Bir süredir aklımda olan naçizane bir yordama karalarken diğer yandan da bu gibi durumların her zaman olabileceğini düşünüyorum. Aslında bu bahsedeceğim durum gerekli hatta kaçınılmaz olmalı. Yanlış okumalardan söz ediyorum. İnsana her zaman bir şey katarlar. Bu bir durumu tamamı ile yanlış anlamak anlamına gelmiyor elbette. Bilakis şiir; şairin dediğini yanlış anlamaktır, fikrinin kanıtı gibi. Galiba haklı olarak kendi penceresinden bakmak durumunda olan kişi hayat algısını da ekleyiveriyor yapıta.
Gogol'ün “palto"su, yerine ve zamana göre algılanmaya çalışıldığında bir çok şeyin başlangıcı. Yoksa Dostoyevski ‘hepimiz Gogol'ün paltusundan çıktık' der miydi? Rusça düşünüldüğündeki mecazları tam olarak bilemesem de Türkçe karşılığının bir sihirbaz hilesini andıran mecazı gayet nüktedan. Sonuç olarak “palto"nun Rus edebiyatına sıçrama yaptıran bir hikaye olduğunu anlıyoruz. Siyasi, sosyolojik, brokratik hicivleri açısından da bir hayli cüretkar.
Milli eğitim yayınlarından aldığım incecik bir Gogol hikayeleri vardı elimde. Bu gibi kitaplar hele birde bestseller olma durumunu atlattılarsa çok da ucuz oluyor. Bir aralık arada okurum diye çantama atıvermiştim. Arada da elime alıp bir hikaye okuyordum gogol'den. Belki de bu sayede zaten çeviri olan yapıtın gizli göndermelerini şerhte kaybolabilecek grift manaları kolluyordum. Elbette tariflerin de keyfini çıkarıyordum. Sıra palto hikayesine geldiğinde bir de baktım ki bizim hoca Nasrettin’in “ye kürküm ye” fıkrası kanlı canlı karşımda durmuyor mu? Bu durum tüm meselelerin, sosyolojik olayların ve anlayışların genel geçer hatta evrensel olduğunu kanıtlar elbette. Durum her ne olursa olsun. Beslenme, etkilenme, ortak sorunlardan mütevellit tesadüf ediş... Nasrettin hoca fıkralarının eğlenceli, hicivsel biçiminden etkilenmemek mümkün değil. Öte yandan böylesi ücra bir kaynaktan beslenen haberdar bir yazar da gerçek bir entellektüeldir.
Görmesini bilene, arayana o kadar memba var ki. Hem de burnumuzun dibinde. Son zamanlar moda ya da çok okunanlar diye karşımıza çıkan yazıların ya da yapıtların kaynağını klasiklerde bulmak mümkün. Sonuçta keşif aynı yere başka gözlerle bakmakmış. Aslına bakarsanız aksi de zaten mümkün değil. Hoşça kalın.
Ya tutarsa
Bir süredir aklımda olan naçizane bir yordama karalarken diğer yandan da bu gibi durumların her zaman olabileceğini düşünüyorum
Yayınlanma :
30.05.2020 12:13
Güncelleme
: 30.05.2020 12:13
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: