“Depremde hayatını kaybeden rehberler de şehit sayılmalı”
Kahramanmaraş merkezli sarsıcı depremin ardından çok sayıda turist rehberinin hayatını kaybetmesinin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını ifade eden Çanakkale Turist Rehberleri eski Odası Başkanı ve TUREB eski Yönetim Kurulu Üyesi Adem Biçer 21 Şubat Dünya Turist Rehberleri Günü’nün artık kutlama değil, yas günü kabul edilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Acı kayıplarla birlikte meslektaşlarının yaşadığı sorunlar da dikkat çeken Biçer, “Şartlar iyileştirilmeli, haklar güvence altına alınmalı ve görev başında memleketlerini tanıtırken hayatlarını kaybeden rehberler şehit sayılmalı” dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) mezunu olan 3 kişinin, rehberlik eğitimine katılmak için gittikleri deprem bölgesinde hayatını kaybettiğini belirten Adem Biçer Kalem Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Mesleğe gönül vermiş, diğer bölgelerde çalışan çok kıymetli arkadaşlarımız ve hocalarımızı kaybettik. 30 meslektaşımız Adıyaman’da eğitim gezisi sırasında konaklama yaptıkları otelde hayatını kaybetti. Orada enkazdan çıkamadılar, 43 kişiden 12’si enkazdan çıktı. 30 rehber arkadaşımız ve bir de şoförümüz enkazdan canlı kurulamadı, onun dışında Adana, Antep, Maraş, Hatay gibi deprem bölgesinden de kayıplarımız var, şu anda tam sayıya henüz ulaşamadık, ama mesleğimiz açısından çok üzücü oldu. Normalde o yüzden 21 Şubat kutlama günüydü, ama böyle bir olayın ardından artık kutlamadan bahsetmemek gerektiğini düşündüm, kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anıyoruz” dedi.
Adıyaman’daki otelde kolonların kesildiği, apartmandan otele kaçak kat çıkıldığı ve ihmal olduğu iddialarını da gündeme taşıyan Adem Biçer, “Otelde sadece rehberler değil, Kıbrıs’tan gelen voleybol takımı da vardı. Onlara da mezar oldu orası, göz göre göre cinayet, biz de rehber camiası olarak, meslektaşlarımızın sorumsuzluğa kurban gitmesinden ve yaşananlardan dolayı yasal olarak da konunun takipçisiyiz, hayatını kaybeden meslektaşlarımızın ailelerinin yanındayız, ilgilere en ağır şekilde cezalandırılmalıdır” diye konuştu.
“Rehberler ülkeyi tanıtan turizm ve kültür elçileridir”
Turist rehberlerinin sosyal güvencesi olmadığını, sürekli yer değiştirdiklerini, herkesin kendi imkanları ile Bağ-kur gibi kurumlara ödeme yaptığını kaydeden Biçer, “Doğrudan Devlet tarafından yapılan bir şey yok, halbuki rehberler ülkeyi tanıtan turizm ve kültür elçileridir. Sosyal güvenceleri de olmalıdır. Devletin rehberleri güvencesi altına alması gerekir, şu an biz münferit olarak yapıyoruz bunları. Bunun dışında birliğimiz TUREB (Turist Rehberleri Birliği) ben yönetimdeyken ferdi kaza sigortası da yaptırmaya başlamıştı. Rehberlerin çalışma şartları iyileştirilmeli ve hakları güvence altına alınmalıdır. Mesleğin hak ettiği itibarı görmediğini biliyoruz, o yüzden bu noktada da rehberlere destek olunması gerektiğini düşünüyorum” dedi. “Kıymetli, gencecik, pırıl pırıl, aydın insanlarımızı kaybettik”
Maraşlı olduğunu aileden de kayıplar verdiklerini ifade eden Adem Biçer, “Milletimizin başı sağ olsun, benim ailemden iki, eşimin tarafından bir kişinin kaybı söz konusu. Öte yandan birbirinden kıymetli, gencecik, pırıl pırıl, aydın insanlarımızı kaybettik, o yüzen Şubat ayı bizim için yas ayı bizim için” şeklinde konuştu.
Adem Biçer konuşmasının devamında ise, “Turist rehberleri ülkemizin kültürünü, doğasını, tarihini her şeyini anlatıyorlar ve memleketi için çalışıyorlar. Bunlar memleket sevdası. Görevleri başında memleketlerini, ülkemizi tanıtmaya çalışırken, hayatını kaybeden meslektaşlarımızın Devletimiz tarafından şehit olarak değerlendirilmesini bekliyoruz. Çünkü nasıl güvenlik güçlerimiz memleketimizin güvenliği için mücadele ederken, hayatlarını kaydederken şehit oluyorsa aynı şekilde görev başında memleketimizi tanıtmak için zorlu şartlarda mücadele ediyorlar. Otobüslerin önünde tabiri caizse kelle koltukta gidiyorlar, karda, kışta memleketimizin en ücra köşelerinde, dağlarda, memleketimizi tanıtıyorlar, rehberlerin de görev başında hayatını kaybetmesi aslında bir nevi memleketi tanıtmak için yapılan görev olduğundan şehit olarak kabul edilmesini umuyoruz, bu konuda da meslek örgütlerimle ben istişarelerde bulunarak, bizzat çalışmalar yapacağım” dedi. Özel Haber: Mine Tarım
Kahramanmaraş merkezli sarsıcı depremin ardından çok sayıda turist rehberinin hayatını kaybetmesinin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını ifade eden Çanakkale Turist Rehberleri eski Odası Başkanı ve TUREB eski Yönetim Kurulu Üyesi Adem Biçer 21 Şubat Dünya Turist Rehberleri Günü’nün artık kutlama değil, yas günü kabul edilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Acı kayıplarla birlikte meslektaşlarının yaşadığı sorunlar da dikkat çeken Biçer, “Şartlar iyileştirilmeli, haklar güvence altına alınmalı ve görev başında memleketlerini tanıtırken hayatlarını kaybeden rehberler şehit sayılmalı” dedi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) mezunu olan 3 kişinin, rehberlik eğitimine katılmak için gittikleri deprem bölgesinde hayatını kaybettiğini belirten Adem Biçer Kalem Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Mesleğe gönül vermiş, diğer bölgelerde çalışan çok kıymetli arkadaşlarımız ve hocalarımızı kaybettik. 30 meslektaşımız Adıyaman’da eğitim gezisi sırasında konaklama yaptıkları otelde hayatını kaybetti. Orada enkazdan çıkamadılar, 43 kişiden 12’si enkazdan çıktı. 30 rehber arkadaşımız ve bir de şoförümüz enkazdan canlı kurulamadı, onun dışında Adana, Antep, Maraş, Hatay gibi deprem bölgesinden de kayıplarımız var, şu anda tam sayıya henüz ulaşamadık, ama mesleğimiz açısından çok üzücü oldu. Normalde o yüzden 21 Şubat kutlama günüydü, ama böyle bir olayın ardından artık kutlamadan bahsetmemek gerektiğini düşündüm, kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anıyoruz” dedi.
Adıyaman’daki otelde kolonların kesildiği, apartmandan otele kaçak kat çıkıldığı ve ihmal olduğu iddialarını da gündeme taşıyan Adem Biçer, “Otelde sadece rehberler değil, Kıbrıs’tan gelen voleybol takımı da vardı. Onlara da mezar oldu orası, göz göre göre cinayet, biz de rehber camiası olarak, meslektaşlarımızın sorumsuzluğa kurban gitmesinden ve yaşananlardan dolayı yasal olarak da konunun takipçisiyiz, hayatını kaybeden meslektaşlarımızın ailelerinin yanındayız, ilgilere en ağır şekilde cezalandırılmalıdır” diye konuştu.
“Rehberler ülkeyi tanıtan turizm ve kültür elçileridir”Turist rehberlerinin sosyal güvencesi olmadığını, sürekli yer değiştirdiklerini, herkesin kendi imkanları ile Bağ-kur gibi kurumlara ödeme yaptığını kaydeden Biçer, “Doğrudan Devlet tarafından yapılan bir şey yok, halbuki rehberler ülkeyi tanıtan turizm ve kültür elçileridir. Sosyal güvenceleri de olmalıdır. Devletin rehberleri güvencesi altına alması gerekir, şu an biz münferit olarak yapıyoruz bunları. Bunun dışında birliğimiz TUREB (Turist Rehberleri Birliği) ben yönetimdeyken ferdi kaza sigortası da yaptırmaya başlamıştı. Rehberlerin çalışma şartları iyileştirilmeli ve hakları güvence altına alınmalıdır. Mesleğin hak ettiği itibarı görmediğini biliyoruz, o yüzden bu noktada da rehberlere destek olunması gerektiğini düşünüyorum” dedi. “Kıymetli, gencecik, pırıl pırıl, aydın insanlarımızı kaybettik”
Maraşlı olduğunu aileden de kayıplar verdiklerini ifade eden Adem Biçer, “Milletimizin başı sağ olsun, benim ailemden iki, eşimin tarafından bir kişinin kaybı söz konusu. Öte yandan birbirinden kıymetli, gencecik, pırıl pırıl, aydın insanlarımızı kaybettik, o yüzen Şubat ayı bizim için yas ayı bizim için” şeklinde konuştu.
Adem Biçer konuşmasının devamında ise, “Turist rehberleri ülkemizin kültürünü, doğasını, tarihini her şeyini anlatıyorlar ve memleketi için çalışıyorlar. Bunlar memleket sevdası. Görevleri başında memleketlerini, ülkemizi tanıtmaya çalışırken, hayatını kaybeden meslektaşlarımızın Devletimiz tarafından şehit olarak değerlendirilmesini bekliyoruz. Çünkü nasıl güvenlik güçlerimiz memleketimizin güvenliği için mücadele ederken, hayatlarını kaydederken şehit oluyorsa aynı şekilde görev başında memleketimizi tanıtmak için zorlu şartlarda mücadele ediyorlar. Otobüslerin önünde tabiri caizse kelle koltukta gidiyorlar, karda, kışta memleketimizin en ücra köşelerinde, dağlarda, memleketimizi tanıtıyorlar, rehberlerin de görev başında hayatını kaybetmesi aslında bir nevi memleketi tanıtmak için yapılan görev olduğundan şehit olarak kabul edilmesini umuyoruz, bu konuda da meslek örgütlerimle ben istişarelerde bulunarak, bizzat çalışmalar yapacağım” dedi. Özel Haber: Mine Tarım
