Her yıl bir kere isimlere takılıyor olmalıyım ki daha önce de aynı başlık altında bir yazı daha yazdığımı hatırlıyorum. Bu yüzden bu yazıya 2 dedim. İnsanların isimleri kişilikleri hakkında izler barındırıyor. İnsanlar isimlerine benzerden ziyade bir şey bu. İnsanları isimlerine göre fişlemekten de söz etmiyorum.
Devrimler, Ulaşlar, Denizler, Eylemler bir dönemin acılarını, siyasi tavrını gösterir. X ve y kuşağının ebeveynleri çocuklarını yani bizleri nispeten görece daha apolitik yetiştirdiği söylenir. Bu, bir bakıma çocuklarını koruma kaygısındandı. Son dönem isimlerini sizler de takip ediyor ya da fark ediyorsunuzdur. İktidar partiye yakınlığını göstermek için, çocuklara konulan isimleri mutlaka biliyorsunuz. İdealsiz toplumlara özgü, çıkarları garantiye alma kaygısı ve temel ihtiyaçlardan kaynaklanıyor. İktidar partisinin karşısında olduğunu ilan etmek için isim tercih edenler var bir de. Dövme, hatta araba yazısı olarak bile karşımıza çıkıyor. Bu da diğerinden farklı bir ihtiyaçtan değil.
Yeni dönem çocukların isimleri var ki hele, inanılmaz zorlama. Atınçlar, Berkecanlar… Çocuğumuz Avrupalı sanılsın diye burada Yasmin, yurtdışında Jasmin diyenler… Bir de neredeyse ayrımcılığa varan isim takma, genelleme durumları var ki içler acısı. Kadın için görgüsüzlüğü, kapalılığı, saflığı, cahilliği, demodeliği anlatmak için şimdilerde “Kezban” deniyor. O güzelim Türk kızı ismine taşıtılan mananın ne amaçla yüklendiğini anlamak mümkün değil. Ya da “Kamilin teki” deyince iş bilmez, basiretsiz, saygın olmayan biri anlaşılır oldu. Oysa Kamil, olgun kişi demek. Bir dönem Rus göçünün çokça yaşandığı zamanları hatırlarsınız. Günümüzde de var ama nispeten azalmış durumda. O “Nataşa” isminin ne anlamda kullanıldığını zaten biliyorsunuz. Anlatmama gerek yok sanırım. Türkiye’de uzun süre kalmış, neredeyse bir Türk olmuş bir Rus’tan duymuştum detaylarını. Ve o Nataşa isminin ne kadar güzel, geleneksel ve tercih edilen isim olduğunu anlatmıştı. Masallara, şarkılara konu olan cinsten diye. Sizdeki Ayşe neyse, bizde de Nataşa odur dediğini hatırlıyorum. Lütfen bazı isimlere farklı manalar yükleyenleri gördüğünüzde bunları bir düşünün.
Kelimeler, isimler sihirli çünkü. Hezeyanlar da yaratır, mucizeler de…
Yeni dönem çocukların isimleri var ki hele, inanılmaz zorlama. Atınçlar, Berkecanlar… Çocuğumuz Avrupalı sanılsın diye burada Yasmin, yurtdışında Jasmin diyenler… Bir de neredeyse ayrımcılığa varan isim takma, genelleme durumları var ki içler acısı. Kadın için görgüsüzlüğü, kapalılığı, saflığı, cahilliği, demodeliği anlatmak için şimdilerde “Kezban” deniyor. O güzelim Türk kızı ismine taşıtılan mananın ne amaçla yüklendiğini anlamak mümkün değil. Ya da “Kamilin teki” deyince iş bilmez, basiretsiz, saygın olmayan biri anlaşılır oldu. Oysa Kamil, olgun kişi demek. Bir dönem Rus göçünün çokça yaşandığı zamanları hatırlarsınız. Günümüzde de var ama nispeten azalmış durumda. O “Nataşa” isminin ne anlamda kullanıldığını zaten biliyorsunuz. Anlatmama gerek yok sanırım. Türkiye’de uzun süre kalmış, neredeyse bir Türk olmuş bir Rus’tan duymuştum detaylarını. Ve o Nataşa isminin ne kadar güzel, geleneksel ve tercih edilen isim olduğunu anlatmıştı. Masallara, şarkılara konu olan cinsten diye. Sizdeki Ayşe neyse, bizde de Nataşa odur dediğini hatırlıyorum. Lütfen bazı isimlere farklı manalar yükleyenleri gördüğünüzde bunları bir düşünün.
Kelimeler, isimler sihirli çünkü. Hezeyanlar da yaratır, mucizeler de…