İmam - Cemaat meselesindeki vaziyettir

Belediye Başkanı son meclis toplantısında olabildiğince makam aracımı kullanmadan, ya yürüyeceğim ya toplu taşıma araçlarını bineceğim demiş..

Dediğini yapmış ve toplu taşıma aracına binmiş..

Oh ne güzel..

Başkan böyle dedi diye bazı kesimler hemen meseleyi köpürtmeye kalktı..

Efendim, o zaman niye Audi almışmış..

Volvo neyine yetmiyormuş..

Galiba öküz altında buzağı arayanların anlamak istemediği bu tavrın mantığı..

Bir Belediye Başkanı makam aracına binmedi diye tasarruf olmaz; hatta bu tasarruf devede kulak bile olmaz amaaa..

Başkan Yardımcılarına..

Birim Müdürlerine..

Kamudaki İl Müdürlerine güzel bir mektup olur..

Hıı..ne dersin ?

Bir Belediye Başkanı sadece tasarruf olsun diye makam aracımı kullanmayacağım der mi ?

Sonra şak toplu taşıma aracında görüntü verir mi ?

Bu işin mantığı yol açmaktır..

Şimdi gel meseleye yakından bakalım..

Belediye Başkanı toplu taşıma aracını kullansın..

Başkan Yardımcıları, Birim Müdürleri, altında bir şekilde hizmet aracı bulanan herhangi bir memur çatır çatır kamunun sırtından inmesin..

Kendine bi sor..

Yer mi ?

Belediye Başkanının bu tavrı çok yerindedir, makam kullanan herkesin kulağını çekmiştir..

Audi falan diye dilimize doluyoruz ya..

Hiç boşuna zorlama; Audi ve dengi araçlar ayağa düştü. Şöyle etrafına bir bak; hangi daire müdürü kuş resine biniyor..

Maşallah hepsi E segment otomobillerin deri koltuklarında kasım kasım kasılıyor..

İl Belediye Başkanının E segment bir makam aracına binmesi asla fazla değildir.

Ecevit de kuş resinden Kartal’ı makam aracı yapmıştı..

Bu bir tercihtir; uygunluk aranmaz..

 

Burada önemli olan başkanın tavrı değil, verdiği mesajdır.

Toplu taşıma aracında görüntü vermiş olması imam-cemaat meselesindeki vaziyettir.

İmam kendini feda ediyorsa vardır bir bildiği..

Mesaj belli; bakalım kimler okuma yazma biliyor..

 

Gelelim ulaşıma yapılan zamlara..

Kooperatif başkanı bedavacılar (bizim dilimizde bunun meali beleşçilerdir, ölücülerdir) falan demiş; bi kere ayıp etmiş. Bu ağız hiç olmamış.

Toplu taşıma araçlarının yarısı dökülüyor. İnsan yolculuk ederken fıtık olabilir, yaşlılar sakatlanabilir..

İnsanın içi dışına çıkıyor..allah korusun o hurdaların tekeri fırlayabilir..

Bir kere bunları değiştir kardeşim.

Madem zam yapıyorsun karşılığını ver ve insanların konfor isteğine saygı duy..

Daha önce önerdim; zam yapmamanın yolu bedavacıların (!) azaltılmasından değil adam gibi zamanın ruhuna uygun yatırımdan geçmeli..

Alırsın elektrikli otobüsünü..indirim bile yaparsın.

Çevreyi kirletmezsin; örnek olursun, parmakla gösterilirsin..kaçıncı kez söylüyorum.

Bir kez daha tekrarlayayım; belediye kendi araçlarını elektriklisiyle değiştirebilir; değiştirmelidir de..

Başlangıç için..

Sonra der ki; hey kooperatif ortakları önümüzdeki 5 yıl içinde elinizdeki araç parkının yüzde 60’ını veya 50’sini belki de 40’ını elektrikli yapacaksınız..

Kooperatif başkanı haklıdır; iğneden ipliğe zam geldi. Bize de zam demesi kadar doğal bir şey olamaz.

Kooperatif başkanı haksızdır, eskimiş, yolda emanet giden araçlarla toplu taşıma yapmaya çalışmak, yatırımdan kaçmak zam yapma hakkı vermez..

 

Toplu ulaşımla ilgili bir örnek vermek istiyorum.

Güzelyalı’da iskele durağından biniyorum, daha Güzelyalı’dan bile çıkmadan ben ayakta kalıyorum. Niye..

Dıt 65 yaş üstü..

Dıt 65 yaş üstü..

Dıt 65 yaş üstü..

Biraz vicdanın biraz saygın varsa hoop ayaktasın..

Tamam, 65 yaş üstü seyahat etsin ama keşke mesai saatlerinde örneğin ücretli olsa..veya ayda atıyorum 100 defa bedava olsa..

Sınırsız seyahat özgürlüğü işin b.kunu çıkarıyor..

 

Meraklısı için olmazsa olma notu:

Bu yazıya nokta koymadan önce merakımı paylaşayım. Başkan, toplu taşıma aracına ya personel kartıyla bindiyse ? Şimdi; Kooperatif başkanının ağzıyla konuşacak olursak bedavacı mı oluyor..