Çin, Şanghay ile Ningbo’yu birbirine bağlayan 36 kilometrelik Hangzhou Körfezi Köprüsü ile mühendisliğe meydan okumuştu. Maliyeti 1,7 milyar dolar olan bu devasa yapı hala dünyanın en etkileyici deniz üstü köprülerinden biri. Ama biz Türkler “en büyüğünü yapmak” konusunda iddialıyız. Hatta “en uzununu” yaparsak şaşırır mısınız?
Bir düşünün, Anamur–Girne Köprüsü, yaklaşık 80 kilometrelik bir hat. Yani Çin’in köprüsünü ikiye katlayan bir rekor. Dünyada eşi benzeri olmayan, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek garanti!
“Olmaz” demek kolay, ama mühendisler için “olmaz” diye bir şey pek yoktur. Zemin etüdü, rüzgar, deniz trafiği, deprem riski, akıntı falan derken hepsi işin içine giriyor. Fakat köprü mühendisliğinin geldiği nokta, aslında teknik açıdan mümkün kılabilir.
Dünyada bu kadar uzun deniz köprüsü yok mu? Var elbette.
- Çin’deki Hong Kong–Zhuhai–Makao Köprüsü, 55 kilometre uzunluğunda.
- Japonya’nın Akashi Kaikyo Köprüsü, 2 kilometrelik tek açıklığıyla mühendisliğin zirvesiydi 1915 Çanakkale köprüsü 2023 ayak açıklığı ile Japonları altettik. Ama 80 kilometreyi tek parça köprüyle yapmak? İşte o kısım biraz “çılgın proje” kokuyor. Muhtemelen köprü-tünel hibrit çözümler devreye girer.
Peki, diyelim ki; bu iş için kolları sıvadık. Burası işin en can alıcı kısmı;
- Çin’in 36 km’lik köprüsü 1,7 milyar dolar.
- Hong Kong–Zhuhai–Makao Köprüsü: 20 milyar dolara mal oldu.
Bizim 80 km’lik Anamur–Girne Köprüsü’nün maliyetini hesaplayalım mı. En iyimser senaryoda 30-40 milyar dolar. Üstelik bakım ve işletme maliyetlerini de düşününce, köprüden geçmek ucuz olmayacak gibi.
Benim tahminim 900 ile 1200 euro arasında olacaktır. Aslında kulağa hiç de yabancı gelmiyor. Çünkü “biz yaptık mı, parasını da ödetiriz” kültürüne oldukça uygun. Bir de “Kıbrıs’a direk köprüden geçtim” diye sosyal medyada story atanları hayal et. Belki sırf o an için değer!
Köprü için bu paray harcayacak şirket, konsorsiyum var mıdır. Bence çıkacağını sanmıyorum ama olağanüstü garantiler verilirse pekala çılgın birileri çıkabilir.
Bakınız; yalnııız. Bu köprüyü yapan ülke, sadece mühendislikte değil, turizmde de çağ atlar. “Dünyanın en uzun köprüsü” diye turist bile çekilir ama işin mizahi tarafı şu;
- Köprü trafiğe kapansa, “feribot yerine köprüye vapur bağlasak olmaz mı?” tartışmaları çıkar.
- Geçiş ücretine isyan edenler, “gelin arabasını Anamur’dan simitle donatıp öyle geçirelim” diye kampanya yapar.
- Ve tabii ki sosyal medyada: “Abi köprüde navigasyon sapıttı, bir baktım Mersin’e geri dönüyorum!” yorumları.
Anamur–Girne Köprü hayali, mühendislik açısından imkansız değil ama maliyet, mantık ve ihtiyaç açısından oldukça “ütopya” sayılabilecek bir proje. Yine de biz Türkler, büyük düşünmeyi severiz. Günün birinde belki “neden olmasın?” dediğimiz şey, gerçekten beton ve çelikten bir dev haline gelebilir.
Yorumlar
Kalan Karakter: