Biga’daki bir okulda yaşanan o görüntüler, hepimizin içini acıttı. Henüz 14 yaşında bir çocuk, sınıf arkadaşının yumruğuyla yere yığılıyor… Ardından bir sessizlik, bir utanç. O an orada bulunan herkes, o sessizliğin tanığı artık.
Ama asıl sessizlik, olaydan sonra başlıyor. Çünkü “akran zorbalığı” dediğimiz şey, sadece iki çocuk arasında yaşanan bir kavga değil. Bu, sistemin içinde büyüyen, görmezden gelinen bir hastalık.
Olaydan sonra Valilik hızla soruşturma başlattı, okul yöneticileri görevden alındı. Hukuken yapılması gereken adımlar atılıyor, evet. Ama peki ya insan olarak üzerimize düşenler?
Bu ülkede her okulun duvarında “Şiddete sıfır tolerans” yazıyor ama o cümle sadece duvarda kalıyor. Gerçek önlem, çocukların gözlerinde başlıyor.
Rehber öğretmen eksik, psikolojik destek yetersiz, sınıflar kalabalık. Çocuklar duygularını ifade etmeyi öğrenmeden, öfkesini bastırmadan büyüyor. Sonra bir gün, bir çocuğun sessizliği bir diğerinin hayatına mal oluyor.
Çanakkale Rehberlik Araştırma Merkezi’nin yayımladığı kılavuzlarda akran zorbalığıyla mücadele için adım adım yapılması gereken her şey yazıyor.
Ama kağıttaki o cümleler, sınıf kapısından içeri giremiyor.
Farkındalık seminerleri düzenleniyor, projeler hazırlanıyor, broşürler basılıyor… Fakat bir çocuk hala kendini koruyamıyorsa, o sistemde bir yerde büyük bir boşluk var demektir.
Unutmayalım:
Zorbalığa sessiz kalan öğretmen, görmezden gelen arkadaş, “çocuk işte” deyip geçiştiren veli — hepsi bu hikayenin içinde birer karakterdir.
Ve bu karakterler değişmedikçe, yeni M.D.Y.’ler, yeni acılar yaşanacaktır.
Şimdi herkes “ceza verilsin” diyor. Oysa asıl ceza, yıllardır sessiz kalan büyüklerindir.
Çocuklarımızın güvenle gidebileceği okullar için, duygularını ifade edebilecekleri alanlar için, empatiyi yeniden öğretmek gerekiyor.
Çünkü her çocuğun hakkı; güvende, saygı içinde, korkmadan öğrenmek.
Ve her yetişkinin görevi; o hakkı korumak.
Bizim çocuklara öğrettiğimiz şey empati değil, güçlü olmanın, gücü ezmek demek olduğunu aşılamamız ve bu algı devam ettiği sürece, bu hikaye değişmeyecektir.
İyi haftalar.
Yorumlar
Kalan Karakter: