Kul Yurtdışı Planı Yaparken, Kur Gülermiş

Hikayemiz nasıl başlamıştı? Hemen hatırlatayım; yıl 2002 1 dolar 1,50 TL' di, sonrası gelecekten borçlanma... 85 milyon kazandı! Kazandı da ne kazandı? Cebinde nakit kalmayan kredi kartlarından gelecekteki maaşlarını harcayan asgari ücretli mi kazandı? Tarlasını işleyemeyen çiftçi mi kazandı? Hayvanlarının önüne yiyecek bir şey koyamayan köylü mü kazandı? Akşam evine bir kilo kıyma götüremeyen işçi mi kazandı? Yeşil pasaportlu memur kur gezmene engel olabilir ama sen de kazandın. Beyaz yakalı sen de çok kazanıyorsun vergi dilimi olarak geri verecek paran var. Hepimiz taşın altına elimizi koyalım birlikte büyüyelim. En çokta az gelirli elini taşın altına koysun, koysunki iyice ezilsin.
Çok iyiyiz ama biraz fazla iyiyiz. Az gelirlinin çoğunun umurunda bile değil. Hiç bir hayat felsefeleri yok. Eğitimle de olamıyor bu, parayla da... Sosyologlar ve antropologlar çalışmalı bunun üzerine. Dünyanın parasını da versen o garibana, bir yaz tatili yapayım bi Uludağ’ a gideyim kış tatili yapayım asla demez. Çünkü garibanlığının ekonomi ile alakası yok. Vatan dedin mi din dedin mi akan sular duruyor. Soğan yerim, ekmek yerim, tatile zaten gitmiyorum diyor. Ülkenin sorunları çok fazla, sadece ekonomi olsa sorun kısa sürede düzeltilir zaten. Bu zihniyetle ekonomik refah desen ne olacak? Stok yapacak yastık altına atacak parayı, gene likidite krizi yaşayacaksın.
Asıl meseleye odaklanmak gerekiyor ki bozulan sistem tekrar düzenlensin. Bu düzen ülkenin geçmişte deneyimlediği şekilde değilde, ufkumuzu genişletecek şekilde olsa daha iyi olmaz mı? Hayaller kurabildiğimiz, sabahları içten 'günaydın' diyerek güne başlasak işe giderken yolda gördüğümüz kediye 'iyi günler' desek. Hafta sonu için tatil planı yapabilsek. İş yerinde, çay bahçesinde, pazarda karşılaştığımız insanlarla izlediğimiz filmleri, gezdiğimiz yerleri, okuduğumuz kitapları konuşsak fena mı olur?
Geçen gün semt pazarında bir tezgahta amcanın biri poşet poşet alışveriş yapıyordu. Kalabalık bir aile olmalı ki fazla fazla aldı her şeyden. Sıramı beklerken bir abla da bana döndü: "Mülteciler de para çok, biz bu kadar alamıyoruz." dedi. Neden bu konuları konuşmak zorundayız? Avrupa' da yaşamak isteyen sığınmacıları ülkemizde hapsediyoruz. Vize sorununu belki de bu yüzden yaşıyoruz. Vize alsak bu sefer kurdaki değişime takılıyoruz. Gerçekten merak ediyorum, kazanan kim?
İyi haftalar.