Kamu Ve Personeli

Kamu nedir? Kamu oyu nedir? Ben hukukçu değilim. Amma velakin haklarımızı bilmek için hukukçu olmamız gerekmiyor. Gelin birlikte düşünelim. Kamu: vatandaştır. Halkın ortak aklıdır bir manada. “Kamuya kapalı alanlar” vardır. Açık alanlar vardır. Kamunun bir de personeli vardır. Kamu personeli. Hani sınavı bile var, şu meşhur KPSS (kamu personeli seçme sınavı). Kamu personeli; kamuya hizmet için yetiştirilir. Kamu personeli bazen kendini kamudan üstün görür. Salahiyetini bazen bir vatandaş karşısında kullanır. “Ben kimim sen biliyor musun?” sıkça duyarsınız. Hoş bu kişi de aslında kamunun bir parçasıdır. Kamunun bireyleri yani kamuyu oluşturanlar, haklarını bilmek durumunda. Bunun aksi düşünülemez. Kamu bilgilendirilmeli! Denir ya! İşte bu manada bazen ve çoğu zaman kamuyu bilgilendirmeyenler suçlu. Zaten haberdar olmayan, araştırmayan, okumayan bir toplumda bilgilendirmemek, denizi bulandırmamak anlamına gelir.
***
Bazen haberlerde duyarsınız. Bir kız çocuğu istismar edilmiş ya da bir çocuğa araba çarpmıştır. “Hatırlı” olan suçlu devreye tanıdık “devlet büyükleri”ni sokar ve durum örtbas edilmek istenir. Duyarsız kalmamak kamunun ilk görevidir. Bağımlı olmayan medya çok önemlidir bu durumda.
***
Bir parkta, halka, kamuya açık bir parkta bar işletmek, bildiğim kadarıyla yasalara aykırı. Kamuya açık alanlarda içkili, alkollü mekan işletilemez. Camiye yakın yerlerde içki ruhsatı nasıl verilmiyorsa bu da ona benzer bir şey. Bu bizim ilimizdeki Halk Bahçesi için geçerli değil sanırım. Halk Bahçesi’nde geçen gün bisikletimle giderken bana az daha araba çarpıyordu. Araba barın önüne gitti, demek ki oraya ait. Bu, kamuya saygısızlık değil, hak istismarı.
***
Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’ın dünyaca ünlü Çarşı taraftarı hep bir ağızdan şöyle tezahürat yapıyordu. “Mazbatayı ver… Mazbatayı ver… İmamoğlu’na mazbatayı ver.” Bu, kamu oyudur. Kamu vicdanıdır, onun sesidir. Karşısında durulamaz. Durursanız, size kamu personeli değil, başka bir şey denir. En nihayetinde devletin bütün kademeleri kamu hizmeti için vardır.
Kamu; uyutulan, kandırılan, yönlendirilen, yönetilen bir topluluk değildir. Olmamalıdır. Uzay teknolojilerinin ve çağdaş yaşam şartlarının gündemde olduğu şu zamanda, halen kamu bilincini konuşuyor olmak hüzün verici olsa da, umudumuz hiçbir zaman tükenmemeli, inancımız da hiçbir zaman sarsılmamalı. Her şeyi biz yapıyoruz ve her şey bizimle ilgili. Ne demişti duayen gazeteci Çetin Altan? Enseyi karartmamalı. Ortak inanç, ortak akıl, kamu vicdanı… adına ne dersek diyelim, o her zaman tezahür eder ve engellenemez.
Baharın kendini gösterdiği, doğanın uyandığı, çiçeklerin feromenlerini canlı metabolizmasına sunduğu şu günlerde daha çok güzellikleri fark edip, onlardan konuşabilmek ümidiyle, hoşçakalın.