9.yüzyıl, bir İngiliz misyonerin Almanya’da kızı olur; Gilberta.Gilberta çocukluğundan itibaren erkek arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlar. Kendisini erkek gibi hissetmektedir ve öyle de yaşar. Zeki bir kızdır Giberta ama dönem kızların zeki olup olmadığıyla ilgilenilmeyen 800’lü yıllardır. Gilberta12 yaşından itibaren erkek kıyafetleri de giymeye başlar ve erkek gibi davranır.
Gilberta Atina’ya eğitimi için gider, din ve felsefe eğitimi alır. Kendisini Atina’da erkek olarak tanıtmıştır. Artık adı Anglicus’tur ve eğitimi sonrası Roma’ya giderek Benedictine manastırına katılır. Zekası ve bilgisi onu kısa sürede Rahiplerin ve Kardinellerin çevresinde etkili kılar. Artık onlarla görüşüyor ve sürekli vaktini onlarla geçiriyordu. Dönemin Papa’sı, IV.Leon o sırada sağlık problemleriyle uğraşmaktaydı ve Kardinaller bilgisi, kıvrak zekası ile önlerinde parlayan Anglicus’u geleceğin Papa’sı olarak konuşmaktaydılar. 847 senesinde Papa’nın ölümü ile birlikte Anglicus bir anda gündeme gelir. Rahipler ve Kardinaller Anglicus’u kilise dışından bir kişi olmasına rağmen Papa seçerler. Anglicus Papalık ünvanı olarak Joan adını seçer ve VIII.Joan olarak Papalık makamına oturur.
VIII.Joan Papa olduktan sonra kadınlık duyguları bir anda hareket geçer ve hizmetkarlarından birini gözüne kestirir. Kadın Papa artık hamiledir. Hizmetkarı durumun şaşkınlığı ve mutluluğu içerisinde kimseyle paylaşmaz yaşadıklarını. Joan durumu iyi idare eder ve kimse bir şey fark etmez.
Evet, hamileliğini dokuz ay boyunca gizlemeyi başarırJoan ancak 855 yılında Aziz Petrus Kilisesi'nin dışında kortej halinde yapılan bir dini tören sırasında doğum sancıları başlayınca çocuğunu oracıkta doğurur ve kadın olduğu ortaya çıkar. Herkes şaşkındır ve kızgındır. Yaşanılanlar inanılmaz bir durumdur ve kalabalık Joan’ı oracıkta parçalara ayırarak katleder. Bebek’te doğduğu yere açılan bir çukura canlı canlı atılarak üstü toprakla örtülür. Tanrı’nın hizmetkarları katliam yaparak ruhban sınıfında temizlik uygularlar akıllarınca. Çocuğa yaptıkları canlı mezarın başına bir mezar taşı dikilir ve üzerine “Petre, PaterPatrum, PapisseProditoPartum" (Baba, babaların babası, Kadın Papanın çocuk doğurma ihaneti)” yazılır. Günümüzde Papa’lar, geleneksel ayinlerinde Roma sokaklarında yürürlerken bu noktaya geldiklerinde geri dönerler ve yönlerini değiştirirler.
Ancak, o günlerde ne yapılırsa yapılsın, bu canilik bile kilisenin temizlenmesi için yeterli görülmez. Gelecek nesiller bu durumu bilmemelidir ve çözüm üretmek isterler. Bu olaydan 17 yıl sonra seçilen bir başka da Joan adını kullanmak ister Papa’lığı boyunca. IX. Joan olması gerekir ama kilise bu durumun kapanması ve nesiller sonra unutulması için Gilberta’nınVIII.Joanünvanını silerler ve yeni Papa IX.Joan değil, VIII.Joan olarak göreve başlar. Artık kilisenin geçmişi tarih sayfalarında temizlenmiştir. Ancak, bir uygulama ile bu durum ortadan kaldırılmalıdır ve süper Kardinaller çözüm olarak bir oturak koltuk icat ederler. Papa seçilen kişi vaftiz edilmeden önce tumanı çıkarak bu oturak koltuğa yerleşir ve genç Rahipler’den biri elini oturağın altına sokarak takım taklavat kontrolü yapar ve bağırarak; "Testiculoshabet et bene pendentes" der. Yani Papa erkektir ve kalabalık hep bir ağızdan haykırır; "Habe ova noster papa" (Babamız erkek)”. Erkekliğin genç Rahip tarafından onaylanması ile Papa vaftiz edilir.
Günümüzde bu uygulama yok elbet ama o kırmızı mermerden yapılma oturak koltuk Vatikan müzesinde bulunmakta.
Daha önce yazmıştım. Hıristiyanlık diye bir din yok aslında, toplumları yönetebilmek için Roma’nın icat ettiği bir öğreti sadece Hıristiyanlık. İsa bile Hıristiyan olarak değil, Yahudi olarak öldü. Öldürülme sebebi ise ruhban sınıfına karşı yürüttüğü öğretiydi. Ruhban sınıfı dinden beslenen, dini öğretiyi toplumsal yönetim aracı olarak gören bir bezirgan topluluğudur tarih boyu. Yukarıda ki örnek bunun en önemli örneğidir. Allah’ın bildiğini kuldan gizlemenin ruhban sınıfına ne faydası var diye düşünmek ve sonuca varmak bile ruhban sınıfının ne kadar gereksiz olduğunu ortaya koyar.
İnsanın en gizli noktasıdır din. İnandığı değerleri içerisinde yaşayan insan için “sen dur ben senin yerine Tanrı ile iletişim kurarım” diyen ruhban sınıfı tam bir tehlikedir ancak din bezirganlığı tarih boyu en çok gelir getiren meslek olmuştur.
Bilinç içerisinde yetişen nesillerin kendi inançlarını kendi ibadetleri ile yaşamaları en güzel yöntemdir ama ruhban sınıfına beş kuruş nakit getirmeyen bu yöntemi insana yaşatmamak da ruhban sınıfının yegane görevidir.
YAZARLAR
17 Mayıs 2019 - 10:20
Ruhban Sınıfı
9
YAZARLAR
17 Mayıs 2019 - 10:20
İlginizi Çekebilir