Çok büyük bir yıkım yaşadık; can kayıplarımız sürekli artıyor. Acımız kolay kolay dinmeyecek. Ağladık, göçük altında kalanlar için dua ettik; yardım çığlıkları her an içimizi eritti. İsyan ettik, ülke olarak aynı duyguları paylaştık..
Çanakkale’den yapabildiğimiz bu..
Ağlamak..
Üzülmek..
Karınca kararınca yardım etmek..
Acılarını paylaşmak..
Keşke daha fazlasını yapabilsek..
Şimdi kendimiz dönüp bakalım.
Konuşmanın da tam zamanı..
Kaç yıl oldu bilmiyorum. Bir yerde otururken, Cem Belli ‘6.5’in üzeri Çanakkale’ye ciddi hasar verir’ demiş ben de bunu köşeme taşımıştım. O yazıda aklımda kaldığı kadarıyla ne yapmak lazım sorusuna yanıt aramıştım..
Fikir birliği içinde ‘Barbaros ele alınmalı ve mutlaka dönüşüm sağlanmalı’
Kısmen bu sağlandı. Barbaros mahallesinde çok hızlı bir yenileme oldu..Ardından Cevatpaşa Mahallesine işaret etmiş ve ada bazında mutlaka yenileme olması gerektiğinin altını çizmiştim. Çünkü Cevatpaşa mahallesi çok eski; üstelik 4 katlı. Yani burada aksiyon sağlanabilir..
Sonra her geçen gün şehrin kanayan yarası haline gelen Sosyal Konutlar gerçeği var..
Mutlaka burada bir yol bulunmalı ve o konutlar yenilenmeli..
‘Yenilenmeli’ diyoruz da doğru düzgün bi dönüşüm planı olmayınca iş konut sahiplerinin üzerine yıkılmış durumda. Nasıl olacak bu iş. Parası olan konutunu yenileyecek, olmayan ne yapsın..
Allah bilir..
Biz çözüm bulamadığımız veya bulmak istemediğimiz her konuyu Allaha havale etmeyi seçerek maşallah sorunu çözmüş gibi takılıyoruz.. dönüşüm işi Belediyelerin yapacağı bir iş değil. Mutlaka ama mutlaka çok iyi bir planlama ile bunun üzerine gidilmeli..
Yoksa bugün varsın..aha saniyeler sonra yoksun. Göz yaşı dökmekle olmuyor aslanım olmuyor..‘Bu büyük yıkım bize ders olsun’ diyeceğim ama olmuyor. Ağlayıp sızlayıp unutuyoruz. Unutmayalım..
Bu kaçıncı..Hayatını kaybeden, yaralanan, yakınlarını arayan, umutla bekleyen, uçurumun kıyısından dönen, her şeyini kaybeden, yalnızlığı ve çaresizliği içinde hıçkıran bütün afetzedelerin acısını paylaşıyorum..Acımız çok büyük..
Hepimizin bi tanıdığı, tanıdığımızın tanıdığı bu felaketten bir şekilde etkilendi..
Geçmiş olsun Türkiye..
Allah bir daha bu acıları yaşatmasın..
Çanakkale’den yapabildiğimiz bu..
Ağlamak..
Üzülmek..
Karınca kararınca yardım etmek..
Acılarını paylaşmak..
Keşke daha fazlasını yapabilsek..
Şimdi kendimiz dönüp bakalım.
Konuşmanın da tam zamanı..
Kaç yıl oldu bilmiyorum. Bir yerde otururken, Cem Belli ‘6.5’in üzeri Çanakkale’ye ciddi hasar verir’ demiş ben de bunu köşeme taşımıştım. O yazıda aklımda kaldığı kadarıyla ne yapmak lazım sorusuna yanıt aramıştım..
Fikir birliği içinde ‘Barbaros ele alınmalı ve mutlaka dönüşüm sağlanmalı’
Kısmen bu sağlandı. Barbaros mahallesinde çok hızlı bir yenileme oldu..Ardından Cevatpaşa Mahallesine işaret etmiş ve ada bazında mutlaka yenileme olması gerektiğinin altını çizmiştim. Çünkü Cevatpaşa mahallesi çok eski; üstelik 4 katlı. Yani burada aksiyon sağlanabilir..
Sonra her geçen gün şehrin kanayan yarası haline gelen Sosyal Konutlar gerçeği var..
Mutlaka burada bir yol bulunmalı ve o konutlar yenilenmeli..
‘Yenilenmeli’ diyoruz da doğru düzgün bi dönüşüm planı olmayınca iş konut sahiplerinin üzerine yıkılmış durumda. Nasıl olacak bu iş. Parası olan konutunu yenileyecek, olmayan ne yapsın..
Allah bilir..
Biz çözüm bulamadığımız veya bulmak istemediğimiz her konuyu Allaha havale etmeyi seçerek maşallah sorunu çözmüş gibi takılıyoruz.. dönüşüm işi Belediyelerin yapacağı bir iş değil. Mutlaka ama mutlaka çok iyi bir planlama ile bunun üzerine gidilmeli..
Yoksa bugün varsın..aha saniyeler sonra yoksun. Göz yaşı dökmekle olmuyor aslanım olmuyor..‘Bu büyük yıkım bize ders olsun’ diyeceğim ama olmuyor. Ağlayıp sızlayıp unutuyoruz. Unutmayalım..
Bu kaçıncı..Hayatını kaybeden, yaralanan, yakınlarını arayan, umutla bekleyen, uçurumun kıyısından dönen, her şeyini kaybeden, yalnızlığı ve çaresizliği içinde hıçkıran bütün afetzedelerin acısını paylaşıyorum..Acımız çok büyük..
Hepimizin bi tanıdığı, tanıdığımızın tanıdığı bu felaketten bir şekilde etkilendi..
Geçmiş olsun Türkiye..
Allah bir daha bu acıları yaşatmasın..