Allah adını tersten okumayı hiç düşündük mü? Halal kelimesi çıkıyor karşımıza. İnsanlık için helal olan ne imiş o halde? Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmakmış. Bunun için hal almak, Kuran’dan, sünnetten, hadislerden öğrendiğimizi uygulamak, yaşantımız içinde kullanmak gerekmiş.
Okuyorum, biliyorum da, uygulayamıyorum derseniz eğer; oruç tutun derim. Bir ömür boyu, yılın 365 günü oruçlu olmaya gayret edin. İçinde bulunduğumuz Ramazan ayını her ay, her an yaşayın. Yememe-içmeme orucundan bahsetmiyorum sizlere. Onu sağlığı yerinde olan herkes yapabilir. Asıl oruç, marifet orucu! Sana yapılan bir haksızlık karşısında susabiliyor musun? Bir konu hakkında çok bildiğin fikrini paylaşmadan bekleyebiliyor musun? Yaşadığın zorlukların altındaki hikmeti görmek için ne kadar sabrediyorsun? Olumsuz düşüncelerden kaçmak için gayretin var mı? İnsanlar hakkında dedikodu yapmadan durabiliyor musun? İşte bunların hepsi oruç sevgili okurlar. Hakiki oruç bu! Allah’ın ahlakı, Resul’ün ahlakı ile ahlaklanmak bu.
Orucun çözemeyeceği hiçbir düğüm yok! Hiçbir sorun yok ki, biz sabredince geçivermesin! Allah sabredenlerle beraberim buyuruyor. Allah’ı yanımıza almak için neden sabretmeyiz ki! Söylemesi çok kolay, yazması da kolay ancak imtihan anında ne kadar sabırlıyız soralım kendimize. Baş edebiliyor muyuz yaşadığımız sıkıntılarla? Sabah işe giderken telaşla evden çıkıyoruz. Bir de bakmışız ki, arabanın anahtarı evde kalmış. Onca yolu sinirle bir daha çıkıyoruz. Hızlıca anahtarı alıp, yine hızlı hızlı, hatta trafikte ona-buna kızarak araba kullanıyoruz. Neden böyleyiz ki bizler! Kendi hayatımızı kendimiz zorlaştırıyoruz. Düşünsek ya her işte bir hayır olduğunu. Evden erken çıksak bir kaza yapacaktık belki de. Bir yayaya çarpacaktık, istemediğimiz durumlarla karşılaşacaktık. Deli gibi araba kullanmaya gerek yok ki! Biz güzelce sabredersek, kaybettiğimizi sandığımız zamana zaman katarlar. Tüm kırmızı ışıklar yeşile döner. Trafiği sizin için açarlar, iş yerinizin dibinde park yeri hazırlarlar.
Tüm imtihanlarımızı kolayından veriyor bizlere. Anlasak ya! Bizleri, koruduğu için, sevdiği için baş edebilecek olduklarımızdan veriyor. Zulüm için değil ki! Kimseye kaldıramayacağından fazla yük yüklemem diyen yine O! Vermez ki fazlasını. Adaletlilerin en adaletlisi O! Sabır, sabır, sabır! Sır mı arıyorsunuz? Hikmetli sözler mi duymak istiyorsunuz? Gizemleri çözmek mi istiyorsunuz? Sabredin! Öyle elimizi kolumuzu bağlayıp oturmak değil sabretmek. Elinizden gelenin en iyisini yapın, çabalayın ve sonunu O’na bırakın! Delice istediklerinizin olmayışının sizin hayrınıza olduğunu unutmadan. Allah’a gönül koymadan, O’na kızmadan, sakince, sessizce sabredin. Sabredişin sesini duyun kendinizde. Bir gün mutlaka söylerler kalp kulağınıza! www.veyselkarane.com
Harika bir tefekkür.