Bugün Nevruz. Toprağın uyandığı, ağaçların çiçek açtığı, kuşların ahenkle dans ettiği bir gün. Ülkemiz için bahar geldi diyebilir miyiz? Yoksa bahar, geç mi kalacak? Ama bir gerçek vardır, Birhan Keskin’in dediği gibi, “baharın gelmeme gibi bir huyu yoktur. İlla ki gelir.”
Pers, Türk, Kürt, Azeri, Özbek, Tacik, Türkmen, Kazak, Kırgız, Uygur ve daha birçok halk tarafından kutlanan bu özel gün, doğanın coşkusunu bize bir kere daha hatırlatır. Kuşlar göç eder, çiçekler renklenir ve sokak hayvanları da yerinde yurdunda güzeldir. Fakat, ne yazık ki bu Nevruz’u kutlayamıyorum. Ülke gündeminde yaşanan hayvan hakları ihlalleri, demokrasi ihlalleri, yaşam hakkı ihlalleri… Bu liste uzayıp gidiyor. Her şey birbirine karışmışken, Nevruz’un gelişinin bize verdiği umut, belki de tek dayanağımız.
Ama umut etmeden duramıyoruz. Baharın gelmesiyle, belki de güzel günlerin gelmesini bekliyoruz. Bir an olsun, çiçekler açsın, güneş yüzümüzü okşasın, hayvanlar huzur içinde yaşasın. Belki de baharın gelmesiyle birlikte, sadece doğa değil, tüm insanlık için huzur ve adalet de gelse.
Umarım çok yakın zamanda gelir bahar. Dilerim ki hep birlikte, barış içinde ve doğayla uyum içinde bir dünya kurabiliriz. Bu günün bir anlamı olsun, her şeyin güzel olduğu, herkesin huzur içinde yaşadığı bir dünyanın habercisi olsun.