Umut Veren Şeyler

Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filminde bir sahne vardı. Sinan (filmin kahramanı) şöyle diyordu:
“Kitabımda anlatmak istediğim; Çanakkale ya da şehitlik değil de, şarkı söyleyip satış yapan, fakir, yaşlı manavın hayatı.”
Sizce bu durumda insanı hayata bağlayan, umut veren bir şey yok mu?
Şu günlerde eşimle, evvelce izlediğimiz Bir Demet Tiyatro dizisinin eski bölümlerini tekrar izliyoruz. Çünkü bizim DNA’mızı göz ardı etmeden, hep yaşadığımız şeyleri komik bir dille anlatırken, hayatın güzel ve bize özel yanlarını serimliyor. Neden izlediğimiz malum. Umut veriyor, hayata bağlıyor. Bir zamanlar Bizimkiler dizisi vardı. Yıllarca en çok izlenen dizi oldu. Sebebi aynı bence. Şaban filmleri neden eskimiyor sanıyorsunuz? Herkesten “Yahu on defa oynasa, on defa izleniyor” dendiğini duyarsınız. Aptal, enayi, budala da olsa; iddialı bir tipi olmadığı, hatta şapşal olduğu halde kötü adamları alt ettiğini görürüz. Çünkü pandoranın kutusundan çıkan umut, insanlık bir yerlere tutunsun diye serbest kalmıştır.
Gelelim şimdi şu Greta konusuna. Geçtiğimiz günlerde ve hala gündemde olan şu genç, hatta “ergen” aktivist Greta. Alışılmadık mantıkla bir şeyler söyledi. “İnsanlık bile bile kendini ölüme nasıl sürükler? Bu göz ardı edilemez” dedi. Bizim her gün onaylamadığımız halde içinden çıkmaya cesaret edemediğimiz durumlar gibi. “Geleceğimi çaldınız. Bu ne cüret” dedi. “Yavaş yavaş ölmekteyiz ve tüm konuştuğunuz ekonomik büyüme ve para” dedi.
Bir çocuğun bir başına bu kadar ses getiremeyeceği, bu kadar destek alamayacağı, “o kürsü”ye çıkıp konuşamayacağı çok belli. On yaşından beri Al amca (Al Gore) tarafından yetiştirilmiş, planlanmış proje dahi olabilir. Elon Musk başta olmak üzere çevreye ve yenilenmeye o kadar yatırım yapılıyor ki, yeni büyüme trendinin bu olduğu da aşikar. Bu heyecanlı tiyatro eğitimi almış kızımız onlara hizmet ediyor da olabilir.
Ama gene de bir çocuğun bu mantıkla büyüklere kafa tutmasında, akranlarına örnek olmasında, yeni neslin farkındalığını uyarmasında insana umut veren bir şeyler yok mu?