İnflamasyonu önle

Vücudun kendini hastalık ve yaralanmalardan korumak için verdiği tepkilere ve iyileşmesine yardımcı olan doğal sürece inflamasyon adı verilir. Ancak bu sürecin uzun sürmesi yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
İnflamasyon kısa süreli ise vücut için yararlı bir süreçtir; ağrı, kızarıklık, şişkinlik gibi tepkilerin oluştuğu dönemdir. Bu süreçte beyaz kan ve bağışıklık hücrelerinin üretimi artar, vücut kendini korumaya alır.
Uzun süreli inflmasyon kronik inflamsyondur, obezite, metabolik sendrom, insülin direnci, diyabet, kalp hastalıkları, artrit, depresyon, Alzheimer ve kanser gibi birçok hastalığa neden olabilir. Bireylerde beden kitle indeksinin artması, inflamasyona neden olan maddelerin salınımını arttırmakta. Bu nedenle diyette yeterli miktar ve kalitede protein tüketmek kronik inflamatuvar hastalıkların gelişimini önlemek açısından önemli. Diyette hayvansal protein kaynaklarına kıyasla bitkisel protein kaynaklarının daha fazla tüketilmesi öneriliyor.
Tam tahıllar yavaş sindirilmeleri nedeni ile inflamasyonu destekleyen kan şekerindeki ani yükselme sıklığını azaltır.
Sebze ve meyvelerin ise yüksek miktarda alınmasının inflamasyonu başlatan değişiklikleri azalttığı ve kanser, kalp hastalığı ve diğer ciddi rahatsızlıklara karşı önemli bir koruma sağladığı bilinmekte. Diyette doymuş ve trans yağ tüketimi sınırlandırılmalı. Tekli doymamış yağ asitleri içeren zeytinyağı, kanola yağı ve avokado tüketilebilir.
Omega 6 yağ asitleri özellikle mısır özü ve ayçiçeği yağında bulunur, inflamasyonu artırır ve damarları daraltarak kan akımını zorlaştırır.
Beyaz çay, yeşil çay ve oolong çayı kateşinler ve iltihaplanmayı azaltan antioksidan bileşikler açısından zengindir. Bağışıklığı ve vücut fonksiyonlarını güçlendirerek kronik hastalıkların oluşmasına engel olur.
Günde 2-4 fincan ara öğünlerde içilebilir. Bitter çikolata polifenol içeriği sayesinde antioksidan aktivite sağlar, haftada bir kez iki küçük kare kadar yiyebilirsiniz.