Geçen hafta üveys Veysel Karani zikri nasıl yapılır konusunu paylaşmıştık. Bu hafta ki yazı da ise üveyslere verilen lütuflardan bahsetmek istiyorum sizlere. Abartısız, katışıksız, en saf ve doğru haliyle dilim döndüğünce kalemim yazdığınca anlatacağım inşallah sizlere yaşadıklarımı.
Bu yazdırılanlar inşallah birçok insana vesile olur ve okuyan herkes bir an önce zikre başlar niyetiyle yazıyorum sevgili kardeşlerim. Şu an ellerimi klavyenin üzerine koydum ve her üveysin şahsına özel verilen sır ayetimi okudum. Amin deyip ellerimi yüzüme götürdüğüm an fark ettim ki ellerim misler gibi kokuyor. Hem de daha önce hiç duymadığım bir kokuda ve yoğunlukta desem bana inanır mısınız? İşte üveysliğin muhteşem lütufları böyle yaşatılıyor kullarına. Allah’a ne kadar şükretsek, teşekkür etsek yetmez! Bu cahil zikre başlamadan önce ne istediğini bilmeyen, daima istediğini yapmak isteyen, azla yetinmeyen, sabırsız, aceleci ve olumsuz bildiğiniz her ne varsa hepsine sahipti. İş yerinde yaşadığım ağır bir travmadan sonra Allah’ı aramaya başladım hamdolsun. Rabbim neredesin deyip gezer oldum sokak sokak. Ziraat mühendisiyim, ağaçların tepelerinde Allah’ı arar, taşların altına bakar oldum. Bu aramalarım 4 yıl sürdü. Allah’ım seni istiyorum diye ağladığım bir gecede, rüyada arama motoruna “zikir” yazdığımı gördüm. Enter tuşuna basınca da güllü bir site açıldı önümde. Tanımadığım birisi gelip, “aç, burayı oku” dedi. Rüya açıktı düşünüldüğünde ve ertesi gün gösterilenleri hemen uyguladım. Ancak, güllü siteyi kolayca bulamadım. Her aklıma geldiğinde arama yapmaya başladım. Yaklaşık 3 ay sonra aynı rüyada gördüğüm gibi güllü site önümde duruyordu. Rüyada gösterilen güllü sitenin www.veyselkarane.com olduğunu aşikardı. Şaşkındım. Heyecanlandım. Ağlamaya başladım. Sitede yazılanları okudukça içim açıldı, yazılar beni bana anlatıyordu. Allah’ı aradığım günlerde yaşadığım hallerimin cevapları burada gizlenmişti. Okudukça ağladım, ağladıkça daha çok okudum. Site içinde gezindikçe Muharrem KARABAY öğretmenimizin videolarını buldum ve baş düşman nefs, devreye girdi hemen! Nefsim bana “bu esmer adam şeyh ve bunlar bir tarikata bağlı.” diye konuşmaya başladı. “Ben devlet memuruyum” dedim, asla bir tarikata bağlanamam diye düşündüm. Siteyi kapattım. Aradan günler geçti okuduklarımı dikkate almadım ancak Allah davetinde ısrar ediyordu hamdolsun. Yine rüyada gördüğüm adam gelip o siteyi oku dedi ve bu rüya 3 kez tekrarlandı. Anlamamak için aptal olmak gerekir diye düşündüm ve siteyi tekrar incelemeye başladım. Okudukça anladım ki yol ne tarikat ne cemaat. Allah ve Resul sevgisiyle yanan insanların yaptığı bir zikir var ortada ve hem de çok kolay. Kurana ve sünnete aykırı bir tane cümle bulamadım. Yaklaşık 4 sene öncesi zikre başlamak nasip oldu ve ilk gece nefsimin kedi yavrusu olduğunu ancak daima canımın istediğini yapan birisi olduğum için, yavru kediyi büyümüş, ergin bir kedi olarak gösterdi Rabbim. Böylece Rabbi bilme yolunda ilk adımı yine Rabbim attırmıştı hamdolsun. Hemen siteden bir öğretmen seçtim. Nefs “kim olduğunu bilmediğin insanları arama, rahatsız etme, öğretmene gerek yok, sen sadece zikri yap” diye vesvese vermeye devam etti durmadan. Ama Rabbim müsaade etmedi nefse ve ben zikirde ilerledikçe bir gün Muharrem öğretmenimin umrede yaşadığı tecelli, whatsup gruplarında paylaşıldı. O ses kaydının içeriğinde zikre girmeden önce yaşadığım, ne olduğunu bilemediğim, kimseyle paylaşmadığım ve zikirle beraber bunun tecelli olduğunu anladığım bir halin aynısını Muharrem öğretmenim anlatıyordu. Yaşadıklarımız bire bir aynıydı. Şaşkındım. Günlerce ağladım. Uyuyamadım. Ağladım da ağladım. Mutluluk ve şaşkınlıkla, çok büyük bir huzur içinde ağladım durmadan. O günden sonra pis nefsim yolun doğruluğu konusunda bana vesvese vermekten vazgeçti. Nefs sus-pus olmuştu ve içimden bir ses bana küfrediyordu. Öğretmenim, bunun nefsin hali olduğunu söyledi ve ben tevhidi artırarak söylemeye devam ettim hamdolsun.
Benim ilk zikre giriş maceram işte böyle kardeşlerim. Sonsuz lütuf ve hikmet sahibi olan Yüceler Yücesi Allah, bu cahil kuluna bunları yaşatırken, sizlere neler neler vermez bir düşünsenize! Daha neyi bekliyorsunuz davet açık. Rabbimiz her yerden seslendiği gibi işte buradan bu gazeteden de sizlere sesleniyor. Duyun O’nu. O sizi zaten hep duyuyor!!
Benim ilk zikre giriş maceram işte böyle kardeşlerim. Sonsuz lütuf ve hikmet sahibi olan Yüceler Yücesi Allah, bu cahil kuluna bunları yaşatırken, sizlere neler neler vermez bir düşünsenize! Daha neyi bekliyorsunuz davet açık. Rabbimiz her yerden seslendiği gibi işte buradan bu gazeteden de sizlere sesleniyor. Duyun O’nu. O sizi zaten hep duyuyor!!