Bütün güzel insanların şehirden göçtüğünden söz eden şarkılardan, insanların buhranlarının sıkça işlendiği sanat ürünlerinden fazlaca görmeye başladık. Siyasiler bunu fark ediyor mu ki? Fark ediyorlarsa bunun için neler yapıyorlar doğrusu bilmek isterim. Yoksa sanat eserleri anayasal bir sorun teşkil etmedikçe, tüzüğe işlenmediği için kimsenin umurunda değil mi? Sanatın incelenip anket ve veri olarak değerlendirilmesini beklemek çok mu lüks?
Kadrolaşmaktan, çıkar için küçük şeyler peşine düşmekten, ahbap çavuş ilişkileriyle sözde icraatlar yapmaktan zaman mı kalmıyor yoksa?
Şarkılardan söz ediyordum. Bazı şarkılar var ki sözlerindeki bilinç altını okuyup son derece klişe olan insanca elde edemediklerinin acısını haykırıyor. Ayrıldıktan sonra sevgiliden arda kalan yastık kokusunu bir kez daha duyarsam neredeyse bayılacağım.
Bu keyfe keder kaygıların lüks olduğunu daha evvel yazmıştım. Elden ne gelir. Durum bu. Belki bunca sıkıntı arasında bunlardan söz edebilecek birini görüp kamu oyunun esrik, dengesiz haller sergilediğini düşünüp bir şeyler yapmak için birileri çıkar belki. Çıkar mı? Bunu beklemek de mi lüks?
Belli mercilerde, titri yüksek tanıdığı olan birinin, bir küçük esnafı şikayet edip zorluk çıkardığına şahit oldum. Sonra buna nasıl tenezzül edilebilir ki deyip şaşırdım. Sonra liyakat ve eğitimin eksik olduğu yerlerde bunların ne derece normal olabileceğini fark ettim de şaşırdığıma şaşırdım.
Her neyse lüks kaygılardan söz etmek istesem de gene başa dönüp bayağı şeylerden söz ettiğim yazıma burada son veriyorum.
Dip not: Geçen yazılarımdan birinde “Rapsotdan söylence” diye bir şeyler yazmıştım. Rapsot: Antik yunan çağında şehir şehir dolaşıp şiir söyleyen halk ozanı. Homeros’un da eserlerini bu ozanların söylencelerinden derlediği söylenir.
ŞAŞIRDIĞINA ŞAŞIRMAK
Bütün güzel insanların şehirden göçtüğünden söz eden şarkılardan, insanların buhranlarının sıkça işlendiği sanat ürünlerinden fazlaca görmeye başladık
Yayınlanma :
11.12.2021 09:19
Güncelleme
: 11.12.2021 09:19
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: