Hiç düşündük mü Allah bize neler verdi diye? Ev verdi, iş verdi, evlat verdi, sağlık verdi, aile verdi. Nefes alabiliyoruz. Her gün bize çeşit çeşit yiyecekler veriyor. Muhtaç etmiyor. Bizlerle, anne-babamızın ilgilendiğinden daha çok ilgileniyor. Öf bıktım bu kullarımdan demiyor. Bugün yemek vermeyeyim, aç-susuz kalsınlar demiyor. Canım istemiyor ilgilenmek, ne halleri varsa görsünler de demiyor. Bizlere hep sevgi ile yaklaşıyor. Yatağımızdan kalktığımız gibi şükür ile kalkalım o halde. Yataktan doğrulabildiğimiz için, gözlerimizi yeni bir güne açabildiğimiz, bugün de yaşıyor olduğumuz için. Aslında insanoğlunun her anı mucize, her günümüz hazine. Peki bizler bunun ne kadar farkındayız? Ne kadar idrakimiz var? Ya da şöyle düşünelim. İdrak açıcı olarak neler yapıyoruz? İdrakimizin olması, bazı şeyleri daha kolay kavrayabilmek, işin iç yüzünü görebilmek için ne yapmamız gerekiyor? Şöyle de düşünebiliriz. Bazı şeyleri anlamak, Allah’a teşekkür etmek için illa ki bir şeyleri kaybetmek mi lazım? Bize verilenlerin değerini anlayabilmek ve şükredebilmek için illa ki yokluk mu görmek lazım? Kadir-kıymet bilmek nasıl olur ki?
Tüm bu soruların cevabı aslında çok basit, çok kolay!Bizlere en çok değer veren, seven, koruyup-kollayan Rabbimizi bilmek ve sevmek ile olur. Tüm sorularımızın cevabı Rabbimizde! Ne yapabilirim? Ben Rabbimi daha çok sevebilmek için, O’na yakın olabilmek, O’na teşekkür edebilmek için ne yapabilirim derseniz eğer: Zikredin Allah’ı! En doğru zikir Tevhid zikridir. Yaptığınız zikrin içinde “La İlahe İllallah” geçmiyorsa, olmaz. Allah’a olan sevginizi en saf, yalın, güzel dilde söylemenin hali Tevhid etmektir. Her Tevhidte “Allah’tan başka ilah yoktur.” diyorsunuz. Marifet dilinde ise “Rabbim seni çok seviyorum.” demiş oluyorsunuz. Marifet, bir kişiyi Allah’a götüren en kestirme sevgi yoludur. En kolayı, en güzeli, en etkili olanıdır. Üveys Veysel Karane zikrini yapmaya başladıktan sonra marifet yolculuğu başlamış olur. Bu yolculuk içinde en önemlisi, olmazsa olmazı “sevgi” var. Sevgisiz bir insan iseniz eğer; bu zikri yapamazsınız. Rabbim seni çok seviyorum diyemezsiniz.
Sevginizi söylemek, Rabbimize olan teşekkürün bir başka ifadesidir. Siz sevginizi dile getirdikçe; kapalı olan kapılarınız açılmaya başlar. Allah’ın ilmini almaya başlarsınız. İlim aldıkça idrakiniz genişler. Bakış açınız değişir. Kimsenin görmediği pencerelerden bakmaya başlarsınız. Kendinizdeki değişim sizi şaşırtır. Bende bir haller var dersiniz. Tevhidiniz arttıkça, yani Allah’a olan sevginiz arttıkça şaşkınlığınız daha da artar. Verilenler karşısında mutlu olursunuz. Artık bazı şeyleri anlamaya, işin iç yüzünü idrak etmeye başlarsınız. Mutlak bir memnuniyet hali oluşur. Bu hal üzere dilinizden hamd düşmez, halinizden okunur teşekkürleriniz. Siz “yaşamaya” başlarsınız. Şükür halini yaşatırlar. Neye karşı şükrünüz artar ise, o kadar dahası verilir. Şükür, rızkınızı artırır. Size verilen ilme şükrederseniz, ilminiz artar. Deneyimlemenizi çok isteriz. Sizler de yaşayın ve görün deriz. Yaşamak için www.veyselkarane.com sitesini mutlaka inceleyin. Aradığınız mucizenin yapıtaşları bu sitede.
YAZARLAR
12 Kasım 2021 - 09:10
Her günümüz mucize!
Hiç düşündük mü Allah bize neler verdi diye? Ev verdi, iş verdi, evlat verdi, sağlık verdi, aile verdi
YAZARLAR
12 Kasım 2021 - 09:10
İlginizi Çekebilir