Kıbrıs, seçimlerin hemen ardından gelen sürpriz bir buluşmayla yeniden hareketlendi. KKTC’nin yeni Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman ile Güney Kıbrıs lideri Nikos Hristodulidis ara bölgede bir araya geldi. Görüşme kısa sürdü ama etkisi ada genelinde uzun uzun tartışıldı. Çünkü bu buluşma, yalnızca iki liderin tanışması değil; Kıbrıs’ta yıllardır donmuş olan havanın biraz olsun ısınabileceğinin işareti olarak görüldü.
Kıbrıs Türk basını, görüşmeyi genel olarak olumlu “ilk temas” olarak değerlendirdi. Erhürman’ın daha yumuşak, diyaloga açık tavrı gazetelerde öne çıktı. Yeni Cumhurbaşkanı’nın sunduğu 10 maddelik öneri paketi, insanların günlük hayatını kolaylaştıracak pratik adımlar içeriyor. Yeni geçiş kapıları, sınırda daha hızlı iletişim, ortak teknik komiteler gibi. Bu, halkta “en azından hayatımız biraz kolaylaşabilir” duygusu uyandırdı.
Rum basını ise daha temkinliydi. Hristodulidis’in “bu bir müzakere değil, tanışma” vurgusu manşetlere taşındı. Bazı Rum yorumcular, görüşmeyi “dikkatli iyimserlik” olarak tanımladı; yani umut var ama beklenti sınırlı.
Sokaktaki hava ise daha insani ve daha gerçek. Hem kuzeyde hem güneyde insanlar bu görüşmeyi ilgiyle takip etti. Birçok Kıbrıslı, “Keşke bir şeyler düzelir” derken, geçmişte yarım kalan barış girişimleri hala hafızalarda. Bu nedenle halkın hissiyatı ne tamamen umut ne de tamamen umutsuzluk. Daha çok “Bakalım, belki bu kez olur” şeklinde bir temkinli beklenti.
Görüşmenin perde arkasında ise, BM’nin süreci yeniden canlandırma isteği var. Uzun süredir ilerlemeyen Kıbrıs dosyası, dünya gündeminde yeniden yer bulma ihtimali taşıyor. Erhürman da Hristodulidis de, BM’nin ara buluculuğuyla daha geniş katılımlı toplantılara sıcak bakıyor.
Fakat elbette zorluklar hala masada. Güvenlik, garantiler, asker konuları. Bunlar Kıbrıs’ta herkesin kırmızı çizgisi sayılabilecek başlıklar. Dolayısıyla bir anda büyük çözüm bekleyen yok. Ancak bu buluşma, “hep çıkmaz denilen” bir süreçte kapının aralandığını gösteriyor.
Kıbrıs’ta yaşanan bu gelişme, büyük başlıkların atıldığı ama insanların içten içe “acaba?” diye sorduğu bir dönemi başlattı. Tonu yumuşak, adımları küçük ama etkisi büyük olma potansiyeli taşıyan bu görüşme, adada yeni bir esinti yaratmış durumda.
“Gerçekten bir değişim olur mu?” sorusunun cevabı zamanla netleşecek. Ama şimdilik bir şey kesin: Kıbrıs, uzun süredir olmadığı kadar konuşuyor, tartışıyor ve umutla merak ediyor.
Peki sen ne düşünüyorsun diyecek olursanız; bütün olup biten hoş görünse de bir ilerleme kaydedilmesini pek mümkün görmüyorum; hatta adada çözüm imkansız gibi. Kararı verecek olan ada değil; büyüklerin fikri ve bakışı. Bu nedenle yakın gelecekte çözüm hayali çok zor.
Yorumlar
Kalan Karakter: