Yaz tatili doludizgin devam ediyor. Öylesine verimli ki insan şaşırıp kalıyor bazen!
Böyle zamanlarda özellikle küçük yerleşim yerlerinde büyüyen çocukların çok şanslı olduğunu düşünüyorum.
Güne tertemiz bir havada uyanıp, doğanın, özgürlüğün yanı başında güne başlamak büyük servet…
Bahçede, sokakta hava kararana kadar oyunlar oynayabilmek muazzam bir ayrıcalık.
Sokak lambalarının altında ilerleyen saatlere kadar sohbetler edip dertleşebilmek paha biçilemez bir keyif.
Durum büyükşehirlerde ne yazık ki pek böyle olamıyor. İnsanların birbirinden koşarak uzaklaştığı bu çağda haliyle kimse kimseyi pek tanımıyor. Dolayısıyla insan tanımadığına da güvenemiyor. Güvenemeyince çocuklar ya kontrollü ve denetimli çocuk parklarında kısa süre vakit geçiriyor ya da sadece teknolojik aletlerin tesirinde kalıyor.
Okul sadece okuma yazma ile matematiğin öğretildiği yer değildir, derken biraz da bunu kastediyorduk aslında. Okul çocukların sosyalleşmelerine ve dünyaya ayak uydurmalarına yardımcı olan en müstesna yerdir.
Asıl macera okullar kapandıktan sonra başlıyor. Zamanın verimi geçirilmesi konusunda doğal sosyal ortamların yerini yapılandırılmış sosyal ortamların asla tutamayacağını defalarca ifade etmiştim.
Bu nedenledir ki küçük yerleşim yerlerinde büyüyen çocukların daha şanslı olduklarını düşünmekteyim.
Misal; 7 yaşından beri eşeksırtında gezen bir çocuk ile haftada iki gün, birer saat binicilik eğitimi alan çocuğun becerileri aynı oranda gelişmez. Ya da okuldan kaçıp denize giden bir çocuk ile belki de zoraki havuzda yüzme eğitimi alan bir çocuğun yüzücülük becerileri de aynı oranda gelişmez diye düşünüyorum.
Taşra ile şehrin bu ayrımı da diğer ayrımları gibi bizi farklı düşüncelere sevk ediyor. Taşrada yaşayanın şehre olan sevdası ile son zamanlarda giderek artan şehirde yaşayanların taşra sevdası yine karşılaşmış oluyor.
Köyde yaşayan bir fırsatını bulup da şehre kaçsam diye düşünüyor, şehide yaşayan köye bir dönsem de kurtulsam diyor. Ayrı sevdalar, ayrı hayaller yolda karşılaşıyor. Şehirden bir ev alabilmek için satılan tarlalar yirmiye bölünüp hobi bahçesi olurken hobi bahçesinden büyük müstakil evlerini bırakanlar apartman dairelerine sığmaya çalışıyor.
Çok parası olanların hayali köye ev yaptırabilmek olurken, köyde evi olanlar şehre göçüp çok para kazanma hayalinde…
Dileklerin hayırla gerçekleşmesi temennisindeyim kıymetli okur,
Herkese sağlıklı, huzurlu, mutlu haftalar dilerim.
Kalın sağlıcakla…