Genç çift bu güzelim bahar gününde neşeyle doluydular. Her şeyin başlangıcıymış gibi görünen bu mevsim, onlara çok iyi hissettiriyordu her zaman. Zeynep su kıyısında tek başına, bir banktan sandalları, yeşillikleri, gelip geçen insanları seyrediyordu. Köpeklere bile bir hayli ilgi ve saygıyla baktı bir süre. Çünkü köpekler onu hep korkutuyordu. Sevecen neşe dolu kişiliğine güvenip bir gün bir yerde güzel, heybetli bir köpek karşısında dimdik durup onunla göz göze bakışıp hiç korkmadan öylece kalmayı hayal ediyordu. Bunu bazen rüyasında bile görüyordu Zeynep. Sonra bir hışımla aniden uyanıyordu.
Zeynep, çocukları öyle çok seviyordu ki onları izlemek için parklara gidiyordu bazen. Anneleriyle çocuklarını kendisini fark ettirmeden izliyordu bazen. Konuşmalarını dinliyor, annenin çocuğuna neler öğrettiğine, ilerideki yetişkin haline nasıl bir zemin hazırladığına hayretle tanık oluyordu. Çocuklarını birbiriyle yarıştıran ebeveynlere kızıyor, kendi yetersizliğini çocuklarına yükleyen anne babaları da kınıyordu.
Bir gün buralara Kasımla birlikte gelmeliyiz, o buralara pek gelmez, hep bir şeylerle meşguldür zaten diye geçirdi içinden. Buluştukları bir gün Kasım Zeynep'e bir evi gizlice izleyip orada gördüklerini ve duyduklarını anlattı. Birde baktım ki camdan içeri, dedi Kasım bir yandan da gözlerini yuvalarından uğratırcasına açıyor, Zeynep'i her iki gözüyle de ayrı ayrı görmek ister gibi yapıp başını sağa sola hızlı hızlı çeviriyordu. Çeşit çeşit kuru yemiş kavuruyorlardı sobalarının üstünde diye devam etti. İçeriden öyle kesif bir tüy kokusu geliyordu ki bir ara tiksindim. Umarım bir kuşu öldürüp pişirmemişlerdir dedi. Ama gene de çok güzel çocukları vardı. Ne dersin? Biz de çocuk yapalım mı? Kasım’ın damdan düşer gibi gelen bu sorusuna şaşırdı Zeynep. Ama heyecanını da gizleyemedi. İstemese de kendiliğinden kıpırdayan vücuduna engel olamadı bir süre. Kasım Zeynep'in gözlerine dikkatlice baksa heyecandan ışıldayan küçük güzel gözlerindeki o hatırı sayılır değişikliği fark edebilirdi.
Sonra birden göz göze geldiler. Kasım yerden ince kuru kahverengi bir çam yaprağı aldı ağzına. Bu da nesi? Dedi Zeynep. Evimize götüreceğim dedi Kasım. Sonra ikisi birden hızla havalanıp dalları sık bir badem ağacının üzerine konup çiftleştiler. Sonra Zeynep kendisine gelmek için şöyle bir silkelendi. Sonra da uçup gitti.
Zeynep ile Kasım
Genç çift bu güzelim bahar gününde neşeyle doluydular
Yayınlanma :
16.05.2020 11:21
Güncelleme
: 16.05.2020 11:21
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: