Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin ‘yolsuzluk ve rüşvet’ suçlaması ile 31 Ocak 2023 Salı gününden bu yana tutuklu. Bu sabah çok erken saatte önce sağlık kontrolüne ardından adliyeye götürüldü..
Bu yazıyı yazdığım şu dakikada henüz adliyedeki işlemler bitmemişti..
Suçlu mudur değil midir bunu yargılama sonucunda göreceğiz..Yalnız..
Ben Ünal Çetin’in partisi tarafından çok yalnız bırakıldığın; hatta yapayalnız bırakıldığını gördüm. Seversin sevmezsin bu insan İyi Partinin iki dönemdir Belediye Başkanlığını yapıyor. Partinin Genel Başkanı, Çetin’in oğlunun nikahına katıldı; nikah şahidi oldu..
Yani ilişkiler bu derece sıcak..Tam bu noktada yine Orhan Veli’nin bi şiiri aklıma geliyor. Şiir seviyoruz; eh yazmışlığımız da vardır, okumuşluğumuz da..
2. Ya başkan ve yakınları bütün yardımları reddetti..Ben 2.ihtimalin daha güçlü olduğunu düşünüyorum.
Velev ki; yardım tekliflerini reddetti. Böyle bile olsa partisi, dostları.. allah aşkına bu güne kadar bu insan olarak, başkan olarak hiç kimseye mi dokunmadı. Anlamakta ve durumu izah etmekte güçlük çekiyorum..Hemen seni geçen yıl aynı şekilde yapılan 2 operasyona götürmek isterim. Önce Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan sonra Çan Belediye Başkanı Bülent Öz’e yapılan..onların da yargılanması sürüyor. Suçlu ya da suçsuz. CHP teşkilatı her iki başkanına da sahip çıktı. Üzerlerine atılı suçları işlemiş midir, işlememiş midir ona bakmadı.İki başkan gözaltındayken, sorgudayken yalnız olmadığını biliyordu; hatta dışarıdaki sesleri duyuyordu. Baskı altındaki insanı çok hafifleten bir şey..zor durumdasın ama yalnız değilsin..
Bu güzel bi şey..Tahmin edebiliyorum. Başkan Ünal Çetin bu yalnızlığı sırtında bütün ağırlığı ile hissetmiş ve canı feci halde acımıştır. Bu saatten sonra onun yalnızlık acısını hiçbir şey dindiremez, yerine yeni umutlar koyamaz..Başkan tutuklanır veya tutuksuz yargılanır..onun kararını yargıç verecek. Benim fikrim, deliller toplandıysa; ki toplanmıştır, tutuksuz yargılanacaktır ama koltuğuna döner mi işte onu bilmem..Benim tahminim, başkanın bu acıyı ve yalnızlığı unutabilmesi, bir nebze yüreğini soğutabilmesi için partisinden ayrılmayı seçecektir..Bunun kaçınılmaz bir son olacağını düşünüyorum..Kalıp mücadele etmenin anlamsız olduğunu düşünmesi kadar doğal bir şey olamaz. Diyelim ki kaldı, mücadele edecek. Partide ki yeri ne yazık üzerine atılı suçlar nedeniyle dönebilme ihtimali yok. Genel Başkan tutup kolundan kaldırırsa işte bu sürpriz olur..Şimdi dönelim Gökçeada’ya..Dedikodu almış başını gidiyor. Efendim başkan görevden uzaklaştırılırsa yerine kimi seçmek lazımmış. CHP ile İyi Partinin adada arası bozukmuş. Protokol bozulmuş. Bakalım koltuğa kim oturacakmış..Daha ortada ne olacağı konusunda bir şey yokken koltuğun paylaşılmak istenmesi ilginç. İnsan nefsi terbiyeye muhtaçtır ama görüyorum adada koltuk kavgası çoktan başlamış..Meraklısına:
En çok merak ettiğim neden bir başkanın evinde 4 silah vardır. Hadi biri ruhsatlıymış ya diğerleri. Silah kötülük getirir, kim olursan ol silahtan uzak dur. Asla evinde, belinde, arabanda bulundurma. Silah güç değildir, yalnızca başına beladır..
Bu yazıyı yazdığım şu dakikada henüz adliyedeki işlemler bitmemişti..
Suçlu mudur değil midir bunu yargılama sonucunda göreceğiz..Yalnız..
Ben Ünal Çetin’in partisi tarafından çok yalnız bırakıldığın; hatta yapayalnız bırakıldığını gördüm. Seversin sevmezsin bu insan İyi Partinin iki dönemdir Belediye Başkanlığını yapıyor. Partinin Genel Başkanı, Çetin’in oğlunun nikahına katıldı; nikah şahidi oldu..
Yani ilişkiler bu derece sıcak..Tam bu noktada yine Orhan Veli’nin bi şiiri aklıma geliyor. Şiir seviyoruz; eh yazmışlığımız da vardır, okumuşluğumuz da..
Diyor ki; Orhan Veli:
..bir de kız sevmeye başlamıştı
karşı apartmanda
böyle olduğu halde
bu şehri bırakıp
başka şehre gitti..
2. Ya başkan ve yakınları bütün yardımları reddetti..Ben 2.ihtimalin daha güçlü olduğunu düşünüyorum.
Velev ki; yardım tekliflerini reddetti. Böyle bile olsa partisi, dostları.. allah aşkına bu güne kadar bu insan olarak, başkan olarak hiç kimseye mi dokunmadı. Anlamakta ve durumu izah etmekte güçlük çekiyorum..Hemen seni geçen yıl aynı şekilde yapılan 2 operasyona götürmek isterim. Önce Küçükkuyu Belediye Başkanı Cengiz Balkan sonra Çan Belediye Başkanı Bülent Öz’e yapılan..onların da yargılanması sürüyor. Suçlu ya da suçsuz. CHP teşkilatı her iki başkanına da sahip çıktı. Üzerlerine atılı suçları işlemiş midir, işlememiş midir ona bakmadı.İki başkan gözaltındayken, sorgudayken yalnız olmadığını biliyordu; hatta dışarıdaki sesleri duyuyordu. Baskı altındaki insanı çok hafifleten bir şey..zor durumdasın ama yalnız değilsin..
Bu güzel bi şey..Tahmin edebiliyorum. Başkan Ünal Çetin bu yalnızlığı sırtında bütün ağırlığı ile hissetmiş ve canı feci halde acımıştır. Bu saatten sonra onun yalnızlık acısını hiçbir şey dindiremez, yerine yeni umutlar koyamaz..Başkan tutuklanır veya tutuksuz yargılanır..onun kararını yargıç verecek. Benim fikrim, deliller toplandıysa; ki toplanmıştır, tutuksuz yargılanacaktır ama koltuğuna döner mi işte onu bilmem..Benim tahminim, başkanın bu acıyı ve yalnızlığı unutabilmesi, bir nebze yüreğini soğutabilmesi için partisinden ayrılmayı seçecektir..Bunun kaçınılmaz bir son olacağını düşünüyorum..Kalıp mücadele etmenin anlamsız olduğunu düşünmesi kadar doğal bir şey olamaz. Diyelim ki kaldı, mücadele edecek. Partide ki yeri ne yazık üzerine atılı suçlar nedeniyle dönebilme ihtimali yok. Genel Başkan tutup kolundan kaldırırsa işte bu sürpriz olur..Şimdi dönelim Gökçeada’ya..Dedikodu almış başını gidiyor. Efendim başkan görevden uzaklaştırılırsa yerine kimi seçmek lazımmış. CHP ile İyi Partinin adada arası bozukmuş. Protokol bozulmuş. Bakalım koltuğa kim oturacakmış..Daha ortada ne olacağı konusunda bir şey yokken koltuğun paylaşılmak istenmesi ilginç. İnsan nefsi terbiyeye muhtaçtır ama görüyorum adada koltuk kavgası çoktan başlamış..Meraklısına:
En çok merak ettiğim neden bir başkanın evinde 4 silah vardır. Hadi biri ruhsatlıymış ya diğerleri. Silah kötülük getirir, kim olursan ol silahtan uzak dur. Asla evinde, belinde, arabanda bulundurma. Silah güç değildir, yalnızca başına beladır..