Yeter!
Artık yeter. Bir süredir aranızdayım. “Bence” doğru olduğuna inandıklarımı paylaşıyor, sesimi naçizane duyurmaya çalışıyorum. Fakat kısa sürede yazdığım çalışmalara baktım da “Hiç mi olumlu yazım olmayacak benim?” diye sormaktan alıkoyamadım kendimi.
Sanırım olmayacak! Olamayacak. Bugünün ötesinde; geleceğe, geleceğimize bir “kıymet” bırakma gayesinden başka bir amaç taşımayan Yunus Emre, kötülerle kendince mücadele edecek.
Dizilerden bahsediyorum. Her akşam çok izlenme sayılarına ulaşan, istisnalar hariç çoğumuzun evine şiddeti, ihaneti, ahlaksızlığı sokan dizilerden!..
Haberlere manşet olan eylemlerin bu bilinçli yayınlardan beslendiğini görmemek mümkün mü? Neredeyse her yazımda zikrettiğim “toplumsal deformasyonu” gaye güden bu projelerin mümessilleri, genelde ve özelde yaşanan yıkımların da mimarları olmakta birbirleri ile yarışıyor.
Her kanalda bitmek, ölmek bilmeyen art niyetli karakterler… Hayatlarında olağan bir gün yaşanmayan aileler… Sansüre uğrayan silah ve yaralara rağmen, alenen yayınlanan şiddet eylemleri… İnsan ilişkilerinin temelini yıkarak ayrılıkçı ve ötekileştirme amaçlı figürlerin hedefine ulaşması ve bu eylemleri karşısında adli hiçbir yaptırımla cezalandırılmamaları…
Yeter!
Çuvaldızın muhatabı belli. Şimdi de iğnenin nişangâhını belirlemekte sıra.
Sanat, yüzyıllardır olduğu gibi günümüzde de toplumdan ve ihtiyaçlarından beslenmektedir. Günümüz yayınlarının sanatsal değerler taşıdığını düşünmesem de anıldıkları format bu: Sanat!
Yine yazılarımda sıklıkla bahsettiğim kişisel gelişimin bireyde başladığına olan inancımda ısrarcıyım. Bizler kendimizi yetiştirme konusunda aciz kalırsak, noksanlıklarımızı fark etmeye çalışmaktansa yerlerine yenileri eklemeye devam edersek, kâbuslarımız son bulmayacaktır.
Zihnimizde oyunlar oynamaya, hatta sufleler vererek eylemlerimizi bilinçaltımızda olumsuzluklarla biçimlendirmeye çalışan tek kurgu diziler değil. Müzik de aynı gemide.
Eşkıyalığın prim olduğu dizilerden birinin müziklerini yapan mübarek var mesela. Dinledim şarkılarını. Şiddetin her türlüsünün sözlerinde yer aldığı şarkılarını… Sistemi eleştiren, kurumları aşağılan mısralarını…
Geçenlerde uyuşturucu ile yakalandığını okudum sonra. Şimdilerde ise o sistemi eleştiren, başkaldıran en popüler şarkılardan birinin bir reklama meze olduğunu görüyorum. Kapitalizm dedikleri şey tam da bu!
Artık vakit kalmadı sevgili dostlar. Memlekette hamilelik yaşının on küsürlü yaşlara düştüğü, “Köpek insan ısırdı.” haberleri yerine “İnsan köpek ısırdı.” manşetlerinin kovalandığı, şiddetli geçimsizlik durumlarının bizzat şiddete dayalı olduğu ve artırılabilir örneklerden sakınmanın ve arınmanın tek yolu: Gelişim!
Kayda Değer Şeyler/Yeter
Yeter! Artık yeter
Yayınlanma :
29.05.2019 10:50
Güncelleme
: 29.05.2019 10:50
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: