Hayat; Bi’ Ara Güler

Devlet, yıllık bütçe planlamasında bu yıl filanca miktar vergi geliri hesapladığından, trafik cezalarını yeni düzenlemesiyle arttırıyor. Yani yeni dönemde uygulanacak cezalar önemli bir gelir kaynağı.
Amaç gelir değil de daha yaşanır bir kamusal alan sağlamak olsaydı keşke. Olsun, gene de çok isabetli yan getirileri olacak. Yaya öncelikli bir trafiğimiz olacak artık. Sürücüler artık yaya geçitlerinde yayaya yol vermek zorundalar. Şu bizim çarşı caddesinin İnönü caddesine bağlandığı kavşak ana yol olduğundan, ne polis ne de ışık olmadığından dolayı yaşanan keşmekeşlik artık sona erer umarım. Geçtiğimiz günlerde kaza olmuştu ve yazmıştım bunu. Umarım şartlar daha iyi olacak.
***
Yakın zamanda bir dostumla konuştuk: bir gaziye ücretsiz otobüse binebilmesi için kart çıkartılıyor. Kartta “engelli” ibaresi gören gazi de çok üzülmüş. Keşke ölseydim de bununla karşılaşmasaydım diyor. Bazen düşününce yaşadığımız tuhaflıklar karşısında Aziz Nesin’i anmadan edemiyorum. Bulduğu, yazdığı absürtlükler az bile. Ne dersiniz?
***
Samimiyetsiz siyasiler her zamanki gibi ülke bekası neymiş umursamadan yaklaşan yerel seçim için oy ve koltuk derdine düşmüşler. Tuhaf polemiklere, söyleşilere, açıklamalara şahit oluyoruz. Ajan rahip suçluydu, yok suçsuzdu derken Amerikan başkanının Türk adaletini yok sayarcasına T.C. başkanına bizzat teşekkür etmesi, konsoloslukta öldürülen muhalif gazeteci,derken gündem değişiyor durmadan. Ve bir öncesini unutuyoruz olayların. Hayırlısı… Bu arada Çanakkale millet vekili AKP gurup başkan vekili Bülent Turan ilginç bir açıklama yaptı. “Bir insan onbeş yıl vekillik, onbeş yıl bakanlık, bir o kadar başkanlık yaparsa yıpranır” dedi. CHP kanadından cevap gecikmedi. “ Bunu partili başkanınıza söyle” dediler. Ben de yüreklice bir öz hesaplaşma yaptığını sanmıştım. Hadi hayırlısı.
***
Son bahara inat güneşli günler yaşıyoruz bir haftadır. Vakti, işi, şartları uygun olana bir orman kıyısı ya da piknik alanlarına gitmesini tavsiye ederim. Zira “çinekop mevsimi”. Değerlendirmeli. Mantar toplama bahanesiyle bir doğa yürüyüşü yapılıp kaz dağlarına doğru gidilebilir. “Haklısınız, gönül neler istiyor da şu kriz sırasında iş, güç kim gidecek şimdi oralara. Ununu eleyip eleğini asanların işi bu dedikleriniz.” Dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız tabi. Ama halen şu bakir alanlar bozulmamışken, yok edilmemişken değerlendirilmeli. Sahip çıkma, koruma, korumayanlara hesap sorma bilincine ve farkındalığımıza da katkısı olur kanımca.
***
Geçtiğimiz günlerde büyük duayen, fotoğraf sanatçısı Ara Güler’i kaybettik. Işıklar içinde uyusun. Çanakkale seramik müzesinde (Çanakkale fotoğrafları)nı sergilemişti üstat, hatırlarsınız. Bir yazımda genişçe yer vermiştim bu sergiye.
İyi ki; gelecek kuşağa, fikriyle, duruşuyla, hayat algısıyla ilham veren (dirsek taşı) sanatçılara sahibiz. Böyle müstesna kişiliklerin yaşarken de kıymetini anlamak dileğiyle. Hoşçakalın.