Kordon’daki fısıltılar, şüpheler, kıskançlık ve basılma tehlikesi
O güçlü iş insanı, dışarıdan bakıldığında sakin ve soğukkanlı görünse de, yakın çevresi onun son haftalarda alışılmadık şekilde gergin olduğunu söylüyordu. Kahvelerde, lokantalarda, hatta balıkçı barınaklarında bile konuşulan tek şey bu. Şehrin kulislerinde, adamın çoktan bazı şeylerden şüphelendiği, ancak kesin delil aradığı iddia ediliyormuş.
Kıskançlık krizleri
Kadının ise yaşadığı yasak ilişkiye rağmen huzurlu olduğu söylenemez. Genç mimara olan tutkusu, ( kimliğini de açtık tatlım) zamanla sağlıksız bir kıskançlığa dönüşmüş durumda. Onun başka kadınlarla göz göze gelmesini bile kaldıramıyor. Görenlerin anlattığına göre, birkaç gün önce Kordon’da oturdukları bi yerde sevgilisinin gelip geçene fazla gülümsemesi, kadını adeta çılgına çevirmiş. Öyle ki, “benimle oyun oynama” diye yüksek sesle çıkıştığı bile duyulmuş.
Bu olayın ardından genç mimarın geri adım atmaya başladığı konuşulmuş hep. Çanakkale’de kamunun yanı sıra yan işlerini büyütmek isteyen bir mimar için böylesine karmaşık bir ilişki büyük bir risk. Arkadaşlarına “bu iş beni yakacak” dediği iddia ediliyormuş. Ancak kadının kaprisleri ve baskın tavırları, ilişkiden kopmayı neredeyse imkânsız hale getirmiş.
Villadaki sır
En çok konuşulan mevzu ise şehrin tenhasındaki villada yaşananlar. Villanın aslında kadının kocasına ait olması, dedikoduları daha da alevlendirmiş. İddiaya göre geçtiğimiz komşulardan biri gece yarısı villanın ışıklarının yandığını, bahçede gölgeler gördüğünü söylemiş. İşin ilginci, birkaç saat sonra villaya lüks bir otomobilin geldiği, arabanın ise kocaya ait olduğu konuşulmuş günlerce.
Yani koca, belki de onları o gece yakaladı. Ama kimse kesin bir şey bilmiyor. Çünkü o tarihten bu yana, ne kocanın yüzünde en ufak bir ifade değişikliği görülmüş ne de kadının adımlarında bir tereddüt olmuş. Bu tavırlar “her şeyden haberdar ama sessiz kalmayı seçiyor” yorumlarını gün gün güçlendirmiş.
Şehrin fısıltıları
Çanakkale küçük bir şehir. Aynalı Çarşı’daki esnaftan Barbaros’taki apartman sakinlerine kadar herkes bu dedikoduyu konuşuyor. Kimileri “bu iş boşanma ile sonuçlanır” derken, kimileri de “koca intikam planı yapıyor” görüşündeymiş. Dedikodular altın günlerinde “Kordon’da masum bir kahve mi, yoksa saklanan büyük bir sır mı?” sorusu, dedikodu seven şehir insanının espri konusu olmuş.
Basılma fehlikesi
Dedikodunun en sıcak kısmı ise bir kaç gün sonra yaşanmış. Kadın ve genç mimar, yine o evde buluşmuş. Ancak bu kez evin arka sokağında beklenmedik bir misafir varmış. Kadının eşinin en yakın dostlarından biri. Rivayete göre dost, buluşmayı baştan sona izlemiş, her ayrıntıyı defterine not etmiş. Saat saat bütün ilişkinin seyrini yazmış. Bu notlar kocaya ulaşırsa, fırtına koparmak işten bile değildi.
Kadın bu ihtimalin farkında mı? Yakın arkadaşları onun hala “bana hiçbir şey olmaz” rahatlığında olduğunu söylüyormuş. Ancak şehrin her köşesinde hissedilen gerilim, çok büyük bir hesaplaşmanın yaklaştığını gösteriyor.
Çanakkale’de gün geçtikçe artan fısıltılar, bu hikayeyi sıradan bir dedikodu olmaktan çıkarıp adeta bir şehrin gizli gündemi haline getirmiş. Şimdi herkesin gözü o villada, o o sokakta ve o evlilikte. Çünkü bir gerçek var: Böylesi üçlü ilişkiler, hiçbir zaman sessizce bitmezdi.
Ve belki de en kritik soru şuydu:
İlk hamleyi kim yapacak – kadının eşi mi, genç mimar mı, yoksa kadın kendi oyununu mu kuracak?
- final için yarını bekleyin -
Yorumlar
Kalan Karakter: