Geçen hafta Bursa TÜGEM’in etkinliğinde konuşmacı olarak yer aldım ve konu olarak gayrimenkul sektörünün kanayan yaralarından biri olan etik ve itibar konusunu seçtim. Özetle bir gayrimenkul danışmanının sektörde kalıcı olmasının ilk şartlarından birinin bu sektörü uzun vadeli düşünerek ona uygun hareket etmesi gerektiğinden bahsettim. Etik kavramının aslında ne olduğundan ve eylemlerimizin etik değil ahlak çerçevesinde ele alınması gerektiğini anlattım. Bununla birlikte bir gayrimenkul danışmanının en önemli sermayesinin sektörde kendisi için kurgulaması gereken itibar olduğunu ifade etmeye çalıştım. Zira itibarın kişinin kendisi için düşündüğü kavramlar olmadığı, bilakis başkaları tarafından o kişi için söylenenler ve düşünülenler olduğunu, bunun için de nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda kendi tecrübelerim ışığında bir takım saptamalar yapmaya özen gösterdim.
Gayrimenkul gibi güven duyulmayan bir sektörde itibarın öneminden biz eğitmenler sürekli bahsederiz. Neden itibarımıza zarar gelmemesi gerektiği, yaptığımız ve yapacağımız eylemlerin olası sonuçlarını düşünerek hareket etmemiz halinde sektörde kalıcı olma ihtimalimizin artacağı gibi konular hep konuşulmasına rağmen çoğunlukla konu para olduğundan anlık ve çok da üzerine düşünülmeden yapılan eylemler yüzünden birçok danışmanca hatalı kararlar verilmekte, bu da sektördeki sirkülasyonu tetiklemektedir. Herkesin kendisi için çok ahlaklı davrandığını düşünürken kendisinden başka herkesin ise ahlaksız olduğuna inandığı başka bir sektör herhalde yoktur. Paranın amaç ve nihai tek hedef olarak görüldüğü bir ortamda bir kimsenin çok da ahlaklı hareket edebileceğine şahsen pek ihtimal vermem. Burada bahsettiğim hizmet bedelinde indirim yapılması değil, hak edilen meblağın elbette alınması ancak hak edilmeyen paranın kazanılması için bir takım enteresan yollara başvurulmasıdır.
Buyurun size örnek; bir alıcı adayı ofisteki meslektaşımdan randevu alıyor, randevu yerine gittiğinde meslektaşım başka bir ofisin danışmanının kendisini beklediğini görüyor. Diğer danışman gayet normalmişçesine arkadaşıma yaklaşıp müşterinin kendisinin olduğunu ve paylaşım yapıp yapmayacağını soruyor. Neresinden tutarsak anlamsız olan bu tavır diğer danışmana o kadar normal geliyor ki insan gerçekten şaşırıyor. Neymiş efendim; kendisi bu alıcı adayıyla çalışıyormuş bir süredir bu sebeple ortak olması gerektiğini düşünüyormuş. Kendi eksikliğini arkadaşımın işlemi gerçekleştirmesi halinde alacağı hizmet bedeline ortak olarak kapatmaya çalışması ne ahlakidir ne de sektör doğrularıyla bağdaşmaktadır. Ancak dediğim gibi bizim sektörde çoğu danışman kendi hareketini doğru ve ahlaki gördüğünden bunun itibarına ne denli zarar vereceğini düşünmez ya da düşünmek istemez. Sırf bu yüzden sektöre giren danışmanların %80’i iki yıl içerisinde sektörden kopar gider. Çünkü itibar kazanamayan hiçbir danışman bu sektörde ne düşündüğü noktaya gelebilir ne de kalıcı olabilir. Olsa olsa günü kurtararak bir yere kadar gelir ve ondan sonra geriye gitmeye başlar, günün birinde ise sektörden kopar gider.
İşin komik tarafı ise bu tarz danışmanlara sorsanız ilk ortaya koyacağı mazeret parayla işi olmadığı yönündedir. Sadece alıcısına yardımcı olmak istiyordur da para falan umurunda değildir. Bu denli para odaklı olup aynı zamanda bu denli paradan bağımsız hareket ettiğini iddia etmek olsa olsa karşısındaki meslektaşını aptal yerine koymaya çalışmaktır. Amma velakin gerçekler çok net bir şekilde ortadadır ve bunun açıklaması şark kurnazlığından başka bir şey değildir. Yıllar önce Remax Troia’nın sevgili brokerı Tuba Topuzoğlu’nun çok yakın arkadaşına benim portföyümü alması yönündeki tavsiyesi aklıma gelince insan itibarın ne kadar değerli olduğunu çok daha iyi anlıyor. Sevgili Tuba’nın o yaklaşımını tıpkı Tügem’deki konuşmamda örneklediğim gibi her ortamda da hala anlatmaya devam ederim. İtibar; para kaybedeceğinizi bilseniz dahi doğru eylemde bulunduğunuzda sizin hakkınızda oluşacak düşüncelerin toplamıdır. Ve iyi ki sektörde sevgili Tuba gibi meslektaşlarımız var ve onlarla bu sektörde beraber yürüdüğümüzü bilmek başlı başına bir keyiftir. Çünkü sektörü yukarılara taşıyacak şey işin sonunda itibar kazanacağımız eylemleri yapmadaki kararlılığı gösterebilecek sektör profesyonellerinin artmasıdır.
YAZARLAR
Yayınlanma: 20 Aralık 2022 - 09:00
İTİBAR VE ETİK
Geçen hafta Bursa TÜGEM’in etkinliğinde konuşmacı olarak yer aldım ve konu olarak gayrimenkul sektörünün kanayan yaralarından biri olan etik ve itibar konusunu seçtim
YAZARLAR
20 Aralık 2022 - 09:00