9-11 Mayıs tarihlerinde Çanakkale, ilk kez uluslararası bir seramik festivaline ev sahipliği yapacak. Üç gün boyunca; şehrin farklı noktalarında sergi, atölye ve paneller gerçekleştirilecek. Bu etkinlik ile seramik sanatının geçmişiyle bugünü, ustalıkla yenilik buluşacak.
Peki bu festival sadece sanatla ilgilenenlere mi hitap edecek? Yoksa, Kordon’dan geçen bir çocuğun ilk defa çamura dokunması mı en çok akılda kalacak? Belki de yıllardır seramik yapan ama ismini duymadığımız yerli bir ustanın, dünya çapında tanınmasına vesile olacak bir buluşmanın tam ortasında olacağız, kim bilir?
Seramik, Çanakkale için yeni bir kelime değil. Troya’dan bugüne bu topraklar hep üretmiş. Şimdi ise bu üretim yeniden görünür oluyor. Ancak soru şu: Bu festival geçici bir heyecan mı olacak, yoksa Çanakkale’nin kültürel hafızasına kazınan kalıcı bir iz mi bırakacak?
Festival boyunca Kordon’daki atölyelerde eller çamura değecek, sergiler gezilecek, panellerde fikirler tartışılacak. Festival sonrasında da; Çanakkale seramiği belki de modern yolculuğuna yeniden başlayacak.
Çanakkale son yıllarda yavaş yaşam, kültürel keşif ve sanat gibi konularda dikkat çekiyor. Bu festival, belki de bu duruşun en somut göstergelerinden biri olacak. Belki de bir kentin kendi geçmişinden yeniden güç alarak geleceğini şekillendirmesine tanıklık edeceğiz.
Toprağa dokunmak, biraz da zamana dokunmaktır. Bu festival, zamanı yavaşlatır mı bilinmez ama bazı şeyleri yeniden düşünmemizi sağlayabilir: Ne üretiyoruz? Nasıl yaşıyoruz? Ve en önemlisi, birlikte neler mümkün?