Bildiğin bir dua var mı, ben de okusam diye soranlarınız var mı? Ya da; her gün okumak ve sürekli bir ritüel haline getirmek istediğiniz dua arayışlarınız vardır benim gibi. İş böyle dua arayışına giren herkesin, mutlaka karşısına Üveys Veysel Karane Zikri çıkmıştır. Geriye dönüp düşündüğünüzde mutlaka Çanakkale’mizde bir üveys kadeşimiz size kırmızı bir kitapçık uzatmış ya da zikrin nasıl yapıldığını anlatan www.veyselkarane.com sitesinden bahsetmiştir.
Sayılı esmalar söylüyorsanız lütfen vazgeçin. Hangi esmanın size ait olduğunu, size iyi geleceğini nereden bileceksiniz. Allah’ın bilinen 99 adı var, bilinmeyen 1001 ismi var. Bu isimlerden size uygun olanı hangisi, kafanıza göre karar verebilir misiniz? Tabiki hayır. Bilemezsiniz. Hangi esma çekmeniz gerektiğini bırakın Allah size söylesin. O’ndan gelen bilgileri alabilmek için önce çokça Tevhid söylemeniz lazım. Tevhid Rabbinize olan sevginizi dile getirmektir. Rabbim seni çok seviyorum demektir. Önce sevdiğinizi söylemeden esmalarına varamazsınız. Ne zikredicem diye soranlara Kuran’da şöyle buyuruyor Rabbimiz: “Siz de İbrahim’in makamından makam edinin.” (Bakara Suresi, 125. ayet). Hz. İbrahim tevhidin atasıdır, Tevhidi simgeler. Yeryüzüne gönderilmiş 124 bin peygamber Tevhidi anmak ve öğretmek üzere gelmiştir. Siz de O’nun makamından kendinize bir yer edinin buyuruyor ayette. O kadar açık ki! Tevhid söylemeden Rabbine varamazsın. Tevhid makamından bir yer edinmeden esmalar çekemezsin.
Tevhidle çıkılır yola. O kadar çok tevhid söylersin ki; bir gün Rabbim sana hangi esmasını çekmen gerektiğini öğretir. Öğretme şekilleri vardır. Sırdır. Yaşayan bilir, anlatamaz. Hepimiz Allah’ın dizaynı içerisindeyiz hamdolsun. Ancak, bu dizaynı bilip de Allah tarafından yönlendirilmek, bilgilendirilmek bambaşka. Rabbim beni duydu, kaale aldı, falanca soruma cevap verdi deyip o kadar mutlu oluyorsunuz ki! Yaşamak lazım derim. İşte tüm bunları yaşamak için de bolca Tevhid söylemek gerekli derim. Rabbimiz: “La ilahe illallah benim kalemdir. La ile illallah’ı çok söyleyen benim kaleme sığınır.” Buyuruyor. Sizler de Allah’ın koruma kalesi içine girmek istemez misiniz? O’nu kendi istediğimiz şekilde değil de Allah’ın bizden beklediği şekilde anmak ve O’na olan sevginizi daha da taçlandırmak istemez misiniz? Kendi isteklerimiz yerine gelsin, dualarımız kabul olsun diye değil, sadece Allah için, O’na kul olabilmek için yola çıkmak istemez misiniz? Siz bu kafada olun, inanın diğer tüm istedikleriniz size hediye olarak veriliyor. Şaşırmayın, şüpheye düşmeyin. Siz samimiyetle Rabbinizi anın!