Daha önceki yazılarımızda “Kuran-ı Kerim Okumak” başlığı altında kuran okumanın öneminden bahsetmiştik. Ancak yetmedi! İlla ki okumak şart! Neden okumuyoruz diye hiç sordunuz mu kendinize? Sokakta tabela üzerinde yazılanlardan tutun da, elimize geçen gazete parçasına kadar. Neden okumuyoruz gerçek anlamda? Bakıyoruz ama görmüyoruz. İdrak penceresinden bakmadığımız için laf olsun diye okuyoruz, gerçek okuma yapmıyoruz, yapmak istemiyoruz belki de. Başka bir pencereden bakalım okumak nasıl olur diye. Allah’ın her yarattığını bir cümle olarak düşünelim. Dünyada her yerde yazılar var. Rabbimize soru sorduğumuzda alabileceğimiz cevaplar etrafımızda, yaşantımız içerisinde gizli. İdrak edene mesajlar çok açıkken, nasibinde olmayanlar, yazıları anlayamayanlar, okuyamayanlar da var elbet. Gizli olanı aşikar edebilmek için, Allah’ın mesajlarını anlayabilmemiz için dünyadaki tüm yaratılanları “OKUMAK” gerek o zaman. Aslolan, kainatın kitabını okumak! Marifet gözlüklerimizle bakmak gerek etrafa. Mesajları ilim kabımızca anlayabilmek için çaba sarf etmek, tefekkür etmek. Rabbimiz neden bunları yaratmış, biz neyiz, kimiz görevimiz ne diye düşünmek. Soru sorabilmek cömertçe. Biz bu dünyaya niye geldik sorusuna yanıt aramak. Soru sormamızı bile istemediler. Korktular kendi cahillikleri çıkacak ortaya diye. İnsanoğlu nefsine ayak uydurmak ister. Nefs de kişileri tembelliğe götürür. Soru sormak zordur, akıl yürütmek, düşünmek ister. Okuyan, araştıran kişi sorular sorar. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen kullar çok aramızda. Ne kadar nefs kokan bir cümle değil mi? Peki bizim sorumlu olduklarımız nerede kaldı, akraba, komşu, eş, dost ne yapsın. En sondan başa doğru gidiyoruz. Kainatın kitabı nasıl okunur kardeşlerim. Bizlere hakikati okuma ilmi nasıl verilir? Nasıl mı? Rabbimizin bize seslenişi olan Kuran-ı Kerimi okumakla. Kuran okuyarak gözümüzdeki perdeler kalkar. Kalp gözümüz açılır. Sırları görebildiğimiz gibi, sırlarında sırrı açılır önümüze. Kuranı nasıl okumalıyız ki? En başından sonuna kadar kendi dilimizde, anlayabileceğimiz her dilde okumakla olur. Arapça okuduk düne kadar ne okuduğumuzu bilmeden. Kuran kurslarında itinayla öğrettiler bizlere daha çocukken arapça nasıl okunur, sonrasında da tilavetli okuma yaptırdılar. Bir tane cami hocası demedi ki kuranın mealini okuyun, anlayın, Allah size birşeyler öğretmek istiyor. Açın gözünüzü, kaldırın perdeleri, körlükten kurtulun diye. Söyleyen varsa Rabbim onlardan razı olsun. Bu cahil hep körlere denk gelmiş ki bana meal oku diyen hiç olmadı. Azıcık aklım erince sorgulamaya başlamıştım da nefsim yine önde gidip kuran okumak yerine başkaca kitaplara yönlendirmişti beni. Taa ki Muharrem öğretmenimle tanışıncaya kadar. Rabbim ondan razı olsun. Marifetin, aşkın öğretmeni, tasavvuf yazarı Muharrem KARABAY. Öğretmenimiz marifet yolunu öğretirken bizlerden hiç zekat ya da sadaka istemedi. Karşılık olarak bağış yapın da demedi. Hediye göndermemizi istemedi. Dua bile etmeyin, Allah razı olsun bile demeyin, karşılığı varsa Allah verecektir diyen bir öğretmen karşımıza çıkardı Rabbimiz. Bu devirde mümkün mü böylesi? Evet mümkün. Ben yaşadım ve gördüm. Yaşadıkça da hayrette kalıyorum her daim. Arayanlara sesleniyorum buradan, Allah’ı, hakikati arayanlara. Allah aşkıyla yanıp kavrulanlar duysun sesimizi. Okuyun, anlayın, sorun, sorgulayın, neden diye soru sorun diyen bir öğretmen var burada. İnsanlara Allah’ın sevgisini, merhametini anlatan, korku dolu, insanların kafasına taş atan bir Allah olmadığını, tam tersi kullarını çok seven bir Allah olduğunu anlatan Muharrem öğretmen ve O’nun arkasından gelmeye çalışan Üveysler var. Allah’a kul, Peygamber Efendimize ümmet olmaya çalışan, nefsini bilen ve bilmeyenlere de bildirmek için gayret eden üveysler var. Dünya duysun artık, devir üveyslik devri! Haykırıyorum buradan! YOK MU SESİMİZİ DUYAN?! Gelin doğru yola. Kapı önünüzde! Vurun kapıya artık ve girin içeri Allah’ın izniyle. Rabbimiz ve Peygamber Efendimiz sizleri bekliyor bu kapıda. Haydi daha ne duruyorsunuz, sevgiyle kaçın ALLAH’A! Bu konuda daha fazla bilgi almak için; www.veyselkarane.com
YAZARLAR
29 Kasım 2019 - 10:53
İlla ki okumalıyız!!
Daha önceki yazılarımızda “Kuran-ı Kerim Okumak” başlığı altında kuran okumanın öneminden bahsetmiştik
YAZARLAR
29 Kasım 2019 - 10:53