Rüyalarımız; rahmani, nefsani ve şeytani rüyalar olmak üzere üç’e ayrılır. Rahmani rüyalar, salih, yani gerçek rüyalardır. Rüyalarımız salih ise evet, rüyalarımızla amel edebiliriz. Rahmani rüyaları ancak kalbi temiz olanlar görürler. Kişi, gerçek rüya yoluyla dünya ve ahiret ile ilgili bilgiler alabilir. Bu rüyalar çoğunlukla uyarıcı ve kötülüklerden sakındırıcı, müjde içeren ve kaza-kaderle ilgilidir. Salih rüya görmeden evvel, salih insan olmak gerekir. Bunun için peygamber ya da evliya olmaya gerek yoktur. İnsan yanlışlardan, en önemlisi de nefsinden sakınmaya gayret ettikçe, önce imanı, sonra ameli salih olur. Salih kişinin rüyası da, bu sebeple salih olur. Rüyaların rahmani olmasını anlamanın yollarından biri de kişinin kendi halindeki değişimdir. Artık hata yaparken utanıyor, günahlardan kaçmaya çalışıp üstüne bir de olumsuz huylarını kendinden çıkarmaya başlıyordur. Rüyalar kişiye aynadır, kendini seyrettiği ekrandır. Yaşadığı halleri bilmesi için "rüya alemi" denilen ekrandan izletilir. Resulullah (sav) Efendimizin, kuranın ilk emri “Oku!” ayetinden sonra ilk altı ay içerisinde hiç vahiy gelmemesi, rüya yorumu yapması, sahabe efendilerimizin salih rüyalarla amel etmesi, rüyalar ile amel edilir mi sorusuna en güzel cevaptır. Yine bir örnek verecek olursak; Müslümanlara günde beş vakit namazın farz kılındıktan sonra, Medine’de bu ibadetin vakitlerinin bildirilmesi, ilk zamanlar problem teşkil ediyordu. Müslümanlar, Yahudilerin yaptığı gibi boru çalmak, Hıristiyanların yaptığı gibi çan çalmak, Zerdüştlerin yaptığı gibi ateş yakmak, bayrak dikmek gibi bazı çözümler önermişlerdi. Ancak Hz. Muhammed (sav), bunların başkalarını taklit anlamına geldiğini söyleyerek kabul etmemişti. İşte böyle bir dönemde, sahabeden Abdullah b. Zeyd (ra) bir rüya görür. Rüyasında gördüğü, elinde gayet güzel bir çan bulunan yaşlı bir adamdan, bu çanı kendisine satmasını ister. Yaşlı adam, niçin istediğini sorunca Abdullah, “namaz vakitlerini bildirmek için kullanacaklarını” söyler. Bunun üzerine adam, “sana bundan daha hayırlı bir şey öğreteyim?” der ve bugün okunmakta olan ezanı öğretir. Abdullah (ra) uyanır uyanmaz hemen Peygamber (sav)’e gelir ve gördüğü rüyayı anlatır. Hz. Peygamber (sav), bunun hak bir rüya olduğunu, ezanı Bilal-i Habeşi (ra)’ye öğretmesini söyler ve buna göre ezanın okunmasını emreder. İslam için önemli bir karar olan ezan okunmasının sahabenin rüyası ile başlaması çok önemli bir örnektir. Bir hadîs-i şerîflerinde Peygamber Efendimiz (sav): “Nübüvvetten (Peygamberlikten) geriye sadece mübeşşirât (müjdeciler) kalmıştır.” Buyurunca, ashâb-ı kirâm merakla: “–Mübeşşirât nedir, yâ Resûlâllah?” diye sorarlar. Efendimiz onların bu sorusuna: “–Sâdık rüyâdır.” diyerek cevap vermiştir. Salih rüyalara bir örnek de, Çanakkale’mizde, Gelibolu’da bulunan, Yazıcıoğlu Mehmed-i Bican'ın, Muhammediye adlı eseri yazmasıdır. Rüyasında Hz. Muhammed (sav)'i görmesi ve Peygamber Efendimizin ona bu eseri yazmasıyla ilgili telkin ve işaretlerde bulunması neticesinde yazılmıştır. Kuran-ı kerimde birçok surede rüyalardan bahsedilmektedir. Fetih suresi 27. ayette diyor ki Rabbimiz “Andolsun Allah, elçisinin gördüğü rüyanın hak olduğunu doğruladı...” Yusuf suresinde ise Allah Hz. Yusuf’un rüyasını doğruluyor ve sonunda ona rüya yorma ilmi veriyor. Yusuf suresinden anlaşılacağı üzere kişi rüyalarını kendisi yoramaz. Rüyanın ne anlatmak istediğini bilemez. Rabbimiz her rüyada kullarına mesajlar vermek ister. Hiç biri boşuna gösterilmez ve her rüya, yaratılmış ilk kitap olan Levh-i mahfuzdan birer sayfadır, bir ayettir aslında. Rüyaların kuran da açıklamaları mutlaka vardır. Bu cahil, Veysel Karane zikrini yapmadan önce, gördüğüm rüyaları merak eder hemen internete sarılırdım. Rüya tabirleri kitapları ile Rabbimin bana olan mesajını anlamak için çaba sarf ederdim. Zikirle öğrendim ki rüyalar internet sayfalarından ya da rüya tabiri kitaplarında bulunan açıklamalarda değil, rüya ilmi verilen kişilerin rüyaları açmasıyla tabir edilirmiş. Burada dikkat edilmesi gereken, rüya ilminin kişiye Allah tarafından verilmesi. Yusuf suresi 6. ayette “... Rabbin seni seçecek ve sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek...” ve yine aynı surenin 101. ayetinde Yusuf Peygamber Allah’a yalvarıyor, “Ya Rabbi! Bana mülk verdin, söz ve rüya yorumlamayı öğrettin...” Kurandan da anlaşılacağı üzere, yorumlama ilmi Allah katındadır. Seçtiği kullarına bu ilmi öğretmesiyle, kişiler yorumlama yetisi kazanır.
Rüyalarınızın yorumunu öğrenmek ve bu konuda daha fazla bilgi almak için; www.veyselkarane.com sitesini incelemenizi öneririm.
YAZARLAR
Yayınlanma: 15 Kasım 2019 - 10:33
Rüyalarla amel edilir mi?
Rüyalarımız; rahmani, nefsani ve şeytani rüyalar olmak üzere üç’e ayrılır
YAZARLAR
15 Kasım 2019 - 10:33
EDİTÖR
İlginizi Çekebilir