Gelmişlerdi Zaten

Bundan tam 450.000 yıl önce bir takım yaratıklar, insana benzeyen ama oldukça iri yaratıklar, evrenin bir başka köşesinde gezegenlerini kaybetme durumunda kalıyorlar. Ozon deliği aynı bizim başımıza geldiği gibi onların da başına geliyor. Teknoloji manasında müthiş ileri bir medeniyete sahipler. Bu ozon deliğini kapatacak kimyasal bileşimi buluyorlar ama en önemli madde gezegenlerinde az miktarda bulunuyor. Bu madde günümüzün en değerli madeni olan ALTIN. Bu amcaoğulları şöyle bir araştırıyorlar ki; altın bol miktarda dünya da var. Şöyle bir araştırıyorlar ki derken yanlış anlaşılmasın, öyle komşu gezegenlere falan bakmıyorlar, galaksileri kurcalıyorlar resmen.
Geliyorlar dünyaya, başlıyorlar altın madenleri açarak altın çıkarmaya. Mars gezegenini de bir ara istasyon yapıyorlar. Buradan başka bir galaksiye sevk edilen altın o farklı galakside ki milyonlarca gezegenden biri olan NİBİRU’da ki ozon tabakasını kapatmaya başlıyor. Buraya gelenlerin gezegeni bir yılı bizim 3.600 yılımıza denk gelecek şekilde yaşıyor. Yani buraya gelenler dünya yılı ile 3.600 yıl geçtiğinde 1 yaş alıyorlar. Çünkü onlar için 1 yıl geçmiş oluyor.
Altın madenleri bu gelenleri yoruyor. Bunların bir kimyageri ve su ustası var. Kralın oğlu. Hani şu bulmacalarda falan çıkar; “eski bir Mısır Tanrısı” diye. Cevabı EA. Hah işte o. Şöyle bir düşünüyor bu NİBİRU’luhemşehrilerini madencilik sektöründen nasıl kurtarır; “ulen” diyor, “ulen, bu kırlarda dolaşan ilkel iki ayaklılar bize amma da benziyor. Bunlardan iş çıkar mı acep” falan diyor ve başlıyor ilkel insan üzerinde genetik kodlama araştırmasına. Allem ediyor kallem ediyor laboratuvarda icat ediyor altın madeninin işçileri olan insanı.
Şimdi siz diyeceksiniz ki; “hoooppppp… bilader dur bakalım orada”. Yok, durulacak gibi değil. Salayım gitsin aşağıya.
Bu EA, dünyada ki ismi EN-Kİ, bu kez de dişiyi yaratmak istiyor ve erkeğin kaburga kemiğinden bir tane çekip… Çok mu oldu? Olsun, gerçekleşirken çok olmuyor da anlatınca mı oluyor? Kısa keseyim, işte bu ilk modern hayatı tadan Sümerler falan böyle… yani… Hani Sümerlerden önce Göbeklitepe nasıl olur diyorlar ya, olur kardeşim olur, orası bir uzay istasyonu kullanmasını bilene.
Uzun ve yorucu bir hikaye bu. İnsanı dinden eder. Gerçekle işi olmayanın bu hikaye ile de işi olmaz. Ancak gidilip bakılır kalıntılara hiçbir şey görmeden ama her şeyi görerek.
Şimdi birileri çıkmış, kendilerini bu dünyanın hakimi sanıyorlar. Agarta’dan haberleri yok, Stonehange nedir bilmiyorlar, Urfa, Harran, Kenan nasıl kıymetlidir anlamadan kendilerini bu dünyanın en matah haltı sanıyorlar. Üç otuz etmezler, pırlanta bezeli hayatlarıyla caka satıyorlar. Kozmik desen anlamazlar, izafiyet desen tutar yemeğe götürür deyyuslar.
Mağaraların duvarları uçan cisim figürleriyle dolu. İnka’lar açık seçim resmetmişler, Peru’da, Meksika’da, Mısır’da, Irak’ta bulunan resimlerde hep EA var. Hem de aynı figürle. Günümüz insanının 15.yy da bulduğu Amerika kıtası teeee öteden gelenlerin yaşam merkezi olmuş yüz binlerce yıl önce.
Bizim iki kağıt parçasını sayamadığımız bu günlerden 450.000 yıl önce olan medeniyeti toprağı eşeleyerek arayan bizler için gelecek yoktur. Geçmişten ders almayanın geleceği olamaz.