Bir gün o anki ruh halinizi merak ederseniz yazmayı deneyin. Bakalım neler yansıyacak kaleminizden? Sevgiyi veya çiçeklerin kokusunu mu anlatmak isteyeceksiniz, yoksa öfke ve nefretten mi bahsedeceksiniz? Aklınıza gelen kelimeler neyi yaşadığınızı gösterir. Diyelim ki o gün gerginsiniz. Birkaç cümleden sonra beyninizden dökülenler hızlanacak ve gerçek duygularınızı resmedeceksiniz.
Sonra yazdıklarınıza bir bakın. Ama cümlelerin dizilişinden çok, içeriğinde ne olduğuna bakın. Özellikle son cümleler önemlidir. En iyi onlar anlatır ruh halinizi….
Yazmak terapidir denir. Çünkü beyninizin derinliklerinden bir akış söz konusudur. Rahatlatır kişiyi. Aynı zaman da kendi resmini de yapmayı da sağlar. Yazdıklarınıza bakarsanız kendinizin psikoloğu da olmuş olursunuz.
Çoğumuz yazmaya üşenir. Zamanım yok, ya da yeteneğim yok diye uğraşmak istemez. Tabii tercih meselesi, ben de resim yapmaktan hiç anlamam. Fakat bence insan mutlaka bir sanat dalı ile uğraşmalı. Çünkü sanatın her dalı bir terapidir. Ve aynı zamanda kişiyi inceltir, zarifleştirir. Sanatla uğraşmayan ruhlar güdük kalır ve problem yaratır.
Daha önce de bahsetmiştim. Hitler gençliğinde resim yaparmış. Hem de iyi bir ressammış. Eğer politikaya atılacağına resim yapmayı sürdürseydi dünyanın başına bela olmayacaktı deniyor.
Ve, sanat yaratıcılıktır. İnsanoğlunun tanrılaşmasıdır. Olmayan bir şeyden değişik ve güzel bir şey meydana getirmesidir. Yüksek beyin ve yüksek kültürlerin işidir.
İlkel beyinler ise daha çok maddi yükselişle ve egolarını bina etmekle uğraşırlar.
Yorumlar
Kalan Karakter: