Bir an, hiçbir anınızı, başınızdan geçenleri unutmadığınızı düşünün. Olası başınızdan geçmiş olması muhtemel, çocukluk travmalarınızı, korkularınızı, çocukluk, ergenlik, gençlik aşklarınızı, çektiğiniz aşk acılarını, başınıza gelen bütün kötü olaylarının hiçbirini unutmadığınızı düşünün! Kaybettiğiniz arkadaş, dost, anne, baba, akrabalarınızın öldüklerini, cenazelerindeki çektiğiniz acıları hiç unutmadığınızı düşünün! Ve onları mutlu olduğunuz anlarınızla karşılaştırın. Acaba hangisi daha ağır basar. Hiç unutmadığınızı düşünürsek kötü günleriniz daha ağır basacak ve hep mutsuz olacaksınız. Onun içindir ki, unutmak mutluluktur. İnsan doğası gereği başından geçen kötü olayları, bilinçaltına atıp mutlu olmak için çabalar. İyi anılarıyla avınur durur. Hatırlamak istemez, kaç sevdiğini toprağa verdiğini, aşk acısıyla aylarca hatta yıllarca yanıp kavrulduğunu, aldatıldığını, dostları tarafından oyuna getirildiği anları. Unutmamak mutsuzluktur.
Hiçbir şeyi unutmamanın avantajları da olabilir. Okul yıllarında başarılı bir öğrenci olunabilir, televizyonlardaki yarışma programlarında birinci olunabilir, yapılan mesleğe göre başarılı olunabilir ama hiç unutmayan insan asla çok mutlu olamaz, eninde sonunda çıldırarak ölür. Unutma süreci, spiritüalist terminolojide de kullanılır. İnsan ruhunun tekrar reenkarne olduktan sonra, geçmiş yaşamlarındaki anılarını ve önce hazırlanan yaşam planını unutmasına verilen addır.
Neo-spiritüalist görüşe göre, geçmiş yaşa bedenlenmeden mların unutulması bedenlenmenin doğal bir sonucudur. Tekrar bedenlenen varlığın önceki yaşamın anılarını unutmuş olarak doğması, bu anıların izlerinin var olmadığı yeni bir beyin organını kullanmak zorunda oluşundan dolayıdır. Unutma eğrisi bellekte tutmanın zamanla azalması varsayımıdır. Bu eğri bilginin tutulmasına yönelik girişim yoksa nasıl yok olacağını gösterir. Hafızanın gücü bununla ilgili bir kavramdır ve belleğin beyindeki sağlamlığı ifade eder. Daha güçlü hafıza, bir kişinin daha uzun süre hatırlaması demektir.
AŞIRI HATIRLAMA HASTALIĞI
Hipertimezi, “hyperthymesia” dan gelir. Nöropsikoloji, beyninin yapı ve işlemlerinin belirli psikolojik olaylarla arasında bağlantı kurup, anlamayı hedefleyen psikoloji dalıdır. Hipertimezi hastalığı olan kişiler normal insanlara göre unutkanlık olayı yoktur. Otobiyografik bellek, geçmişte yaşanılan olayları beyinde istenildiğinde geri çağrılmak üzere bir fihriste benzer. Hipertimezi hastalığı olan kişilerin Otobiyografik bellekleri mükemmel bir şekilde çalışır. Geçmişindeki olayları hatırlamak için harika bir kapasitesi vardır. Normal insana göre daha çok düşünmeye zaman ayırırlar. İnsanın en karmaşık, nasıl çalıştığı hakkında en az bilgiye sahip olduğu organı belki de beynidir. Trilyonlarca bilgiyi depolayabilme kapasitesine sahip olan insanın beyni, belki de evrenin bütün bilgilerini içinde barındırıyor. Unutma özelliği sayesinde bugün o verilere ulaşamıyoruz. Hayatımız boyunca yaşadığımız her olay, her an, her duygu bilinçaltımızda depolanıyor. Rüyalarımızda gördüklerimiz bilinçaltımızdaki bu veriler sayesinde oluyor. Bazen gördüğümüz rüyaların çok saçma, kendimizle hiç alakası olmadığını düşünürüz. Aksine bilinçaltımızın ekstra bilgiye ihtiyacı yoktur zaten yeterli veri depolanmıştır. YA HER ŞEYİ UNUTURSAK!..
Başımızdan geçen bazı kötü olayları unutmak ve hatırlamamak belki bizi mutlu edebilir. Peki ya her şeyi unutursak, belleğimiz silinirse ne olur. İşte bu korkunç olur. Hayatımız bir anda yok olup gider. Kısacası Alzheimer hastalığına yakalanırsak, işte o zaman hiçbir hayat sürmemiş gibi oluruz. Bizi sadece başkaları hatırlar biz hiçbir şeyi hiç kimseyi hatırlamayız. İyi ve kötü olar bütün anılar sinip gider. Alzheimer hastalığında en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tüm dünyada en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olur. Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür. Uzmanlar bu hastalığa yakalanmamak için neler yapılması gerektiği konusunda hala araştırmalarını sürdürüyor. Kitap okumak, bulmaca çözmek, sürekli beyin aktiviteleri yapmak bu hastalığa yakalanmama ve geciktirmenin yollarından sadece bazıları. Günümüzde çizim yapmanın da unutmayı önlediği bilinen bir gerçek. HAFIZA TEKNİKLERİ
Birçok kişisel gelişim uzmanı hafıza teknikleri konusunda, seminer, konferanslar düzenler ve yüksek fiyatlar karşılığında özel ders verirler. O eğitimleri genellikle, eğitimciler, hafızası sayesinde gelir elde eden kişiler alır. İnsan unutmak istemediği şeyleri nasıl olurda unuturlar? Yaşamda bazı gereksiz bilgilere hiç gerek yoktur. Çoğu gereksiz anılar, bilgiler ve yaşanmışlıklar insanı mutsuz eder. İnsan doğası gereği hep mutlu olmak istemiştir. Beyin bunu bilir ve gerekmediği sürece bilinçaltındaki bilgileri gün yüzüne çıkarmaz. Kısacası bazı şeyleri unutmak iyidir her şeyi değil.
Hipertimezi, “hyperthymesia” dan gelir. Nöropsikoloji, beyninin yapı ve işlemlerinin belirli psikolojik olaylarla arasında bağlantı kurup, anlamayı hedefleyen psikoloji dalıdır. Hipertimezi hastalığı olan kişiler normal insanlara göre unutkanlık olayı yoktur. Otobiyografik bellek, geçmişte yaşanılan olayları beyinde istenildiğinde geri çağrılmak üzere bir fihriste benzer. Hipertimezi hastalığı olan kişilerin Otobiyografik bellekleri mükemmel bir şekilde çalışır. Geçmişindeki olayları hatırlamak için harika bir kapasitesi vardır. Normal insana göre daha çok düşünmeye zaman ayırırlar. İnsanın en karmaşık, nasıl çalıştığı hakkında en az bilgiye sahip olduğu organı belki de beynidir. Trilyonlarca bilgiyi depolayabilme kapasitesine sahip olan insanın beyni, belki de evrenin bütün bilgilerini içinde barındırıyor. Unutma özelliği sayesinde bugün o verilere ulaşamıyoruz. Hayatımız boyunca yaşadığımız her olay, her an, her duygu bilinçaltımızda depolanıyor. Rüyalarımızda gördüklerimiz bilinçaltımızdaki bu veriler sayesinde oluyor. Bazen gördüğümüz rüyaların çok saçma, kendimizle hiç alakası olmadığını düşünürüz. Aksine bilinçaltımızın ekstra bilgiye ihtiyacı yoktur zaten yeterli veri depolanmıştır. YA HER ŞEYİ UNUTURSAK!..
Başımızdan geçen bazı kötü olayları unutmak ve hatırlamamak belki bizi mutlu edebilir. Peki ya her şeyi unutursak, belleğimiz silinirse ne olur. İşte bu korkunç olur. Hayatımız bir anda yok olup gider. Kısacası Alzheimer hastalığına yakalanırsak, işte o zaman hiçbir hayat sürmemiş gibi oluruz. Bizi sadece başkaları hatırlar biz hiçbir şeyi hiç kimseyi hatırlamayız. İyi ve kötü olar bütün anılar sinip gider. Alzheimer hastalığında en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tüm dünyada en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olur. Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür. Uzmanlar bu hastalığa yakalanmamak için neler yapılması gerektiği konusunda hala araştırmalarını sürdürüyor. Kitap okumak, bulmaca çözmek, sürekli beyin aktiviteleri yapmak bu hastalığa yakalanmama ve geciktirmenin yollarından sadece bazıları. Günümüzde çizim yapmanın da unutmayı önlediği bilinen bir gerçek. HAFIZA TEKNİKLERİ
Birçok kişisel gelişim uzmanı hafıza teknikleri konusunda, seminer, konferanslar düzenler ve yüksek fiyatlar karşılığında özel ders verirler. O eğitimleri genellikle, eğitimciler, hafızası sayesinde gelir elde eden kişiler alır. İnsan unutmak istemediği şeyleri nasıl olurda unuturlar? Yaşamda bazı gereksiz bilgilere hiç gerek yoktur. Çoğu gereksiz anılar, bilgiler ve yaşanmışlıklar insanı mutsuz eder. İnsan doğası gereği hep mutlu olmak istemiştir. Beyin bunu bilir ve gerekmediği sürece bilinçaltındaki bilgileri gün yüzüne çıkarmaz. Kısacası bazı şeyleri unutmak iyidir her şeyi değil.