP Serkan ÖN ile bu oyu koruyacaktır diye düşünüyorum. Ak Parti adayı Alper ALTINOK eğer MHP ile Kepez’de Cumhur İttifakı yapılmış olsaydı Birol ARSLAN’ın bu tavrı karşısında ciddi bir avantaj elde etmiş olacaktı ancak bu şans da kaçtı. Tabi ki CHP adayının tavrına bir de Gökhan BAYRAM hamlesini eklemek gerekir. Bağımsız aday Gökhan BAYRAM’ın oy alacağı kesim tabi ki CHP seçmeni. Aslında seçimin kilit ismi bu yüzden Gökhan BAYRAM. Kendisinin alacağı oy oranı seçimin galibini belirleyecek Kepez’de kanaatimce.
Beş yıl boyunca idare edileceğimiz yerel yöneticilerimiz seçeceğiz dört gün sonra. Sonuçlar gelmeye başlayacak akşam saatlerinde ve gece yataklarımıza yol alırken bileceğiz ki artık dört yıl seçim yok. Sistemin son hamlesi de yapılmış olacak ve yönetimsel değişikliğe verilen ayar sonuçlanacak. Hepimiz için 1 Nisan günü yeni bir dönem başlayacak. Tek başına iktidar olan bir partiyle ve o partinin genel başkanının Cumhurbaşkanı olarak KHK’lara hükmettiği bir dört yılla yüzleşeceğiz. Dört yıl boyunca hesap sorabileceğimiz bir sandık önümüze gelmeyecek. Yani dört yıl boyunca halk olarak bir daha kendimizi siyasiler karşısında güçlü hissedemeyeceğiz. Yani diyorum ki; dört gün kaldı dört yıllık suskunluğa.
YAZARLAR
Yayınlanma: 27 Mart 2019 - 11:56
Güç kimde?
Bu gün dahil yerel seçimler için sandığa gitmemize dört gün kaldı
YAZARLAR
27 Mart 2019 - 11:56
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir